Erdoğan'ın 8 yıl önceki Sudan ziyaretinde Sudan'da 100 bin hektarlık alanın yani 1 milyon dönüm tarım arazisi işletilmesi konusunda anlaşma yapılmıştı. Ancak Tarım Bakanlığı kiralanan topraklar nedeniyle milyonlarca liralık kamu zararı oluştuğu, hiçbir şey yapılmamasına rağmen maaş ve ikramiye ödendiği ortaya çıktı.
Sudan ile Türkiye arasında "tarımsal üretimin ve ticaretin artırılması" amacıyla, 2014'te bir anlaşma imzalanmış ve 19 Kasım 2015 tarihinde “Türkiye ile Sudan Arasında İkili Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına İlişkin Anlaşması” uygulamaya konulmuştu. Anlaşma kapsamında, Türkiye ile Sudan ortaklığında bir şirket kurulmasına ve bu şirket aracılığıyla Sudan'ın 12 bin 500 hektar arazisinde 'Pilot Çiftlik' kurulmasına karar verilmişti. 2018 yılında dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin kuracağı pilot çiftlik için 12 bin 500 dönümlük alanın ekipler tarafından gezilerek beğenildiğini, aynı yıl Kasım ayından itibaren o alanın da teslim alınacağını söylemişti.
Sudan Hükümeti 'Abugota-1' bölgesinde kurulması öngörülen pilot çiftlik yerinin sosyal sorunlardan dolayı “Doba” Bölgesine kaydırılmasını istedi ve 18 Aralık 2018’de protokol imzalandı. Bunun üzerine, dönemin Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli Sudan’a gidip tarım arazilerini gezmiş ve 780 bin 500 hektarlık arazinin koordinatlarının kendilerine teslim edildiğini açıklamıştı. Ayrıca burada Türk-Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık A.Ş. binasının açılışını yapmış ve "Bu binada, ülkemize tahsis edilen 780 bin hektarlık tarım alanında çalışmalar yürütülecek, yeni tecrübeler elde edilecek" demişti. Bahse konu projede yaşanan aksaklıkları gündeme getiren Başevirgen, yaklaşık 7 yıldır projede kayda değer bir ilerleme olmadığını belirtti.
'Tarım Bakanı Sudan’da hangi araziyi gezdi, nerenin koordinatları verildi?'
2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporu'nda, bahse konu "Türk Sudan Uluslararası Tarım Ve Hayvancılık A.Ş."nin henüz çalışmalarına başlayamadığı ve buna rağmen yönetim kurulu üyelerine yüz binlerce TL’lik maaş ve ikramiye ödendiği ifadelerinin yer aldığını hatırlatan Başevirgen, "Tabi bölgeye giden ve ağırlanan heyetlerin giderleri yapılan diğer harcamalarda cabası. Yine anılan raporda, Sudan yönetiminin, hiçbir zaman yer bildiriminde bulunmadığı ve işletmenin bir türlü faaliyetlerine başlayamadığı da belirtiliyor. O zaman soruyoruz? Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli Sudan’da hangi araziyi gezdi ve kendisine nerenin koordinatları verildi?" diye konuştu.
'Tarım ve hayvancılık şirketinde işten anlayan yok'
"Türk Sudan Uluslararası Tarım Ve Hayvancılık" şirketinin atanan yönetim kurulu üyelerinin vasfı ve görev sürelerinin de olayın başka bir boyutunu oluşturduğunu söyleyen Başevirgen, "Şirkete ait kuruluş Ticaret Sicil Gazetesinde, 'Şirket yönetim kurulu üyeliklerine atanacakların, Sudan temsilcisi hariç, devlet memurluğuna atanabilme genel şartlarına sahip, yüksek öğrenip yapmış ve şirket faaliyet alanı ile ilgili idari ve mesleki ihtisasa sahip olmaları şarttı' ifadeleri yer alıyor. Şirketin faaliyet alanın tarım ve hayvancılık ile ilgili konular olduğu ilgili gazetede açık olarak ifade edildiği halde, yönetim kuruluna atanan kişilerin idari ve mesleki yönden bu yeterliliğe haiz olup olmadığına yine dikkat edilmemiş. On binlerce işsiz veteriner hekim ve ziraat mühendisi dururken ya da Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde çalışan 25 bin civarında veteriner hekim ve ziraat mühendisi varken neden bu arkadaşlardan birisini yönetime atamıyorlar? Atanan üyelerin veteriner hekim veya ziraat mühendisi olmasından geçtik en azından içlerinden birisi tarım ve hayvancılığa kıyısından bulaşmış olsun" diye konuştu.
'SPK’nın suç duyurusu yaptığı şahıs neden yönetim kurulunda?'
Atama yapılırken, "11. Şirket Yönetim Kurulu Üyeliklerinin Nitelik ve Şartları" başlığı altında "Şirket yönetim kurulu başkan ve üyeleri, başka bir teşebbüste yönetim kurulu üyesi olama" hükmüne dikkat çeken Başevirgen, "Şirketin ticaret sicil gazetesine böyle bir hüküm bulunmakta. Şirketin yüzde 80 hissesine sahip olan TİGEM’in yönetim kurulunda bulunan hiç kimsenin ilgili şirketinin yönetim kurulunda olmamasının nedeni nedir? Öte yandan, 'Bakanlar Medya A.Ş.' isimli başka bir şirkette yönetim kurulu üyeliği olan bir kişi apar topar bu şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ayrılarak Türk-Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık şirketinin yönetimine atanıyor. Üstelik 'Bakanlar Medya A.Ş.' şirketindeki faaliyetleri nedeniyle hakkında SPK tarafından suç duyurusunda bulunulmuş bir kişiden bahsediyoruz" dedi.
'Bağımsız bir denetim kurulunca denetlendi mi?'
Başevirgen, şunları söyledi:
"Bilindiği üzere, 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu anonim şirketlerde denetçileri zorunlu organlar arasında sayarken, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu denetçileri zorunlu organ olmaktan çıkardı. Artık anonim şirketlerde denetçiler zorunlu organlardan değil. Bahse konu olan şirketinin TİGEM iştirakiyle kurulması nedeniyle Sayıştay tarafından denetimden geçtiği anlaşılmakla birlikte Türk Ticaret Kanununda anonim şirketlerde 'denetleme kurulu' kurulması şartı kaldırıldığı için bu ölçekteki bir şirketin ayrıca bağımsız bir denetim kurulunca denetlenmesi gerekir. Fakat bu şirketin böyle bir denetimden geçtiğini gösterir herhangi bir bilgi ve belge yok. Bu şirketin finansal tabloları, hesap denetçileri tarafından Uluslararası Denetim Standartlarına uyumlu olarak Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenmiş midir? Unutulmasın ki yönetim kurulu üyeleri kanundan veya esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde meydana çıkan zarardan şirkete, pay sahiplerine ve şirketin alacaklılarına karşı sorumludurlar."
Eski bakan bir yıl boyunca yanıt vermedi
TİGEM’in verimli arazilerini başkalarına kiralayıp, Afrika’nın çöllerinde vaha yaratma hayallerini anlamak ve halkın vergilerinin nerelerde ne amaçla kullanıldığını öğrenmek için Eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye yazılı soru önergesi verdiklerini, ancak eski bakanın bir sene boyunca konuyla ilgili sorulara yanıt vermediğini söyleyen Başevirgen, yeni bir soru önergesini Meclis Başkanlığına sunarak bir an önce bahsi geçen hususların açıklığa kavuşturulmasını istedi.
Başevirgen önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:
Sudan devleti ile Ülkemiz arasında imzalanan anlaşmaya göre yüzde 80 hissesi TİGEM’e ait olan "Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi" şimdiye kadar ne gibi faaliyetlerde bulunmuştur?
Hali hazırda tanzim edilmiş eylem planı ve faaliyet raporları bulunmakta mıdır?
Bahse konu şirketin yönetim ve varsa denetim kurulu kimlerden oluşmaktadır?
Bu şirketle ilgili idari ve mali denetim yapılmış mıdır? Denetim yapılmamış ise gerekçesi nedir?
Oluşturulmuş yönetim kurulunun görev süreleri ne kadardır ve bu süreler ne zaman sonlanmaktadır?
Oluşturulmuş yönetim kurullarına şimdiye kadar ne kadar huzur hakkı ve harcırah ödemesi yapılmıştır?
Şirket yönetimin kurulunda Bakanlığınızı ve TİGEM’i temsilen bulunan üyelerin bakanlıkta herhangi bir görevi bulunmakta mıdır? Bu kişilerin yetkili kılınmasında hangi nitelikler dikkate alınmıştır?
Bakanlığınızın bahse konu yatırım ile ilgili olarak, bundan sonra izleyeceği yol ve tutum ne olacaktır?
Bu yatırım kapsamında toplamda harcanan tutar ne kadardır ve hangi kalemlere harcama yapılmıştır?
Bu yatırımla ile ilgili olarak oluşmuş kamu zararı veya görev zararı söz konusu mudur? Konuyla ilgili herhangi bir adli veya idari takip başlatılmış mıdır?