Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temmuz ayından bu yana 153 polisin şehit düştüğünü ifade etti. Polise yapılan saldırının kendisine yapılmış bir saldırı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Haksız yere polislerimizi yıpratmaya, onların fedakarlığını küçük görmeye kalkan herkes önce beni karşısında bulur." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polis Teşkilatı'nın kuruluşunun 171. yıl dönümü münasebetiyle çeşitli illerde görev yapan polis memurlarını kabul etti. Temmuz ayından bu yana 153 polisin şehit düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Temmuz ayından bu yana 153 polisimizi şehit verdik. Allah hepsine gani gani rahmet eylesin. Yakınlarına ve siz çalışma arkadaşlarına sabrı cemil niyaz ediyorum. 1000'in üzerinde gazimize şifalar diliyorum. İster hırsız, ister katil, ister terörist olsun, başkasının canına ve malına kasteden kişinin vicdanı olamaz. Sizler bu vicdansızlarla mücadele ederek devlet olmanın temel gereği olan toplumun güvenlik ve adalet ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunuyorsunuz." diye konuştu.
Polis Teşkilatı içinde de yanlış yola sapanların çıkabildiğini söyleyen Erdoğan, "Bunlar üzerinden tüm teşkilatın suçlanması asla kabul edilemez. Haksız yere polislerimizi yıpratmaya, onların fedakarlığını küçük görmeye kalkan herkes önce beni karşısında bulur. Dolayısıyla sizin meseleniz benim meselemdir. Size yapılan saldırı, bana yapılmış saldırıdır." sözlerini kaydetti.
Erdoğan, Emniyet'te fiziksel ve zihinsel bir yeniden yapılanma sürecine girdiklerini kaydederek, "Şu yapının ya da şu şahsın değil, adeta yerli ve milli bir polis teşkilatı inşa ediliyor. Emniyet teşkilatını kendi hiyerarşisi içinde hukuk devletine hizmet eden bir yapı haline getirmede yanınızda olmayı sürdüreceğim." dedi.
"Ya baş eğeceksiniz, ya baş vereceksiniz" diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Hakimiyet kurmaya kalkarsanız, bu bedeli ödemeyi de göze almak zorundasınız. Onların malum, STK'larıymış. Raporlar yayımlamışlar. Bir defa bu raporları yayımlayanların ayrıca üzerine gidilmesi lazım. Neyin raporunu yayımlıyorsun? Teröriste terörist diyemedikleri için bu zırvalara sarılanlar dökülen her damla kanın sorumluluğuna ortaktır."
Karakolların Türkiye'de korkulan, ürkülen yer olmaktan çıktığını ve 'bir şefkat kapısı' haline geldiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Polislerimiz hukuk devleti ilkesine uygun olarak en nazik şekilde görev yapmasına rağmen, kimi zaman sözde siyasetçiler polislerimize küfrederken, saldırırken onlar sadece kalkanlarını tutmak suretiyle sabrettiler. O küfredenleri dövebilirlerdi de, dövmediler. Sabrettiler. Onlar sabır abidesi oldu, öbürleri ise küfür abidesi oldular."
Erdoğan, "Polisimizin kafası rahat olacak, evinde huzur içinde yaşayacak ki işini en iyi şekilde yapabilsin. Bu durumda polislerimizle ilgili pek çok önemli düzenleme, iyileştirici çalışma yapıldı. Hala yapılması gereken işler olduğunu biliyorum. Ölüm ötesinde gerçek hesap vardır. Orada hepimiz zaten şaşmaz bir terazide hesaba çekileceğiz. Onun için de birileri diyor ki 'birileri bize şah damarımızdan daha yakın.' Bu çok tehlikeli bir ifadedir. Bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah'tır. Bu bizim uluhiyet anlayışımızı zedeler. Bizim uluhiyet anlayışımızda Allah'a eş yoktur. Bu ifadeler Allah göstermesin, insanın ayağını kaydırır. Buna asla fırsat vermemek gerekir. Yeniden yapılanma sürecini bir an önce tamamlayarak ülkemizin ve milletimizin ihtiyaçlarına en üst seviyede cevap veren bir çalışma düzenini oturtmalıyız." şeklinde konuştu.
Cihan CİHAN