Erdoğan rejimindeki hukuksuzluktan kaçanları anlatan Görünmez'e Berlin'de büyük ilgi

Türkiye'deki rejimin hukuksuzlukları sebebiyle ülkeyi terketmek zorunda kalanların yaşadığı zorlukları anlatan Görünmez/İnvisible isimli belgesel, gösterime girdiği Berlin'de büyük beğeni topladı.

Yunan gazeteci Mariana Kakaounaki'nin Ege’de 2 çocuğunu kaybeden Kara ailesi ve Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini konu olan 82 dakikalık “Görünmez” isimli bir belgeseli, 'Yunan Filmleri Haftası' kapsamında Berlin'de gösterime girdi. 

Seyircileriyle buluşan belgesel, 3 gündür başta hukuksuzlukların mağduru olanlar olmak üzere birçok insan tarafından izlendi. Yapımcı Marianna Kakaounaki de belgeselin Almanya prömiyerinde hazır bulundu ve sonrasında soruları cevapladı. Zaman zaman duygusal anlar yaşanırken, gazeteci Kakaounaki de gözyaşlarını tutamadı. 



Ege Denizi’nde iki çocuklarını kaybeden Gonca-Ebubekir Kara’nın yaşadıklarını ve Türkiye’de yaşanan hak ihlallerini anlatan Invisibel (Görünmez) belgeseli, bugüne kadar 10’dan fazla uluslararası festivalde gösterildi. Belgeselin yönetmeni, Yunanistanlı gazeteci Mariana Kakaounaki ve Kara ailesi, çekimlerden sonra ilk kez dün akşam Berlin’de bir araya gelip belgeselin ilk 9 dakikasını birlikte izledi.

Bold'un haberine göre Human Right Defenders (HRD) derneği tarafından Haus der Menschenrechte und Demokratie’de (İnsan Hakları ve Demokrasi Evi) düzenlenen programda konuşan Mariana Kakaounaki, belgeseli nasıl çektiğini, neden Invisibel adını verdiğini ve Kara ailesiyle aralarında gelişen dostluğu anlattı.

Bu dostluk yıllar önce sürgün hayatı yaşayan Zülfü Livaneli’nin “Kardeşin duymaz, eloğlu duyar” bestesini hatırlattı. 1,5 saat süren programda başta Kakaounaki olmak üzere herkes Türk halkının yaşanan haksızlıklara duyarsız kalmasını anlayamadıklarını dile getirdi.



“ERDOĞAN YOK OLMALARINI İSTİYOR”
Çekimleri üç ay süren belgesele “Görünmez” adını vermesinin iki sebebi olduğunu söyleyen Kakaounaki, “Birincisi bu insanları Erdoğan görünmez hale getirmek istiyor, daha doğrusu yok etmeye çalışıyor. İkincisi ise Türkiye’den kaçıp Yunanistan’a gelen aileler, özgürlüğe kavuşmalarına rağmen ortaya çıkmak istemiyorlar. Yani yine görünmez olmak istiyorlar” dedi.

İnsanların yaşadıkları korkudan böyle davranmasını çok iyi anladığını belirten Kakaounaki, “Onları konuşturmak, ortaya çıkmalarını sağlamak çok uzun zaman aldı. Benim temel motivasyonum yapılan haksızlıkların görünür hale gelmesini sağlamak. Burada siyasetten ziyade insani hikayeleri ortaya çıkarmaktı amacım. Türkiye’de olanları bir insan hikayesi üzerinden anlatmak istedim” diye konuştu.

“BELGESELİN BİR KOPYASINI YUNANİSTAN CUMHURBAŞKANI’NA VERDİM”
Belgeseli, karar almada yetkili ve etkili insanların izlemesini her şeyden daha çok istediğini söyleyen, belgeselin bir kopyasını da Yunanistan Cumhurbaşkanı’na eliyle verdiğini ifade eden Kakaounaki, festivallerde yapılan gösterimlerden sonra izleyicilerin tepkisini şöyle aktardı:

“Ben zaten belgeseli her izlediğimde ağlıyorum, izleyiciler de benim gibi ağlıyor. Kara ailesinin yaşadıkları acıyı ve haksızlığı anlatabilmek o hislerin insanların geçtiğini görmek benim için en büyük başarıydı. Berlin’deki festivalin yöneticisi Türkiye’de böyle olaylar yaşandığından haberinin olmadığını söyledi. Çoğu insan yapılanları bilmiyor. Bunun temel sebeplerinden biri de insanların anlatmamasından kaynaklanıyor. Kara ailesinin görüşmeyi kabul etmesi diğerlerinin de daha öne çıkmasına, cesur davranmasına sebep oldu.”

“ALİ İHSAN’I ÇOK SEVİYORUM, KENDİMİ ONUN HALASI GİBİ GÖRÜYORUM”
Çekimler sırasında iki yaşında olan Kara ailesinin en küçük oğlu Ali İhsan’ı çok sevdiğini belirten Kakaounaki, çekimlerden sonra uzun bir süredir göremediği aileyle yine buluştuklarını için çok mutlu olduğunu, kendini bir parçası olarak gördüğünü, Ali İhsan’ın Yunanistan’daki halası olduğunu da sözlerine ekledi.

OKULDA ÇALIŞIYORLARDI, KAÇMAK ZORUNDA KALDILAR
Anaokulu öğretmeni Gonca Kara, Gülen Hareketine üyelik iddiasıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında kapatılan özel bir okulda görev yaptığı için 6 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aynı okulda çalışan ve örgüt yönetici olduğu iddiasıyla yargılanan muhasebe öğretmeni Ebubekir Kara’nın mahkemesi ise devam ediyor.

KARA AİLESİ FELAKETİ YAŞADI!
Aile, baskılar nedeniyle Türkiye’de daha fazla kalamayacağını anlayınca bir kaçakçı teknesiyle Yunanistan’a geçmeye çalıştı. 18 kişinin bildiği tekne 27 Eylül 2019 sabahı Sakız Adası yakınlarında alabora oldu. Aralarında 1’ü 55 günlük bebek, 4’ü çocuk olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti.

Gonca-Ebubekir Kara çiftinin 8 yaşındaki kızı Gülsüm ile 6 yaşındaki oğlu Mustafa, o kazada vefat etti. O zaman henüz 2 yaşında Ali İhsan (4,5) kazadan anne babasıyla birlikte sağ kurtuldu.

Gülsüm ve Mustafa’yı Sakız Adası’na defnedip Yunanistan ayrılan Kara çifti, iki yıldır Almanya’da yaşıyor.

GONCA KARA: İYİ Kİ BELGESEL YAPILMASINI KABUL ETTİK
Programın sonunda söz alan Gonca ve Ebubekir Kara, olay henüz çok taze iken konuşmakta çok zorlandıklarını, bazen çekimlerden vazgeçtiklerini ama “Şimdi iyi ki konuşmayı kabul etmişiz diyoruz.” dedi. Zaman geçtikte belgeselin önemini daha iyi anladıklarını vurguladı.

Gonca Kara: “Çocuklarımı kaybettiğim kazada 5 çocuk, iki yetişkin hayatını kaybetti. Mariana bizi ikna etmek için çok uğraştı, sabretti, biz hala şoktaydık o zaman. Belgeselin bu kadar güzel olacağını bilmiyorduk. Mariana’nın da dediği gibi kaybedecek bir şeyimiz kalmamıştı. Artık Türkiye’de yapılanların duyulmasını istiyorduk.

Ben hep şunu düşündüm. Çocuklarım öldü, ama onlar boşuna ölmediler, bunun mutlaka bir anlamı olmalı. Onlara son görevimi yaşadıklarımızı anlatarak yapabilirim. Yıllar sonra belki her şey unutulacak, ben ölüp gideceğim, kimse kalmayacak ama bunların yaşandığını herkes bilecek. Sadece özgürlük için çıktığımız yolda hayatlarını kaybettiler, bunun duyulmasını istedim ama çok zor bir karardı. Mariana bize çok destek oldu.

“GOOGLE TRANSLATE İLE ANLAŞTIK”

Çok sinirlendiğimiz gergin olduğumuz, bırakmak istediğimiz zamanlar oldu ama Mariana büyük bir sabırla ve şefkatle bizi ikna etti. Google translate ile anlaştık. Mariana hedeflediğini yaptı. Biz kendi hayatımızı anlatsaydık bu kadar güzel olmazdı. Zaman geçtikte belgeselin önemini daha iyi anlıyorum. İyi ki kabul etmişim.”

“MARİANA BİZİM İÇİN ÇOK UĞRAŞTI”
Ebubekir Kara: “Mariana Atina’daki evimize geldi, bizimle beraber kaldı, beraber yemek yedik, bizi gezmeye götürdü. Yeni bir hayat kurmamız için bizi cesaretlendirdi. Bizim için sürekli bir şeyler yapmaya çalıştı. Bu bizi gerçekten çok etkiledi. Biz gelmeden önce söylediği bir söz vardı, ‘ben Ali İhsan’ın Yunan halasıyım.’ Bizim bir parçamız Yunanistan’da. Çocuklarımızın mezarını iki ay önce ziyarete gittik. Yunanistan’ın Stavros Niarchos Vakfı’nın desteklediği belgesel tüm Yunan adalarında gösterildi. Biz ilk başta önemsemedik. Ayrıca belgeselde sadece biz yokuz başka aileler de var. Belgesel Yunanistan’da ödül de aldı.”

BİR AİLENİN HAYATININ NASIL MAHVEDİLDİĞİ GÜÇLÜ BİR DİLLE ANLATILIYOR
Londra’da sosyal psikoloji okuyan Yunanistanlı gazeteci Mariana Kakaounaki, bir ailenin hayatının nasıl mahvedildiğini, psikolojik olarak yaşadıklarımı yıkımı güçle bir şekilde aktarıyor. Belgesel daha ilk dakikalardan itibaren izleyiciyi içine çekiyor.

82 dakika süren belgeselde sadece Kara ailesi yok. Kara ailesini merkeze olarak Türkiye’de yaşanan hak ihlallerini aktaran Görünmez, doktor Ahmet’in yaşadıkları üzerinden de Yunanistan’daki mülteci sorununu gündeme getiriyor. Belgesel ABD ve Avrupa’da 10 şehirde festivallere katıldı ve büyük beğeni topladı.

03 Nisan 2022 13:19
DİĞER HABERLER