Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanuni Sultan Süleyman Han'ın sorusu ve şeyhülislamın cevabını dile getirmeden önce "tercümeyi yapanlar dikkatli tercüme etsinler'' diye uyardı.
Başbakan Erdoğan, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han'ın sorusu ve şeyhülislamın cevabını dile getirmeden önce simültane tercümanları, ''Simültanede sıkıntı yaşamayalım, tercümeyi yapanlar dikkatli tercüme etsinler'' diye uyardı.
Kanuni Sultan Süleyman'ın ''Meyve dalına konsa bir karınca/Vebali olur mu karıncayı kırınca?'' diye sorusuna, ''Yarın Hak divanını kurunca/Kanuni'den hakkın alır karınca'' denildiğini belirten Erdoğan, bu sözleri katılımcılara yönelttiği ''Bir daha okuyayım mı?'' sorusuna aldığı ''Evet'' cevabı üzerine bir kez daha okudu.
Erdoğan, ''Bunu diyebilen şeyhülislamlara, bu cevabı kendisine düstur edinen yöneticilere sahipti. Bugün dünyanın yeniden adaletin hakim olduğu bir yer haline gelebilmesi noktasında, zalimin karşısına dimdik durabilmesi için, bizim işte bu anlayışla çalışan uluslararası kurumlara, liderlere, dini liderlere ihtiyacımız var'' dedi.
BM Suriye'de acizlik içinde
13 Ekim 2012 12:14 (Son güncelleme 13 Ekim 2012 15:22)
Başbakan Erdoğan, "20 yıl önce Balkanlar'da, Saraybosna'da, Srebrenica'da, Tuzla'da yüz binlerce insanın katline seyirci kalan Birleşmiş Milletler bugün Suriye'de de acizlik içinde" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ile Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı tarafından İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''İstanbul Küresel Forumu''nda yaptığı konuşmada, adalet kavramının insanlığın serencamının tamamında çok hayati bir yeri olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi şart
"Kimse Birleşmiş Milletler'in yapısının adil bir anlayış üzerine bina edildiğini söyleyemez" diyen Erdoğan, "5 daimi üyenin içinden biri çıkıp 'hayır' dediği zaman mesele bitiyor zaten..Öyleyse Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi şart" şeklinde konuştu.
Esed rejimine cesaret veren bir tutum var
Erdoğan, 20 yıl önce Balkanlar'da, Saraybosna'da, Srebrenica'da, Tuzla'da yüz binlerce insanın katline seyirci kalan Birleşmiş Milletler'in bugün Suriye'de de acizlik içinde olduğunu ifade ederek, "Bu, Esed rejimine her gün onlarca, yüzlerce insanı öldürme konusunda cesaret veren, adeta yeşil ışık yakan bir tutum var ortada" dedi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Suriye'deki olaylar karşısında etkin bir politika ortaya koyamayan Güvenlik Konseyi'nin, dünyanın diğer bölgelerindeki mağdurlar, mazlumlar nezdinde hızla meşruiyetini kaybettiğinin bilinmesini istiyorum.''
İslamofobi ırkçılığın tezahürü
Başbakan Erdoğan, İslamiyet'i terörle özdeş hale getirme gayreti içerisine girenlerin aslında dünyadaki terör anlayışına destek veren anlayışlar olduğunu belirterek, "İslamofobiyi bir başka açıdan ırkçılığın tezahürü olarak görüyoruz. Bu çarpık anlayış, sadece Batılı ülkeler için değil, bütün dünya için de giderek büyüyen bir tehlike haline geliyor" dedi.
Şerhsiz, şüphesiz iman ederiz
"Biz sevgili Peygamberimizin peygamberliğine iman ettiğimiz gibi, Hz. İsa Aleyhisselam'ın peygamberliğine de iman ederiz, Hz. Musa Aleyhisselam'ın peygamberliğine de iman ederiz" diyen Erdoğan, "Şerhsiz, şüphesiz iman ederiz. Farklı inançlarda olanlar iman etmeseler de biz iman ederiz. Çünkü bizim ki sipariş üzerine iman değildir, inancımızın gereğidir'' şeklinde konuştu.