Türkiye’deki bilhassa seçim dönemlerinde siyasetin dizaynında, yani rakiplerin tasfiyesinde kasetlerin dolaşıma sokulması sık yaşanılan bir durum. 12 Eylül 2010 referandumunda ve 2011 genel seçimleri sürecinde de kasetler gündemin birinci maddesi olmuştu. Erdoğan, meydanlarda “Buna nasıl kendi özeli dersin? Bu özel değil. Bu genel, genel” diye naralar attı. 15 Temmuz darbe tiyatrosunun ardından ise kaset kumpasları, yüzlerce diğer iftira gibi, Hizmet Hareketi’ne fatura edilmeye çalışıldı.

Oysa ki, kasetle tasfiye edilen eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konuya dair her açıklamasında Erdoğan’ı işaret etmişti. Hizmet Hareketi’nin kasetle ilgisinin olmadığını dile getirmiş ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’ın gözlüklerini takıp kaseti seyrederken çekilen görüntüsünü izlediğine dair açıklamasına dikkat çekmişti.

MHP yönetimindeki milletvekilleri de 2011 seçimlerinde tasfiye edildi. Az önce de ifade ettiğim üzere, Erdoğan, Baykal’a ve MHP yöneticilerine ait olduğu kasetler için, 2011 yılında Kastamonu Nasrullah Meydanı’nda düzenlediği mitingte, “özel hayat” şeklindeki yorumlar için “Yahu kendi eşiyle mi bir şey oluyor da özeli oluyor? Kendi eşiyle değil yahu. Buna nasıl kendi özeli dersin? Bu özel değil. Bu genel, genel. Bu genel bir ahlaksızlıktır” demişti.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin “Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz” sözleriyle ifade ettiği gibi, zaman hükmünü ilan etti, kaset kumpasçısının kim ve kimler olduğu, gün gibi ortaya çıktı.

Diyarbakırlı iş adamı Muhammet Yakut, “Deliler Delisi” adlı Youtube kanalında yaptığı yayında, Melih Gökçek’in Ankaralı travesti Okşan ile ilişkisinin olduğunu açıkladı. Yakut, AKP milletvekili adayı Osman Gökçek'e seslenerek; “Senin o babanın (Melih Gökçek) Ankaralı Travesti Okşan ile olan ilişkilerini açıklarsam ne baban ne anan sokağa çıkamaz. Ankaralı Okşan'ı babana sor baban çok iyi tanır” ifadelerini kullandı.

Yakut, ilişkinin boyutlarına dair detay vermedi ancak bu açıklamanın hemen akabinde, ilişkinin kaset kumpası şeklinde olduğu bilgisi sosyal medya mecralarında yayıldı.

Melih Gökçek’in 1993 yılında kendisi ile birlikte Refah Partisi'nde Ankara milletvekili olan Ömer Faruk Ekinci’ye 'Travesti Okşan' ile birlikte şantaj yaptığı bilgisi dolaşıma girdi. Yayılan bilgilere göre, Melih Gökçek, Refah Partisi’nin Ankara’dan diğer milletvekili olan Ömer Faruk Ekinci’nin 1994 yılındaki yerel seçimlerde büyükşehir belediye başkanlığı adaylığını önlemek için travesti Okşan’la birlikte, Ekinci’ye kaset kumpası kurdu.

Ömer Faruk Ekinci hakkında Aktüel dergisi Travesti Okşan ile ilişki yaşadığına dair haber yaptı. Bu haberi İslamcıların çıkardığı Yörünge dergisi de “Ömer Faruk Ekinci olayı: Dönmelerde Refah Korkusu” diyerek sayfalarına taşıdı. Derginin sahibi, İBDA-C davasından uzun yıllar hapis yatan Mehmet Köse ve Yazı İşleri Müdürü ise AKP eski Milletvekili Resul Tosun’du. 

İddiaya göre kaset, Necmettin Erbakan’a da verildi. Kaseti getiren de Melih Gökçek’ti. Gökçek bu sayede, Refah Partisi’nden rakipsiz tek aday olarak Ankara Büyükşehir seçimlerine girdi ve belediye başkanı oldu. 

Okşan Öztok sosyal medya paylaşımlarında kaset kumpasını itiraf etti. Melih Gökçek için, “Onu bana sorun… Yıl 1994 yılı… Büyükşehir adayı olmak için benim üstüme bastı” ifadelerini kullandı.

Melih Gökçek ise kaset kumpasçısı olduğunun ifşa edilmesinin üstünden günler geçmiş olmasına rağmen hala bir açıklama yapmadı, yalanlamada bulunmadı. 

Ömer Faruk Ekinci’nin oğlu Yeniden Refah Partisi Yüksek Disiplin Kurulu üyesi ve milletvekili adayı Hüseyin Ekinci ise, Melih Gökçek’in babasına kumpas kurduğunu doğruladı. Önce şu tweeti attı: “Evet Rahmetli Babamız. ve bu konuyu en iyi bilen  gazeteci yazar Emin Çölaşan dır.Bu kumpası yapanın İ.Melih Gökçek olduğunu hem merhum Erbakan Hocamıza hemde Rahmetli Babama defalarca iletmiştir. Aynı dönemde istihbaratçı bazı insanlar Rahmetli Babamıza iletmişlerdi.”

ODA Tv, Melih Gökçek’in imdadına koşup, Gökçek’in Okşan Öztok’tan kaset yayının durdurulması için temas kurduğunu iddia etti. Buna karşın Hüseyin Ekinci, devamında gelen paylaşımlarında Gökçek’in kumpası nasıl tezgahladığını ve akabinde nasıl durdurmuş gibi kahramanlık hikayesi çıkardığını detaylarıyla anlattı. Babasının da kendisinin de Gökçek’i Allah’a havale ettiklerini belirtti.

Üstelik bu hadise, Melih Gökçek’in kaset kumpası sicilindeki tek hadise de değil. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığında rakibi olan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, 1999’da bir otel odasında çekilen görüntülerin 2009 yılında ortaya çıkması üzerine, siyasetten çekilmişti. Turgut Altınok, kasetin Melih Gökçek tarafından servis edildiği iddiasını yalanlamadı. 

Erdoğan’ın en yakın adamlarından biri olan Turgut Altınok, bundan 10 yıl sonra, 2019 yılında yeniden AKP’den Keçiören Belediye Başkanı oldu. Erdoğan, bir punduna getirip Gökçek’i tasfiye etti, eski adamı Turgut Altınok’a belediye başkanlığı koltuğunu teslim etti.

Önümüzdeki genel seçimlerde ise, Erdoğan, Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’i Ankara’da 2. Bölge 5'inci sıradan aday yaptı. Oğlu aday ve Gökçek’in kasetleri bu seçimde de gündemde. Ancak bu kez kaset kumpasçısı kimliği deşifre edilmiş olarak tabi.

Ve maalesef, kasetleriyle, Melih Gökçek’iyle, Okşan’ıyla, Hilal Kaplan’ıyla vesaire, tekmili birden Erdoğan usulü Dallas yine sahnede. İnşallah son perdesi olur bu rezilliğin. Amin.