Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesini ziyaret etti.
Başbakan Erdoğan, ''Biz dayanışma içinde olursak geleceği şekillendiren havza Orta Asya havzası olur'' dedi.
Erdoğan'ın gelişi nedeniyle düzenlenen tören, iki ülke milli marşlarının okunmasıyla başladı.
Daha sonra, Kırgızistan-Manas Üniversitesi Konservatuvarı Türk Dünyası Orkestrası bir konser verdi. Orkestranın solisti, Başbakan Erdoğan'ın en sevdiği şarkılardan biri olan ''Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda'' şarkısını seslendirirken, Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan da oturdukları yerden şarkıya eşlik ettiler. Orkestra, ''Beyaz Giyme Toz Olur'' ve ''Bülbülüm Altın Kafeste'' parçalarını da seslendirdi.
Konserin ardından, Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Özgürlüğün ve bağımsızlığın simgesi haline gelmiş, tarihi bir destanın adını taşıyan Kırgız-Türk Manas Üniversitesinin, kısa süre içinde bölgenin saygın bir uluslararası üniversitesi haline gelmesinden de büyük gurur duyduğumu belirtmeliyim.
Ülkemiz ile Kırgız Cumhuriyeti arasında, eğitim alanındaki işbirliğinin en somut göstergesi ve Türkiye'nin Kırgızistan'daki en büyük yatırımı olan Kırgız-Türk Manas Üniversitesi, inanıyorum ki hızla büyüyerek, dünyanın en seçkin üniversiteleri arasında yer alacaktır.
Türkiye ile Kırgızistan arasında çok fazla ortaklık var. Dilimiz, değerlerimiz, kültürümüz ortak. Esasen, bizim atalarımız bir.
Ben, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ortaklığı, özellikle bir isim üzerinde, Merhum Cengiz Aytmatov üzerinde somutlaştırmak istiyorum. Merhum Aytmatov, sadece Kırgızistan'ın, sadece Türk dünyasının değil, dünyanın en önemli edebiyatçılarından biriydi. Eserlerinde ele aldığı insan ilişkileri, tüm dünyada ilgiyle okunurken, Türk kültürü, Kırgız kültürü de evrensel boyut kazanmış oldu.
Türk sinema tarihinin en önemli eserlerinden biri, adeta bir başyapıt olan 'Selvi boylum al yazmalım' filmini, eminim ki buradaki Türk öğrencilerimizin tamamı izlemiştir. İzlemeyenler varsa, hepsine bir an önce bu filmi izlemelerini tavsiye ediyorum.''
-MANKURT EFSANESİ-
''Selvi boylum al yazmalım''ın muhteşem bir film olduğunu belirten Erdoğan, Cengiz Aytmatov;un eserinden sinemaya uyarlanan bu filmin, Aytmatov'un, farklı dillerde yazıyor olsa da, aynı gönül diliyle bizlere seslendiğinin en güzel örneği olduğunu ifade etti.
Cengiz Aytmatov'un ''Gün Olur Asra Bedel'' eserindeki 'Mankurt' hikayesini bir kez daha hatırlatmak istediğini dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Hikayeye göre, çok eski zamanlarda, yurtlarından kaçırılan güçlü kuvvetli Kırgız gençleri, tarifsiz işkenceler sonunda, geçmişlerini, hafızalarını, hatıralarını unutan köleler haline getiriliyordu. Öyle ki, kendi annelerine, atalarına dahi kıymaktan çekinmeyen robotlara dönüşüyorlardı.
Aytmatov, mankurt kavramı, mankurt efsanesi çerçevesinde, tüm Kırgızistan'a, tüm Türklere, yabancılaşmanın, köklerinden kopmanın, tarihinden, kültüründen uzaklaşmanın ne büyük bir facia olduğunu anlattı.
Büyük Türk düşünürü Cemil Meriç de, 'Ağaç kökleriyle yaşar, insanlar da' diyor. Yani köklerimiz önemli, tarihimiz, kültürümüz, atalarımız ve atalarımızın bize bıraktığı miras son derece önemli.
Toprağına, kültürüne, atalarına yabancılaşan milletler, kendilerine de yabancılaşır. Özüyle, köküyle bağını koparanlar, kaçınılmaz olarak yalnızlaşır. İşte onun için, daha fazla dayanışma diyor, kardeşliğimizi daha da pekiştirelim, daha da yüceltelim istiyoruz.
Kırgız Türk Manas Üniversitesi'nin, bu anlamda çok büyük bir işlevi olduğuna inanıyorum. Burada, sadece modern bir eğitim sunulmuyor, aynı zamanda bir kaynaşma, bir tanışma, bir diyalog zemini oluşturuluyor. Burada, hiç tereddütsüz, ortak bir gelecek inşa ediliyor.''
-''YAŞASIN TÜRKİYE KIRGIZİSTAN KARDEŞLİĞİ-
Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan ettikten sonra bölgede parlamenter demokrasiye sahip bir ülke olarak öne çıktığını ifade eden Erdoğan, öğrencilerin bağımsız bir Kırgızistan'ı, hızla gelişen, hızla kalkınan bir Kırgızistan'ı emanet olarak, miras olarak devralacaklarını dile getirdi.
Kırgız öğrencilerin, ülkelerini geleceğe hazırlarken, burada eğitim görmüş Türk öğrenciler de, Türkiye Kırgızistan dayanışmasını daha ileri boyutlara taşıyacaklarını ve buna katkı sağlayacaklarını belirten Erdoğan, burada bulunan diğer milletlerden öğrencilerin de Kırgızistan'ın ve Türkiye'nin dostları, kardeşleri olarak, her alanda işbirliğinin taşıyıcısı olacaklarını vurguladı.
Bu nedenle gelecek adına son derece umutlu olduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Türklerin, Kırgızların, başka birçok milliyetin bir arada eğitim gördüğü bu üniversitelerin, geleceğin barış dolu dünyasını bugünden inşa ettiğine inanıyoruz.
Sizlerin, emanete, mirasa en güçlü şekilde sahip çıkacağınızdan kuşku duymuyoruz. Sizlerin, barış için, dostluk, kardeşlik, dayanışma için, bizim kadar, bizden de fazla mücadele edeceğinize tüm kalbimizle inanıyoruz. Yaşasın Türkiye Kırgızistan kardeşliği!
Kırgızistan çok çile çekti. Çok enerji kaybına uğradı. Artık bu enerji kaybına uğramasın. Bir olalım, iri olalım, diri olalım. Biz dayanışma içinde olursak geleceği şekillendiren havza Orta Asya havzası olur. Ama birbirimizi seveceğiz, birbirimizle dayanışma içinde olacağız. Birbirimizi makam, mevki için değil, Yaradan'dan ötürü seveceğiz''
Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından Rektör Süleyman Kayıpov tarafından Kırgızistan'ın yerel kıyafeti olan çapan giydirildi. Kayıpov, çapanı tanıtırken ''Buna çapan, kafaya takılana tebetey derler. Bu da kamçı'' diye konuşunca Başbakan Erdoğan da bunun üzerine ''At olmayınca ne yapacağız'' dedi. Rektör Kayıpov da ''Sayın Başbakanım atı Ankara'ya getiririz'' dedi.