Gazeteci-yazar Murat Yetkin, İmralı'ya giden bir akademisyen tarafından duyurulan Abdullah Öcalan'ın 23 Haziran seçimlerine ilişkin mektubunu yorumlarken, "Erdoğan'ın İstanbul seçimi için Öcalan'ı devreye alma ihtiyacının 31 Mart seçimi ardından aldığı raporlar sonucunda ortaya çıktığı anlaşılmaktadır" dedi.
Yetkin, kişisel blogunda yayımladığı yazısında, seçime saatler kala yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, "Yakın zamana dek "İmralı canisinin" idamı için Erdoğan'a meydanlarda urgan gösteren Bahçeli'nin 1999'da Bülent Ecevit (DSP) ve Mesut Yılmaz (ANAP) ile koalisyon ortağı kalıp koalisyondaki ağırlığını artırmak adına idam cezasının kaldırılmasını sağladığı unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Yetkin'in kişisel blogunda yayımlanan yazısının* ilgili bölümü şöyle:
"Aklımızı tamamen yitirmemek için ve biraz da arşivlerimizdeki kayıtlarda yer alsın diye olan biteni başka türlü ifade etmekte yarar var.
"1- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başında bulunduğu AK Parti İstanbul belediyesini kazansın diye, hapisteki yasadışı PKK lideri Abdullah Öcalan'a "terörün uzantısı" saydığı HDP'ye mektup yazdırtarak CHP adayı Ekrem İmamoğlu'na oy vermemelerini sağlamasını istemiştir. Aynı Erdoğan, Suriye'de PKK'nın uzantısı YPG ile işbirliği yapan ABD'ye nispet için NATO hasmı Rusya ile silah alımı dâhil stratejik anlaşmalar yapmaktadır. Aynı Erdoğan, ülkenin cumhurbaşkanı olarak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener'i sırf –Meclis'teki üçüncü büyük parti olan- HDP'yi terörist ilan etmedikleri için 31 Mart seçimi öncesi "terör destekçisi" ilan etmiş, HDP seçmenini de aynı suçlamaya maruz bırakmıştır.
"2- Erdoğan'ın İstanbul seçimi için İmralı hapishanesindeki PKK liderini devreye alma ihtiyacının 31 Mart seçimi ardından aldığı raporlar sonucunda ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. AK Parti Genel Merkezindeki değerlendirmelerde, Türkiye'nin beş büyük şehrinin kaybının nedenleri arasında, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin de etkisiyle seçim kampanyasının "Beka" üzerine kurulması sonucu Kürt oylarının ya sandığa gitmemesi ya da İmamoğlu'na kaymış olması yer almıştır.
"3- Erdoğan yüzde 50 için Bahçeli'ye, Bahçeli de gayrı resmî koalisyon ortağı kalmak için Erdoğan'a muhtaç durumdadır. Seçimin yenilenmesi için Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üzerinde baskı kurulmaya başlanmasıyla birlikte, yani Nisan ortalarında, Kürt oylarını almayı hedefleyen yeni strateji Bahçeli'nin itirazı kırılarak kurulmaya başlamıştır. Yakın zamana dek "İmralı canisinin" idamı için Erdoğan'a meydanlarda urgan gösteren Bahçeli'nin 1999'da Bülent Ecevit (DSP) ve Mesut Yılmaz (ANAP) ile koalisyon ortağı kalıp koalisyondaki ağırlığını artırmak adına idam cezasının kaldırılmasını sağladığı unutulmamalıdır.
...
"İmamoğlu kazanırsa, İYİ Parti lideri Akşener de kazanmış olacaktır. CHP ile seçim ittifakı İYİ Parti önünde bir merkez sağ partiye dönüşme kulvarını açtı. Akşener'in, bu kulvardan yürüme, kendi deyimiyle "şehirli, laik, muhafazakâr ve milliyetçi" formülünü güçlendirme imkânı artacaktır.
"MHP'ye ne olacağı konusunda pek bir fikir ileri sürmek mümkün değil; Erdoğan'ın İstanbul seçimi uğruna Öcalan açılımına destek veren Bahçeli'ye itaat kültürünün, devlet kademelerinde yer tutmak adına devamı muhtemel görünüyor."