Erdoğan Trump'a şantaj yapıyor olabilir mi?

Başlıktaki soru NATO eski komutanlarından Orgeneral Wesley Clark’a ait.
ADEM YAVUZ ARSLAN – WASHINGTON, Tr724

 
CNN’de ABD’nin Suriye’den asker çekme kararının tartışıldığı programda söyledi. Clark’a göre söz konusu kararın ‘mantıklı hiçbir tarafı yok’.

Washington’da neler oluyor? sorusuna cevap aramadan önce takvimleri biraz geriye alıp İstanbul’a gidelim.

2 Eylül 2012 akşamı ABD’ye ait askeri bir uçak İstanbul’a indi.

İçinde dönemin CIA Başkanı Orgeneral David Petraeus ve kurmayları vardı. Bir kaç ay içinde ikinci Türkiye seyahatini yapan Petraeus Türk muhataplarıyla toplantılar yapıp İstanbul’dan geldiği uçakla ayrıldı.

İstikameti Körfez ülkeleriydi.

‘Kulağı delik’ gazeteciler toplantının içeriğini çok geçmeden öğrendi. ABD yönetimi ‘Suriye’de rejim değişikliği için kara gücüne ihtiyaç olduğunu ve bunu da en iyi Türkiye’nin sağlayabileceğini’ söylüyordu.

Bir bakıma ABD, Suriye’de savaşacak ‘taşeron bir ordu’ arıyordu.

Ancak Türkiye tarafında kafalar karışıktı. Erdoğan yönetimi siyasi nedenlerle Suriye’ye girme konusunda istekli olsa da TSK çekimser davranıyordu.



Bu görüş ayrılığı uzun süre devam etti.

Nitekim 2014 Mart seçimleri öncesi internete düşen bir ses kaydı Ankara’nın karanlık dehlizlerinde yaşanan ‘Bizans Oyunları’nın ne kadar acımasız olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay 2.Başkanı Yaşar Güler ve diğer üst düzey isimlere ait olduğu iddia edilen toplantı kaydında ‘Erdoğan’ın Suriye’ye müdahale istediği bunun için MİT’in gerekçe oluşturabileceği’ konuşuluyordu.

Dönemin ‘zihniyet analizi’ açısından çok değerli olan Fidan’ın “Karşıya 3 adam gönderip bu tarafa 5 füze attırırım” sözü de o toplantıda ifade edilmişti.

Aradan geçen sürede Suriye’de çok şey değişti.

Dengeler, ittifaklar, müttefikler yer değiştirdi. Gelinen noktada ‘bugün yarın gidecek’ denilen Esad rejimi hakimiyeti tekrar sağladı. ABD ise Türk tarafı ile yapamadığı işbirliğini PKK ve uzantısı YPG ile yaptı.

Rusya ve İran nüfuzunu arttırdı. PKK Türkiye sınırına paralel minyatür bir devlet kurdu.

TRUMP DIŞINDA HERKES ŞAŞKIN

2018’in son günlerinde sürpriz bir gelişme oldu ve ABD Suriye’den çekileceğini açıkladı.

Başkan Trump’ın Twitter’den duyurduğu karara göre Suriye topraklarında IŞİD ile savaşma işini Türkiye devralıyor.

Böylece ABD aradığı ‘taşeron ordu’yu 6 yıl sonra bulmuş oldu.

Peki ama bu karar nereden çıktı? Trump ne yapıyor, şimdi ne olacak ?

Aslında bu soruların cevabını net olarak bilen kimse yok. Sadece Washington’da değil, dünyanın bir çok başkentinde bu soruya cevap aranıyor.

Trump’ın karar almadan önce Erdoğan ile görüştüğü biliniyor.

ABD medyasına yansıyan diyaloglar doğruysa Erdoğan “ Sayın Başkan ! Suriye’de bulunmanızın tek gerekçesi IŞİD’di. IŞİD yüzde 99 oranında yenildiği halde neden oradasınız?” diye sormuş.

Erdoğan bu esnada yumruğunu masaya vurdu mu bilmiyoruz ama Trump’ın soruya ‘Tamam o zaman Suriye’den çekiliyoruz” cevabını verdiğini kendi tweetlerinden biliyoruz.

Trump’ın binlerce kez paylaşılan tweeti şöyle:

“Cumhurbaşkanı @RT_Erdogan, Suriye’de IŞİD’den geriye ne kaldıysa yok edeceği bilgisini verdi …. o bunu yapabilecek biri, üstelik Türkiye Suriye’nin ‘kapı komşusu’ olmalı. Askerlerimiz evlerine dönüyor!”

‘Resmi söylem’ bu yönde.

Yani Suriye’den çekilmek gibi tarihi öneme sahip bir adımın perde gerisinde yaşananların bu olduğu söyleniyor.

Hal böyle olunca da herkesin kafası karıştı.

Trump’ın çekilme kararı sadece muhaliflerini değil, sıkı taraftarlarını bile şok etti. Cumhuriyetçiler dahi ‘İŞİD tam olarak bitmiş değil, İran ve Rusya bölgede gücünü arttırırken bizim çekilmemizin ne tür bir gerekçesi olabilir ?’ diye soruyor.

Malum olduğu üzere Trump’ın çekilme kararı sonrası kabinenin en güçlü ismi olarak bilinen Savunma Bakanı James Mattis istifa etti. İstifa mektubunda yazdıkları başkentte yaşanan derin yarılmanın bir yansıması olarak görülüyor.

Hemen akabinde ise İŞİD ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett H.McGurk istifa etti.

ABD medyasına yansıyanlara göre çekilme kararı blöf filan değil. Hatta 1 Ocak’ta görevi bırakacak olan Mattis çekilme kararnamesini de imzaladı.

Yani ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesi kısa sürede tamamlanacak.

KOMPLO TEORİLERİ HAVADA UÇUŞUYOR

Karar gerçekten de ABD’yi sarstı.

Çünkü çekilme kararı ABD politikalarının zıddı bir uygulama. Daha yakın zamana kadar başta ulusal güvenlik danışmanı Bolton olmak üzere Pentagon yetkilileri Suriye’deki askeri varlıklarını sürdüreceklerini söylüyorlardı.

Hatta sayısal olarak artış bile öngörülüyordu. Askeri üsler, küçük havaalanları inşaa edildi. ‘İŞİD’in bittiği’ yorumları ise fazla iyimser bulunuyordu.

Böyle bir ortamda ABD askerlerinin çekilmesi kararı açıklanınca komplo teorileri havada uçuşmaya başladı.

Çünkü Trump kabinesinden isimler dahi çekilmeyi izah edemiyor.

Mesela CNN’e çıkan eski NATO komutanlarından general Wesley Clark Trump’ın kararını sorgularken “ Kararın arkasında herhangi bir stratejik akıl görünmüyor. Dünyanın her yerinden insanlar, Ortadoğu’da ki müttefiklerimiz kararın gerekçesini soruyorlar. Diyorlar ki “Erdoğan Trump’a şantaj mı yapıyor ? Herhangi bir ödeme filan mı yapıldı ? Böyle bir karar neden alınır ? Çok şüpheli çünkü tüm tavsiyeler tersi yönündeydi” dedi.

ABD medyasında boy gösteren tüm uzmanlar Erdoğan’ın IŞİD ile mücadelesine yönelik şüphelerini dile getirirken Kürtlerin tehdit altında olduğunu vurguladılar. Trump’ın çekilme kararına en ilginç tepkilerden birisi Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Nancy Pelosi’den geldi. Pelosi çekilme kararının Flynn kararı ile ilgili olduğuna dair endişelerini dile getirerek “Suriye çatışmasında açıkça çıkarları olan bir ülkenin kayıtlı bir yabancı ajanı olduğunu kabul eden Flynn hakkındaki… mahkumiyet kararından bir gün sonra yapılan bu aceleci duyuru karşısında tüm Amerikalılar endişe duymalı.”

Sıkı bir Trump destekçisi olarak bilinen senatör Lindsey Graham bile şaşkınlığını gizleyemedi: “ Bu zamanda Amerika’nın çekilmesi IŞİD, İran, Beşar Esad ve Rusya için büyük bir kazanım olacaktır. Bunun ülkemiz, bölge ve dünya için yıkıcı sonuçlara neden olacağından korkuyorum”

ŞİMDİ NE OLACAK ? 

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalara göre Suriye’deki ABD askerlerinin çekilmesi önümüzdeki haftalarda tamamlanacak.

Ayrıca Afganistan’da bulunan askerlerin de yaklaşık yarısı geri çekilecek. Hatırlanacağı gibi Trump’ın seçim vaatlerinden birisi ABD askerlerini savaş bölgesinden çekmekti.

Bu açıdan Trump bir seçim vaadini daha gerçekleştirmiş olacak. Ancak bu karardan Trump’ın ne kazanabileceği tartışmalı.

Öncelikle Suriye’deki Rus ve İran etkisi artacak. Ruslar bölgenin tek hakimi olacak.

Türkiye’nin IŞİD ile gerçekten mücadele edeceğinden endişe ediliyor. Bu endişenin iki kaynağından birisi Türkiye’nin IŞİD ile mücadele geçmişi!

ABD başkentinde bu konuda ciddi endişeler var.

İkincisi IŞİD’in bulunduğu bölge Türkiye sınırına 300 km mesafede. ABD askerinin çekilmesi ile Türkiye’nin İŞİD ile değil Kürtlerle mücadele edeceği beklentisi yaygın.

Endişelerden birisi de YPG’ye verilen silahların akıbeti.

Bu silahların ne olacağı, nasıl geri alınacağı henüz bilinmiyor. Ayrıca YPG’nin elinde sayıları bini bulan İŞİD’li esir var. Bunların cezaevlerinden çıkması halinde neden olacakları risk de ürkütüyor.

Trump’ın ani kararının bir de iç politikaya bakan boyutu var.

Trump sıkı Cumhuriyetçilerden bile destek göremezken ocak itibariyle Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu eline alacak olan Demokratların yoğun tacizine muhatap olacak.

Bir yandan devam eden soruşturmalar öbür yandan Demokratların tacizi Trump’ı iyice köşeye sıkıştıracaktır.

Dolayısıyla Trump’ın Suriye’den çekilme tarzı ‘radikal kararlar’ alabilir.

ASKER RAHATSIZ MI ?

Bütün bunların yanı sıra Washington’da yapılan analizlerden birisi de şöyle:

Trump’ın ABD güvenlik bürokrasisi ile arasının kötü olduğu herkesin malumu. Başkentte yapılan analizlere göre Suriye ve Afganistan kararları sonrası bu gerginlik yeni bir aşamaya geçecek.

Hatta ‘derin Amerika’nın Trump’a karşı harekete geçeceği yorumları bile yapılıyor.

CNN’de yapılan tartışmalar bizde ki “Genç Subaylar tedirgin” manşetlerini hatırlatır türdendi.

Özetle, Trump’ın asker çekme kararını açıklamakta zorlanan herkesin kafasında “Acaba Putin etkisi mi ?” sorusu var.

Dolayısıyla Kongre’nin yeni döneme başlaması ile birlikte Washington’da tansiyon yükselecek gözüküyor.

Peki ABD’nin Suriye’den çekilmesi Türkiye’yi nasıl etkileyecek ?

AKP ve Havuz toz pembe bir tablo çiziyor, hatta Trump ile yaşanan yakınlaşma nedeniyle Fethullah Gülen’in Türkiye’ye gönderileceği beklentisine girdiler ama her iki konuda da büyük hayal kırıklıkları yaşayacaklar.

Kısa vadede Erdoğan’ın kazanımları olacak.

Özellikle de yaklaşan seçimlerde bu gelişmenin rantını yiyecektir. Ancak Suriye’de yaşanan gelişmelerin Erdoğan’a faturası hiç tahmin etmeyeceği kadar yüksek olabilir.
26 Aralık 2018 19:51
DİĞER HABERLER