Erdoğan ve Akar darbe girişimini 1 ay önce öğrendi...

Mahkeme dosyalarına ve savcılık soruşturmasına girmiş tutanak ve belgeler okunduğunda 15 Temmuz ‘kontrollü darbe’ girişimi olduğu tescilleniyor.
TR724.com sitesinde Erman Yalaz'ın kaleme aldığı Haber- Analiz'de önemli detaylar ortaya çıkartılmış... Mahkeme Tutanakları incelendiğinde 15 Temmuz 
15 Temmuz ‘kontrollü darbe’ girişimi ile ilgili bazı ifadeleri inceleyen Yalaz Erdoğan ve Akar'ın darbe girişiminden aylar öncesinden haberleri 
olduğunu söyledi...TSK'yı tasfiye etmek için Erdoğan ve Akar ikilisinin plan yaptığını anlatan tanıklar  Belge, darbe girişimi ve iddialarından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anlattığının aksine o gün değil, 34 gün önceden haberdar olduğunu gösteriyor.

İşte Erman Yalaz'ın yazısından bazı bölümler 


“…Edindiğim tüm bilgi ve belgeleri 2 yıl önce kendisi ile tanıştığım, Ankara GATA’da görev yapmakta olan Tabip Binbaşı Eray Serdar Yurdakul isimli şahıs ile de paylaştım. Bu şahıs beni AK Parti İstanbul Milletvekili Emekli Tümgeneral Şirin Ünal ile görüştürdü. Bu bilgi ve belgeleri kendisine de ilettik. Darbe yapılacağına dair bilgiyi aldıktan sonra da özellikle Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşmanın yollarını aradık. Eray Bey’in girişimleri vasıtası ile Ahmet Albayrak ile İstanbul’da yaptığımız görüşme neticesinde gerek Eray beyin gerek benim hazırladığım tüm bilgi ve belgeler sayın Cumhurbaşkanımıza 11 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Topkapı Sarayı’nda Eray Bey tarafından arz edilmiştir.”

2 Eylül 2016 tarihinde gece 1 sularında Ankara Emniyeti Terörle Mücadelesi Şubesi’nce ifadesi alınan Astsubay Hüseyin Gürler’in verdiği bilgiler bunlar. Mahkeme dosyalarına ve savcılık soruşturmasına girmiş bir resmi tutanak ve belge. Belki de 15 Temmuz ‘kontrollü darbe’ girişiminin ‘bilindiğini açığa çıkaran’ ve  bütün kronolojisi ile resmi söylemini alt üst eden en önemli belge. Gazeteci Ahmet Nesin’in Artı TV’de röportaj yaptığı bir komutan tarafından gündeme getirildi. Belge, darbe girişimi ve iddialarından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anlattığının aksine o gün değil, 34 gün önceden haberdar olduğunu gösteriyor.

Bir araştırmacının ‘istihbaratın yüzde 80’i açık bilgidir, kalanı analizdir, diğer bağlantıların araştırılmasıdır’ sözünü hiç unutmam. Ben de merak edip darbe öncesi Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın neler yaptığını, nasıl görüştüğünü, söz konusu tarihlerde neler yaşandığını geriye dönük olarak gözden geçirdim. İlginç noktalar ve yeni bilgiler ortaya çıktı. Belki 15 Temmuz’u gerçekten araştırmak isteyen savcılar hakimler çıkarsa ileride işe yarar.

ERDOĞAN O GÜN DENİLEN YERDEYDİ

Önce bir soruyla başlamalıydı. Darbe soruşturmalarına girdiği söylenen yukarıdaki belgedeki iddialar doğru mu? Örneğin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 11 Haziran 2016 günü neredeydi? O gün yani 11 Haziran’da Erdoğan, Birlik Vakfı’nın iftarındaydı. İstanbul’daydı. Amerika’dan Muhammet Ali’nin cenazesinden dönmüş ve Birlik Vakfı’nın Sultanahmet mahallesi Torun sokak 13 numaradaki  mekanında iftardaydı. Yani Topkapı’da ve Sultanahmet’teydi. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile bakanlar, milletvekillerinin de hazır olduğu bu iftarda Ahmet Albayrak ile Tabip Binbaşı Eray Serdar Yurdakul’un ve Erdoğan’ın buluşmuş olma ihtimali açıkça ortaya koyuyor. (Ahmet Nesin’in yorumu ve benim yazdığım gibi buluşma yeri Dolmabahçe değil. Topkapı. Bu bölgenin literatürdeki adı böyle) Erdoğan da o gün orada. Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde görüntü ve fotoğraflarıyla bu bilgi yer alıyor. (https://www.tccb.gov.tr/videogaleri/18/#Video) Astsubay Hüseyin Gürler’in söyledikleri doğru yani.


BİNBAŞININ ANLATTIKLARINI AKAR A’ ANLATTI MI?

Peki Tabip Binbaşı Yurdakul’un aktardığı bu bilgilerle ilgili takibat, işlem, icraat yapıldı mı? TSK’da darbe olacağına dair çok detaylı bilgi getiren Tabip Binbaşı dikkate alınmadı mı? Alındı ise, 15 Temmuz kontrollü darbe girişimi bu bilgilerin ardından mı piyasaya sürüldü? Neler yaşandı? Hulusi Akar ile Erdoğan bu tarih öncesi ve sonrasında rutin dışında görüştü mü?


Açık kaynak bilgileri şöyle… Erdoğan ve Akar ikilisi Haziran ayı boyunca rutinin çok ötesinde birçok kez buluştu. Erdoğan 7 Haziran’da Akar ile Saray’da Şehit ve Gazi Yakınları iftarında buluştu. Erdoğan, Akar’ın daha önce kendisine anlattığı bir Güneydoğu gazisinin hatıratını anlatırken Genelkurmay başkanı kameraların önünde duygulanarak ağlamıştı. Sümeyye Erdoğan’ın nikah şahitliğinden sonra Paşa’nın görüntüleri duygusal manşetlerle yine haber olmuştu.  8 Haziran’da ikili tekrar buluştu. GATA’da tedavi gören o gazi Binbaşı Tekin’in ziyaretine gittiler birlikte. Erdoğan daha sonra Amerika’ya Muhammet Ali’nin cenazesine katılmak üzere gitti. Dönüşte ilk katıldığı program Topkapı’daki iftar olmuştu.

SIRTLANLAR, AKBABALAR…’

İki programlı iftarı daha vardı Erdoğan’ın. 12 Haziran’da MÜSİAD iftarına katıldı. “Çevremizde sırtlanlar, üzerimizde akbabalar dolaşırken biz kendi aramızda kavgaya tutuşamayız” sözleri dikkat çekmişti. Belki bir gün önce öğrendiği bilgilerin tesirindeydi kendisi. 13 Haziran’da ise Beştepe’de AK Parti milletvekillerine iftar verdi. Birgün sonra ise, yani 14 Haziran’da çok konuşmak istediği Genelkurmay Başkanı Akar’ı da yanına alarak Mardin’e uçtu Erdoğan. Kızıltepe’de 70. Mekanize Piyade Tugayı Komutanlığı’nı ziyaret etti. Yandaş medya bile bu buluşma ve ziyarete ‘sürpriz iftar’ başlıklarıyla haberleştirmişti.

AKAR İLE SERİ ve UZUN GÖRÜŞMELER; BİR AYDA 6 BULUŞMA

Erdoğan, Akar’ı yakına almıştı? Peki ne konuştular? Şimdilik bunların cevabı ikili arasında. Ancak Erdoğan-Akar ikilisi çok geçmeden tekrar buluştu. 23 Haziran Perşembe günü Erdoğan, Akar’ı Beştepe’de kabul etti. Kabul akşam saatlerindeydi. Üç saat sürdü. İki gün sonra bu kez 25 Haziran’da yine bir iftar buluşması gerçekleşti. Bu kez ikili Şırnak’taydı. Şırnak Cizre’de bulunan 172. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcılığı 3. Tank Taburu Komutanlığı’ndaki iftar da saatlerce birlikte olundu. Beş gün sonra olağan görüşme adıyla 30 Haziran’da Akar’ı Beştepe’teki Saray’a tekrar çağırdı Erdoğan.  Böylece Erdoğan ve Akar bir ayda 6 kez buluştu.

Klasik ancak mühim soruya tekrar dönelim. 15 Temmuz’u ya da bir darbe olabileceğini  daha önceden bilen var mıydı? Cevap artık çok net. Evet. Kesinlikle. Hem o gün, hem öncesinde darbe biliniyordu. Erdoğan da, Akar da, MİT Müsteşarı  Hakan Fidan da biliyordu bunu. Sadece olayların istedikleri kıvama gelmesi, yani şartların olgunlaşması/olgunlaştırılması ve kontrollü patlatılması gerekiyordu!



PERİNÇEK VE İKTİDAR PSİKOLOJİK HARPÇİLERİ DE BİLİYOR

Peki bu hususta yazılıp çizilenler nelerdi? Başka kimler biliyordu ‘kontrollü darbe’yi? 15 Temmuz’dan hemen sonra iki isim gündeme geldi. Biri Ergenekon sanığı Doğu Perinçek’in adamı Hasan Atilla Uğur ki, Yeni Şafak’a yani Ahmet Albayrak’ın sahibi olduğu medya kurumuna gelip 15 Temmuz’da darbe ile ilgili röportaj verdiğini anlattı. MİT’çi Mehmet Eymür’ün tabiriyle ‘fabrikatör ve ekibi’; Perinçek ve Aydınlıkçılar darbeyi biliyordu. İkinci isim iktidarın psikolojik harpçi kalemlerinden Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur. Onun da 15 Temmuz’dan  3 ay önce 2 Nisan ve 21 ve 24 Nisan’da yazdığı yazılar delil gösteriliyor. Uğur’un 2 Nisan’da yayımlanan ilk yazısı, “Cemaat’in ‘Hususiler’i darbe için Ankara’da toplandı” başlığını taşıyordu. TSK’ya sızmış gizli hücrelerin uyandırılması için cemaat abilerinin Ankara’yı üstlendiğini iddia ediyordu.

TÜRKİYE YAZARINDAN DEVLET TSK’DA TEMİZLİK YAPACAK YAZISI

‘Cemaatçi askerlere son uyarı: Tavuk ‘tar’da sayılır!’ başlıklı 21 Nisan tarihli yazısı daha ilginçti. “Devlet ve komuta kademesi her şeyi biliyor ve suç işlemeye teşebbüs etmenizi bekliyor” yazmıştı. Ardından tavuk tar’da (tavukların tünediği tahta) sayılır deyip  şöyle diyordu: “Devlet de onların zaten hizalanmasını beklemektedir ve büyük temizliğe başlar.”

Yani, Uğur’un yazdığına göre zaten cemaatçi denilen subay ve TSK mensuplarına temizlik başlatılacaktı. Bunu darbeyi bildi diye sunanlar yazılara bugün bir daha bakarlarsa, ‘Erdoğan ve anlaştığı ekibin TSK’daki tasfiyelerini yazmış’ diyeceklerdir.

CÜBBEDEN SUBLİMİNAL MESAJ ÇIKARANLAR, KUMPASA ODUN TAŞIYOR

Fuat Uğur’un ‘24 Nisan’daki  yazısının başlığı ise ‘Gülen’in yeşil cübbesinin sırrı’ idi. Malum bu saçmalık daha sonra birçok iddianameye de girdi. Fethullah Gülen’in milyonlara ulaşan bir vaazında subliminal mesaj vermek için ‘yeşil cübbe’ giydiğini iddia ediyor, buradan darbe talimatı verildiğini kaleme alıyordu. Uğur, haber kaynağı olarak iftiralarıyla tanınan ve daha önce cemaatte bulunmuş bir isim diye takdim edilen Ümit Akdemir’i gösteriyordu.

Hem Perinçek ekibi hem Fuat Uğur, muhtemelen darbe kurgusu içinde görev alacak başka ekipleri de yakından bildiklerinden kaynaklarından aldıklarını çevrelerine satmaya başlamıştı. Erdoğan ve ekibinden rol çalıp, darbe girişimi günü olayı durduran komutanların bile darbeci olarak hapsedileceği kumpasa odun taşımaya erken başlamışlardı…


29 Temmuz 2017 09:46
DİĞER HABERLER