Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Rusya'nın şu anda atmış olduğu bu adımlar ve Suriye'deki bu bombardıman olaylarının özellikle Türkiye olarak bizim açımızdan kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Rusya şu anda çok ciddi bir yanlışın içerisinde" dedi. Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyla ilgili de konuşan Erdoğan, "Olayı tasvip etmek mümkün değil ancak hedef gösteren yazılardan bu arkadaşlarımızın kaçınması lazım" dedi.
Erdoğan, Fransa ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Rusya'nın, Suriye'deki operasyonlarını değerlendiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Rusya'nın şu anda atmış olduğu bu adımlar ve Suriye'deki bu bombardıman olaylarının özellikle Türkiye olarak bizim açımızdan kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Bunu Putin'in kendisine gerek Moskova'da, gerekse birkaç gün önce telefon görüşmesinde de ifade ettim. Rusya şu anda çok ciddi bir yanlışın içerisinde. Bu, bölgede kendisini yalnızlığa götürecek bir adımın işareti olabilir. Altını çizerek söylüyorum; Türkiye gibi bir ülkeye rağmen bunu yapıyor olması bizi ciddi manada üzmektedir, tedirgin etmektedir. Aramızdaki ikili ilişkiler malumdur ve Suriye'yle 911 km sınırı olan biziz. Rusya'nın Suriye'yle bu tür bir durumu söz konusu değil. Peki, o zaman Rusya burada neyi gerçekleştirmenin gayreti içerisindedir? Suriye rejimi böyle bir talepte bir bulunduğu için bunu yapıyormuş. Her rejimin talebine her ülkenin uyması diye bir şey söz konusu değildir. Bunu sizler siyasi bir karar olarak uygun görürseniz yaparsınız, uygun görmezseniz yapmazsınız. Atılan adımlar hayra alamet değildir. Rusya şu anda İran, Irak ve Suriye ile işbirliği sonucu böyle bir adım atmıştır. Biz de tüm bu değerlendirmelerimizi yapıyoruz ve bu konudaki hassasiyetlerimizi bundan sonraki süreçte çok daha farklı biçimde ele alacağız."
"BUNLARA SİLAH DESTEĞİ VERENLER, ULUSLARARASI TERÖRE DESTEK VERİYOR"
Erdoğan, kendine göre PYD ve PKK'nın "eş" durumda olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Kobani'de bölücü terör örgütünün liderlerinin resimlerini her yerde görürsünüz. PYD'nin kimlerle iş birliği halinde olduğunu, iş tuttuğunu oralarda görmek mümkündür. Bunlara silah desteği verenler, uluslararası teröre destek veriyor durumundadır. Şu anda zaman zaman kulağımıza geliyor, 'Kürtler DAİŞ'e karşı savaşıyorlar' ifadesi. Bu çok yanlış bir tespit. DAİŞ'e karşı topraklarını koruma mücadelesi verenler olduğu gibi, biz de DAİŞ'e karşı şu anda mücadele veriyoruz. Niye? Terör örgütü de onun için. Bir terör örgütünün, başka bir terör örgütüyle mücadelesini 'Bunlar iyi teröristtir' anlayışıyla masaya yatırmak, adaletli bir yaklaşıma ters düşer. Biz burada adaleti nasıl tesis edeceğiz, mağdurları nasıl koruyacağız; asıl olan budur. Devlet terörü estiren bir Esed var ve devlet terörü estiren bir kişiyi, bakıyorsunuz Rusya da savunuyor, İran da savunuyor. Bunları söylediğimiz için rahatsız olanlar da var. Rejimle işbirliği yapan ülkeler, tarihe bunun hesabını verecektir. Ülkemde 2 milyon mülteci var. 1 milyon 700 bini Suriye, 300 bini Irak. Rusya'da, İran'da ne kadar mülteci var? Biz şu ana kadar 7,5 milyar dolar harcama yaptık. Avrupa en ufak bir mülteci akınından rahatsız değil mi? Tüm Avrupa'da 200 bin civarında mülteci var. Bize ne diyorlar? Akıl veriyorlar. 'Aman ha, kapılarınızı açmayın, bize gelmesinler. Sizde kalsınlar.' Biz bir yere kadar sabrederiz, sonra gereğini yaparız. Siz birlikte hareket etmeye destek vermezseniz, bizim atacağımız adımlar farklı olacaktır. Akdeniz'de, Ege'de bütün olaylarda bizim Sahil Güvenlik'in denizlerden toplandığı mülteci sayısı, yılbaşından bu yana 60 bini bulmuştur. Bu bizim insani, vicdani görevimiz olduğu için yapıyoruz. Diğerleri 'Bırakın ölsün, batsın.' Biz böyle bakamayız."
"SIKINTI YAŞARSAK SORUMLUSU YSK'DIR"
Erdoğan, YSK'nın sandıkların taşınması talebini reddetmesine ilişkin, şunları söyledi:
"Sandık taşıma olarak değil, burada sandıkların yer belirlenmesi olarak bunu değerlendirmek lazım. Zaten YSK'nın yanlışa düştüğü yer burası olmuştur. Niye YSK yanlışa düşmüştür? Oy kullanma mahallerini neresi belirler? İlçe seçim kurulu, üstünde il seçim kurulu vardır. YSK aslında bunlarla ilgilenmez. Oy nereye kullanılacak, hangi sandık nereye yerleştirilecek; bunların belirlenmesini onlar yapar. Bu seçimlere giderken özellikle belli bölgelerdeki sıkıntıları göz önüne alarak vatandaşın demokratik haklarını en ideal şekilde kullanabileceği ortamı hazırlama sorumluluğu ilçe ve il seçim kurulundadır. Yoksa taşımalı sistem vs. bunlar anayasa değişikliği gerektiren konular. Bunların şu anda yapılması zaten mümkün değil. Kaldı ki, siyasi partiler de bu tür bir anayasa değişikliğine pek yanaşmadı. Ama sandık mahallerinin belirlenmesi konusunda bazı ilçe seçim kurulları, belli yerler belirledi. YSK'nın aldığı bu karar, o kararları adeta yok farz etmiş oldu. Temenni ederim ki, bu seçimlerde, 7 Haziran'daki sıkıntıları bölgede yaşamayız. Eğer yaşarsak, sorumlusu da YSK'dır; çünkü şartlar ortadadır. Bölge, 7 Haziran'da çok sıkıntılı bir süreci yaşadı. Ama şu anda İçişleri Bakanlığı bütün tedbirleri en üst düzeyde alarak, bu zararı asgariye indirecek."
"AHMET HAKAN'A SALDIRIYI TASVİP ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Erdoğan, Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyı tasvip etmenin mümkün olmadığını belirterek, "Ancak köşelerinde başka köşe yazarlarını lanetleyen, hedef gösteren yazılardan da bu arkadaşlarımızın kaçınması lazım. Birçok yayın gruplarına şiddet gösterileri yapılmıştır; hatta ses bombaları atılmıştır, silahla araçları taranmıştır. Bu insanlar o zaman kendileri ne durumdaydı, bunu da sormak lazım. Buna rağmen basın danışmanım aramıştır, 'Geçmiş olsun' temennilerini bildirmişlerdir. Şiddetin karşısındayız. Basın özgürlüğü karşısındaki tavrımız bellidir. Yeter ki, büyün medya grupları aynı hassasiyeti göstersinler, kendilerine geldiği zaman 'Yandım' demesinler, başkalarının başına geldiği zaman da aynı hassasiyeti göstersinler" dedi.
(DHA)