Siirt'te yola döşenen mayının patlaması sonucu şehit düşen 8 erden birisi olan Erzurumlu Recep Beycur'un cenaze töreninde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a "Gazeteciler yazın. Cumhurbaşkanı bununla gurur duysun. Kardeşi kardeşe kırdıyor' şeklinde tepki gösteren Ömer Bilir, "Tek parça gönderdiğim canım 40 parça halinde tabut içinde geldi. Cumhurbaşkanı kendini benim yerime koysun, hesap yapsın. Koyduğum tepki azdı bile. Daha fazla tepki koymam gerekiyordu. Ben değil tüm şehit ailelerinin bu tepkiyi göstermesi gerekiyordu." diye konuştu.

Türkiye onu Erzurum Hava Meydan Komutanlığı'nda şehit komando er Recep Beycur için düzenlenen askeri tören esnasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki göstermesiyle tanıdı. Amcasının oğlunu teröre kurban veren Karaçobanlı Ömer Bilir, askeri tören esnasında gösterdiği tepkinin az bile olduğunu ifade etti. Türkiye'nin kan gölüne döndüğünü ve ocaklara ateşler düştüğünü dile getiren Bilir, askere düğünle gönderdiği amcasının oğlunun tabut içerisinde parçalanmış cesedini teslim almanın acısı içinde kendisini kaybettiğini dile getirdi. 

Bilir, amcasının şehit düşen oğlunu yoksulluk içinde büyütüp askere gönderdiğini dile getirerek şöyle konuştu: "Biz çocuklarımızı bu yaşa getirene kadar ne çileler çektik. Babası çobanlık yaptı, gurbette sıvada çalıştı, hamallık yaptı. Çocuğunu 20 yaşına kadar getirdi. Tek parça halinde gönderdiğimiz canımızı biz kırk parça halinde aldık. Eğer bu vicdansa, bu şerefse siz kendi evladınız üzerine kabul ediyorsanız, bizimkini de kabul edin. Bu acıya dur deyin, bu acı yeter. Nice evler yandı, nice ocaklara ateş düştü. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bugün ateş düşüyorsa benim evim yanıyor başkasının ciğeri yanmıyor. Kim bu işe sebep olduysa Allah onun da evladının başına versin. Onu da bu şekil yapsın. Bu kardeş kanına kim ‘dur’ diyecekse ‘dur’ desin. Dağdaki de kardeş, askerdeki de kardeş. Kime insan ne diyeceğini bilmiyor. Türk- Kürt, Alevi, sünni herkes kardeş. Bizi Allah yarattı. Ama elhamdülillah ben de Müslümanım. Herkes Müslüman. En basidinden hepimiz insanız. Bir fidanı dikiyorsun 20 yılda yetişiyor. Tam meyve vereceği zamana getiriyorsun bu meyveyi alıp da yere gömüyorsun. Bunu Allah kabul etmez. Bu nerereye kadar gidecek. Canım yanıyor. Allah kimsenin canını yakmasın. Kimse sebep olmasından bundan sonra böyle bir işe. Bu savaşa artık ‘dur’ desinler. Niye bu savaş bugüne kadar durmuştu 3- 4 yıldan beri . Niye bu savaş tekrar başladı. Neden? Sebep neydi? Evler yanıyordu, ocaklar yanıyordu analar çocuklarını sevinerek askere gönderiyordu. Şimdi artık kimde çocuğunu da askere gönderemeyecek. Niye göndermesin? Niye benim canım yanıyor? O zaman milletvekilin de çocuğu gitsin. Cumhurbaşkanın da çocuğu gitsin. Başbakanın da çocuğu gitsin. Kimse kendi evladını çürük çıkartmasın. Bir aylığına askere gönderip onu paralı asker yapmasın. Milletvekili kendi çocuğunu askere gönderiyor, paralı askerlik çıkartıyor. 15- 20 milyar bir kerede veriyor. Garibanın çocuğu parayı ödeyemiyor. Kim ödüyor zenginler ödüyor bu parayı. Parayı yatırıyor evine gelip yatıyor. O zaman fakirin çocuğunun suçu ne? Suçu helal para mı kazanıyor. Suçu insan olması mı? Neden? Sebebi ne? 

Güle oynaya, düğünle gönderdiği canını tabutla aldıklarını ifade eden Ömer Bilir, "Tahta parçası içinde aldım. Cumhurbaşkanı kendini benim yerime koysun, hesap yapsın. Koyduğum bile tepki azdı. Daha fazla tepki koymam gerekiyordu. Ben değil tüm şehit ailelerinin bu tepkiyi göstermesi gerekiyordu. Neden ya? Neden? 20 yaşına getirdiğim fidanı neden paramparça alıyorum? Paramparça evime getiriyorum. Buna hangi can dayanır? Eğer cumhurbaşkanı kendi evladını benim yerime benim şehidimin yerine koyarsa, ben o zaman anlarım nasıl olduğunu." diye konuştu. 

Ülkede artış gösteren terör olaylarının ardında koltuk sevdasının yattığını da iddia eden Bilir, isim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçlayarak, şöyle devam etti: "Terörün tırmanmasının sebebi bazı insanların koltuk sevdası. Bazı insanların kişiliği krallık kurmaya niyetleri var. Krallığı niyetin varsa git başka yerde krallık yap. Sen neden garibanların çocukları üzerinde bu oyunu oynuyorsun. Oynama gariban çocuğun üzerinde. Gariban zaten fakirdir. 20 yaşına getirene kadar zaten canı çıkıyor. Onu da sen neden alıyorsun. Niye ateşe sürüyorsun. O kadar savaşa niyetin varsa kendi evladını gönder veya kendin git savaş. Niye savaş çıkartıyorsun. Ben müslümanın deyip, Kur’an’ı Kerim gösterip Kuran’ı Kerime inanan bir insan zaten insan canına kıydırmaz. Canı Allah verir, Allah alır. Niye canı kırıyorsun, niye canı alıyorsun. Bugüne kadar Cumhurbaşkanı tüm şehit ailelerini arıyor bize gelince bizi aramıyor. Bu vatan için ben de canımı, kanımı verdiysem 20 yaşındaki delikanlı gidip de toprağın altında çürüyorsa cumhurbaşkanı utanıp da bizi araması gerekiyor. Ya yüzü tutmuyordur bizi aramaya ya da bizi insandan saymadığı için aramadı." 

Karaçoban'ın Kırımkaya köyünde önceki gün toprağa verilen şehit Beycur'un mezar tahtasına kırmızı eşarp bağlandı. Oğlunun kabrini ziyaret kalp hastası babası Selahattin Beycur, mezar başında baygınlık geçirdi. Şehidin evinin önünde kurulan taziye çadırında kadınlar, köy taziye evinde ise erkeklerin taziyelerini aile kabul etti. Şehit erin askerlik giysilerinin bulunduğu koli ve botları ise çantasıyla birlikte ailesine gönderildi. Ancak ailenin acısının artmaması için çanta ve eşyalar amcasının evinde muhafaza altına alındı.

CİHAN