Erdoğan'da seçim korkusu var mı? Erdoğan 2019'da kaybedeceğini anlarsa, seçimi yaptırmayabilir mi?
Gazeteci Yazar Hasan Cemal son siyaset tartışmalarını analiz ederken aslında herkesin kafasından geçen soruyu sormuş. Erdoğan kaybedeceğini anlarsa seçimleri yaptırır mı? Bu soru özellikle yeni parti ve partilerin kurulma aşamasında çok soruluyor İşte Hasan Cemal'in T24.com'da yer alan yazısı
Erdoğan seçimden vazgeçer mi?
Erdoğan'da seçim korkusu var mı? Erdoğan 2019'da kaybedeceğini anlarsa, seçimi yaptırmayabilir mi?
Seçimden vazgeçer mi?
Seçim yaptırmazsa, rejimin adı ne olur?
Tam diktatörlük mü?
Faşizm mi?
Seçim yaptırmayan bir Erdoğan'la nasıl mücadele edilir?
Yeraltı mücadelesi meşrulaşır mı?
Erdoğan kaybedeceğini gördüğü bir seçimi yaptırmamak için neye başvurabilir?
Dış macera aranır mı?
Kuzey Suriye'de, Güneydoğu'da savaş benzeri patlamalara yol açabilecek provokasyonlar tezgâhlanabilir mi?
Seçimin ertelenmesi için kaos ortamı yaratılabilir mi?
Akla başka sorular da takılıyor.
Erdoğan, 2019'da tek başına, yani tek aday olarak göstermelik bir seçimi göze alabilir mi?
Bunun için Kemal Kılıçdaroğlu'nu, Meral Akşener'i "tasfiye etme"ye kalkışır mı?
Bu açıdan Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in gözaltına alınması bir işaret fişeği mi?
Bir kumpas mı?
Kılıçdaroğlu'nun ilk tepkisi, "Demokrasi adına yüz karası şeyler, akıl tutulması" olmuş...
Erdoğan'daki 'seçim korkusu'nu yabana atmayın. Bu korku giderek 'kâbus'a da dönüşebilir
Meral Akşener cephesinden gelen haberler, "Erdoğan'ın seçim korkusu"nu körükleyebilir mi?
Bir kenara not edin.
Bahçeli'nin, MHP'nin tabanı şimdiden çatırdıyor. Seçim araştırmalarında, Akşener ve arkadaşlarının yükseldiğine dair işaretler çoğalıyor.
Yeni partinin bir yandan MHP'yi çökertirken, aynı zamanda evvelce AKP'ye gitmiş olan milliyetçi oyları kendine çekebileceği öngörülüyor.
Bu gelişmeler "Erdoğan'ın kâbusu"dur.
"Kürt cephesi"nden haberler de iç açıcı değildir.
Hapishanelerin HDP'lilerle doldurulmasına, HDP'li belediyelere kayyımlar atanmasına ve her türlü baskıya rağmen Kürt siyasal hareketi ayakta kalabilmiştir.
AKP'nin Kürt oyları da sağlam gözükmüyor, bu oylar da bir ölçüde Erdoğan'dan kopabilir.
Kılıçdaroğlu'nun Adalet Yürüyüşü de Erdoğan cephesinde çatlamalar yaratmış, en azından moral bozmuştur.
Öte yandan, Erdoğan'ın Almanya'yla, Avrupa Birliği'yle, Amerika'yla sürekli itiş kakış içinde olması zamanla ekonomiyi, istikrarı olumsuz etkileyebilir. Bunun belirtileri yok değil.
Bu durum, büyük küçük iş dünyasında Erdoğan iktidarına karşı tepkileri yoğunlaştırabilir, açığa çıkartabilir.
Uzun lafın kısası:
Erdoğan'daki "seçim korkusu"nu yabana atmayın.
Bu korku giderek "kâbus"a da dönüşebilir.
Yazımın başındaki sorular, Erdoğan'ın bu ruh hâlinden kaynaklanıyor.
Erdoğan'ın gözü kara!
Eğer 2019'u kaybedeceğine kanaat getirirse her şeyi göze alabilir.
Erdoğan'ın gözü kara! Eğer 2019'u kaybedeceğine kanaat getirirse her şeyi göze alabilir
Paylaş
Paylaş
Yine soruyorum:
Tek adamlık koltuğunu kurtarmak için seçim yaptırmayabilir mi?
Seçimleri erteleyebilir mi?
Bunun için kaos ortamı yaratabilir mi?
Hatta Kılıçdaroğlu'nu, Akşener'i tasfiye ederek 2019'da tek aday olarak, tek başına seçime gidebilir mi?
Bu durumda rejimin adı ne olur?
Faşizm mi?
Faşizm gelirse, buna karşı nasıl mücadele edilir?
Seçim olmazsa yeraltı mücadelesi meşruiyet kazanır mı?
Bilemiyorum.
O kadar çok soru var ki.
Şu günlerde, "Seçim yoluyla 2019'da Erdoğan etkisiz kılınabilir, uzak ihtimal değil" deyince, bazı çevrelerden şu tepki geliyor:
"Seçim yaptırmayacak ki!"
Bu kadarını göze alabilir mi?
Öylesine bıçak sırtında bir memlekette yaşıyoruz ki her şey mümkün.
Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi akıl tutulması dahil...
ETİKETLER