Erdoğan'dan Baykal'a: Söyleme, yaşa!

Erdoğan'dan Baykal'a: Söyleme, yaşa!
Başbakan Erdoğan, ''Sen hem Mevlana'nın hoşgörü mesajını slogan yapacaksın hem de 23 Nisan'da zehir zemberek konuşmalar yapacaksın. Bari o gün söyleme'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Konya 100. Yıl Spor Salonu'nda partisinin İl Kadın Kolları Olağan Genel Kurulu'nda, izleyicilerin ''Vur Vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin'' sloganlarıyla konuşmasına başladı. Erdoğan, Konya'nın manevi havasını, barış havasını teneffüs ediyor olmaktan son derece memnuniyet duyduğunu dile getirerek, ''Konya, Hz. Mevlana'nın şehri. Konya, Şems'in şehri, Konya, aşkın sevginin, hoşgörünün gönül huzurunun, maneviyatın şehri. Konya Selçuklu'nun şehri, Konya, Osmanlı'nın şehri, Konya modern Cumhuriyetimizin şehri...'' dedi. ''Buraya gelip de, eli boş dönmek mümkün mü? Buraya gelip de, Konya'nın atmosferinden, Konya'nın havasından, enerjisinden, huzurundan nasiplenmemek mümkün mü?'' diyen Erdoğan, dünyanın dört bir köşesinden insanların akın akın Konya'ya geldiğini, yurt içinden, yurt dışından binlerce turistin 13. yüzyılda buradan dünyaya seslenen Hz. Mevlana'nın 'gel'' çağrısına uyduğunu ifade etti. MEVLANA'NIN ''GEL'' ÇAĞRISI Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: ''Tam 800 yıl önce Hz. Mevlana buradan 'Her ne olursan ol, yine gel' dedi. Bu çağrı asırlar boyunca önce Anadolu topraklarında yankılandı, şimdi bütün dünyada yankılanıyor. Dünya üzerinde nereye gitsem, hangi ülkeyi ziyaret etsem; 'Medeniyetler ittifakı, Mevlana ittifakıdır' diyerek Konya'yı Hz. Mevlana'yı adres gösterdim. Nereye gittiysem, kiminle görüştüysem, Hz. Mevlana'nın çağrısını ilettim. Hz. Mevlana'nın felsefesini, düsturlarını anlattım. Neden? Çünkü; bu çağın panzehiri, bu çağın ilacı, bu çağın merhemi Hz. Mevlana'nın mesajında gizlidir de ondan. Savaşların, çatışmaların, gerginliklerin, düşmanlıkların, kinin, garazın, nefretin devası Hz. Mevlana'nın felsefesidir de ondan, Mesnevi'dir de ondan. Kardeşliği, dostluğu, barışı dayanışmayı, erdem ve fazileti yayan bu anlayıştır da ondan. Her türlü farklılığı zenginlik kabul eden, herkese gönlünü açmayı, herkesle diyalog kurmayı tavsiye eden bu kültür iklimidir de ondan.'' KONYA'DAKİ GELİŞMELER 5 sene öncesine kadar Konya'ya gelen ziyaretçi sayısının 500 bin civarında olduğunu bunun şimdi 2.5 milyona ulaştığını belirten Erdoğan, ''Bütün dünya akın akın buraya geliyor. Bakınız, bugün 2.5 milyon, ama göreceksiniz bu 2.5 milyon yeterli değil. İnşallah gün ola harman ola, bu rakamın 10 milyonu yakaladığını göreceksiniz. İnşallah şu hızlı tren bir bitsin, göreceksiniz olacak bu...'' diye konuştu. ''Konya gelişiyor mu gelişiyor. Konya Orta Anadolu'nun en modern kenti haline geldi mi geldi. Daha güzel olacak mı, olacak'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ama bazıları, kendilerini Ankara'ya hapsetmeyi bir marifet saydıkları için buralara çok uzaklar. Oysa, gidemedikten sonra zaten her yer uzaktır. Asıl uzaklık, milletin gönül dünyasından, değerler dünyasından kopmak, milletin günlük yaşamına bigane kalmaktır. Şair ne güzel ifade etmiş. Denizdeki balığın denizden habersiz olduğu gibi, bunlar da yanı başındaki hazineden, yanı başlarındaki zenginlikten habersizdir. Sadece Mevlana törenlerine gelmekle bu felsefe yaşatılmıyor. Sadece Şebi Arus törenlerine katılmakla, anlayış hayata geçirilmiyor. Mevlana'nın sözlerini parti sloganı haline getirerek, istismar etmekle değerler dünyası hayata geçirilmiş olmuyor. Her zaman diyorum ya, bal bal demekle ağız tatlanmıyor. Balı yersen ağız tatlanır.'' ''MİLLETİN MANEVİ İKLİMİNİ NE KADAR PAYLAŞIYORSUNUZ'' Dine önem verdiğini söylemekle, milletin maneviyatının paylaşılmış olmadığını ifade eden Erdoğan, ''Siz milletin din ve vicdan özgürlüğünü ne kadar savunuyorsunuz? Milletin manevi iklimini ne kadar paylaşıyorsunuz? Önemli olan budur. Önemli olan Mevlana'nın sözlerini siyasi zeminde istismar etmek değil. Bu değerleri hayatında göstermektir'' dedi. Erdoğan, ''Sen hem Mevlana'nın hoşgörü mesajını, kardeşlik mesajını slogan yapacaksın hem de 23 Nisan gibi çocukların bayram gününde zehir zemberek, nefret dolu konuşmalar yapacaksın. Çocuk Bayramında çocuklara kötü örnek olacak bir siyasi üslup sergileyeceksin. Bari o gün söyleme. Biraz samimiyet lütfen, biraz dürüstlük lütfen'' dedi. ''Gelip, Konya'da Mevlana semtine uğrayacaksın buradaki havayı atmosferi hissedeceksin gönlünü yüreğini açacaksın buradaki halkla birlikte kucaklaşacaksın'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sadece rüyanda değil, bütün kalbinle bütün ruhunla önce milletin sesine, önce Konyalı'nın sesine, ardından da Mevlana'nın sesine kulak vereceksin. İnan ki huzura erersin, inan ki gerilimden kurtulursun. Hani o kalbi çepeçevre sarıp sarmalamış ihtiras duygusu var ya, çocuk bayramında bile gizleyemediğin nefret duygusu var ya, inan ki hepsine şifa bulursun. Bak, Ne diyor Mevlana, Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz. Biz, şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeyiz... Bu Anadolu'nun sesidir. Bu Anadolu'nun çağrısıdır. Bu Anadolu'nun arzusudur, özlemidir, Öyle kurultaydan kurultaya değişimci görülmekle, milletin değerlerine saygı duyar gibi görünmekle değişimci olunmuyor. Demokrat olunmuyor. Biz, bu çağrıya kulak verdik. İşte biz bu çağrıyı düstur edindik. Bizim kinle nefretle işimiz olmaz. Bizim gerginlikle işimiz olmaz. Bizim ayrımcılıkla, fitneyle fesatla işimiz olmaz. Biz birleştirmek için geldik. Biz iş yapmak için geldik. Biz üretmek için geldik.'' AA
25 Nisan 2008 17:11
DİĞER HABERLER