Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK'nın Türkiye'de uygulamaya çalıştığı projeyi, PYD'nin Suriye'de yaptığını söyledi. Erdoğan, Suriye'deki Kürt halkının da PYD'ye destek vermediğini savundu. Yıllar önce Esed'e Suriye'deki Kürtlere neden kimlik vermediğini sorduğunu anlatan Erdoğan, Esed'in "Sen bunları bilmezsin" dediğini aktardı.

Beştepe Külliyesi'nde kaymakamlara hitap eden Erdoğan, "Bölgede 5 yıldır devlet terörü uygulayan rejime, hastaneleri bombalayarak, misket bombaları ve balistik füzelerle sivil halkı katlederek en büyük desteği veren Rusya'dır. Sadece son 10 günde 600 sivil hunharca katledilerek savaş suçu işleyen Rusya'ya karşı sesini çıkarmayan herkes bu suça ortak olmaktadır." diye konuştu. Uluslar arası toplumun Rusya ve rejim unsurlarına karşı sesini yükseltmesinin şart olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu dirayeti gösteremeyen kimsenin Türkiye'nin sınırlarını ve vatandaşlarını korumak için yaptıkları ve yapacakları konusunda söz söyleme hakkı olamaz." açıklamasında bulundu.

Amaçlarının milletimizi altından kalkamayacağı bir yükün altına sürüklemek olmadığını ifade eden Erdoğan şöyle konuştu: "Tam tersine, ülkemizin ve milletimizin yarın altından kalkamayacağı yüklerin altına girmemek için bugünden üzerimize düşen işleri yapmanın çabası içindeyiz. Biliyoruz ki bizim için beka meselesi olan, onlar için sadece taktiktir. Biz bekamızdan vaz geçemeyiz. Ama onlar tercihlerini kolayca değiştirebilirler. Türkiye'nin sabrını denemek gibi niyet varsa, o sabrın sonuna gelindiğinin de bilinmesi lazım. PYD'nin bu oyunda sadece bir piyon olduğu öylesine açık ki, bölgedeki Kürt halkı dahi bu örgüte destek vermemektedir. Bunun için PYD, Araplar ve Türkmenlerle birlikte Suriye Kürtlerine de zulmediyor. Bu Suriye Kürtleri ki, Suriye yönetimi ile o iyi günlerimizde 'ya bunlara niye kimlik kartı vermiyorsun' diye Esed'e, o zalime söylediğim zaman, 'bunları bilmezsin' derdi.. Ne kimlik, ne pasaport.. Suriye'de yaşayan vatandaşları vatandaşı olarak kabul etmezdi.. Bakın şimdi nereden nereye geldi.."

Bugün Türkiye'deki kamplarda yüzbinlerce Suriyeli Kürt vatandaşın hayatını sürdürme mücadelesi verdiğini anlatan Erdoğan şöyle devam etti: "Kobani'den 1 haftada 200 bine yakın kürt kardeşimizi Türkiye'ye alan kimdi? Yediren, içiren, giydiren kimdi? Türkiye Cumhuriyeti devleti. Ama birileri bunu farklı bir şekilde lanse etti. Ne yaparsa yapsınlar, 'at denize, balık bilmezse halık bilir.' PKK'nın ülkemizde uygulamaya çalıştığı projeyi PYD Suriye'de yapıyor. Bu örgüt sayıca az ama silahları ve kıyıcıkları ile bulundukları bölgede diğer insanlar üzerinde tahakküm kuran, gücünü baskıdan ve kandan alan sapkın bir örgüttür. Batı ülkeleri ne kadar hoyrat, ne kadar insafsız, ne kadar vicdansız davranırlarsa davransınlar bu akını kontrol altında tutma şansları yoktur. Bunun için bir an önce Suriye'deki meselenin çözümü konusunda bir konsensüs sağlanmalıdır. Artık denizin bittiği yere gelinmiştir. Ya bu mesele kısa sürede çözüm yoluna girecek ya da kar topu gibi büyüyen ve yakın uzak tanımadan tüm dünyayı etkisi altına alacak daha büyük sorunların kapısı açılacaktır.

Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Erdoğan, muhalefet partilerini eleştirdi. Muhalefetin darbeyle yapılan yasaların tümünün değiştirilmesini istediğini söyleyen Erdoğan şöyle konuştu. "Darbeyle yapılan yasaları değiştirelim, ondan sonra anayasa çalışmalarına başlayalım.. Ne demek bu? 2 bin, 2 bin 500 madde. Bunların hepsi gözden geçecek.. Nereden bakarsan bak, 3-4 yıl geçer. Ondan sonra anayasaya başlanacak. Bu, işi tıkamaktan başka bir şey değil. Böyle bir yaklaşım tarzı olur mu? Ben başbakanlığım zamanında da bunları aynı şekilde gördüm. Masadan çekilenlere de hayırlı olsun demekten başka söylenecek bir şey yok. Masada kalanlar kararlı bir şekilde bu işi sürdürmelidir."

CİHAN