Belçika'nın başkenti Brüksel'de yayın yapan Gold FM radyosunda program yapan Kenan Erer'in işine siyasi sebeplerle son verildi.
İstanbul'daki Gezi olaylarından bu yana Türkiye'deki tartışmalı uygulamaları 'Karganın Kahvaltısı' programında gündeme taşımaya çalışan Erer, bu sabah son yayınını yaptı.
Program sebebiyle son bir yıldır tehdit ve hakaret mesajları aldığını fakat Cuma akşamı radyo yöneticilerinin 'baskılar tahammül edilemez noktaya geldi ve kurumu zora sokuyor' diyerek programı kaldırma kararını tebliğ ettiklerini belirtti.
Son programında "Baskıyla, despotizm ile bizi susturduğunu zannedenler bugün başarmış gibi görünseler de ben şarkı söyleyerek, kitap yazarak direnmeye devam edeceğim." sözleriyle dinleyicilerine veda eden Erer, "Despotik anlayış ile yürüyen insanlar sadece insanların üzerinde baskı kurarak ve onları susturarak ve birtakım kişileri arkalarına alarak yürüyecekler. Sadece susturabilirsiniz, hapse atabilirsiniz ve sokak ortasında insanları öldürebilirsiniz ama bizim kendimizi ifade edecek o kadar çok şey var ki bizi bitiremezsiniz. Öldürmek ile, kesmek ile asmak ile hapse atmakla bizleri bitiremezsiniz ve bitiremeyeceksiniz." şeklinde konuştu.
Erer, iki yıl boyunca çok farklı kesimlerden insanlara ulaştığını ve işten ayrılma durumunu öğrenen dinleyicilerinin kendisine geçmiş olsun mesajları gönderdiğini ifade etti. Erer, "Beni Ermeniler, Kürtler, Türkler ve bu memleketin her kesiminden insanlar geçmiş olsun demek için aradı. Hepsi dediler ki; senin vicdanının ve programının yanındayız." diye konuştu.
Türkiye'de çok ciddi siyasi baskılar olduğunu ve insanlar hükümet karşıtı bir şey söylediğinde cezaevini boyladığını söyleyen Erer, "Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı gazetelere ve televizyonlara el konuluyor. İnsanlar sokak ortasında öldürülüyor." diye konuşan Erer, "Bunları radyoda dile getirdiğimizde tahammülsüzlük buraya kadar sirayet ediyor." şeklinde konuştu.
"ERDOĞAN'I RADYODA ELEŞTİRDİĞİMDE BANA DİNSİZ DEDİLER"
Kenan Erer, şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili hiçbir eleştirmeye tahammül olmadığını görüyoruz. Artık bu hükümet meselesi de değil; bu Erdoğan meselesi. Erdoğan ile ilgili ciddi eleştirilere yer veriyoruz programımızda ve bu eleştirilerde aslında hakaret değil ama soru. Bazı sorular yöneltiyoruz ve bunlar bazen zor sorular oluyor. Dinleyiciler bu sorulara cevap veremeyince işi bambaşka noktalara getirip bana, "Siz ateist misiniz? Siz dinsiz misiniz? Siz münafık mısınız?" gibi şeyler söylüyorlar. Artık Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan Türkiye'de bütün tartışmaların üzerine çıkartılmış bir figür gibi görünüyor. Erdoğan ile ilgili bir şey söylediğiniz zaman ya vatan hainisiniz ya da dinsizsiniz, kitapsızsınız ve memleketinizi sevmiyorsunuz..."