Murat Yetkin Yetkin Report’ta yayımlanan “Bir şehir efsanesi: Türkiye’de etkili muhalefet yok” başlıklı yazısında DSP’nin Cumhur İttifakı’na katılacağına ilişkin iddiaları değerlendirdi.

Pek çok kişide DSP’nin Cumhur İttifakı’na katılacağı umudu olduğunu belirten Yetkin, “DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın 30 Aralık 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmesini kanıt gösteriyorlar” dedi.

Yetkin’in yazısında “AK Parti çevrelerinde DSP’nin yakında kendilerine, Cumhur ittifakına katılacağı yolunda bir umut başlamış durumda. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’ın 30 Aralık 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmesini, eski Genel Başkan Masum Türker’in son zamanlarda hükümet yanlısı yayınlarda görünmeye başlamasını da buna kanıt gösteriyorlar" ifadeleri yer aldı.

Murat Yetkin yaşananları Cumhur İttifakı'nın yaşadığı sıkışmaya ve CHP'yi bölmek için DSP'den medet ummasına yoruyor. Yetkin'e göre "AK Parti yükseliş döneminde bu tür taktiklere başvurmazdı. Şimdi başvuruyor.

Çünkü hem ekonomik koşullar zorlaşıyor hem kovit salgınında ipler hükümetin elinden kaçmış izlemimi var hem de muhalefet -doğrusu bastırıyor."

Öte yandan, Erdoğan'ın "sinekten yağ çıkarma" denilebilecek pragmatik eğilimleri iyi biliniyor olsa da DSP'nin  Cumhur İttifakı açısından ciddiye alınır bir siyasi fayda sağlayabileceği ya da "oy hesaplarında" önemli bir kayma yaratabileceği çok tartışmalı. 

Yakın geçmişe bakılırsa, örneğin CHP karşıtı iktidar retoriğinde Kılıçdaroğlu'nun kardeşi bile DSP'den daha fazla ses getirmiş gibi görünüyor!

2002 yazında Ecevit hükümetinde, Kemal Derviş'in bıraktığı Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini  birkaç ay için üstlenmiş olan eski DSP Genel Başkanı Masum Türker geçtiğimiz günlerde hükümet medyasına konuşarak, Türk ekonomisine yönelik bir saldırı olduğunu ve bunun hala devam ettiğini savundu.

Bir süre DSP Genel Başkanlığı da yapan Masum Türker, "Ekonomi yönetiminin değiştiği o süreçte önce bakan atamalarını etkilemek için bir saldırı yapıldı. Sonrasında durum biraz değişti neden? Bizim yurtdışındaki rezervlerimiz Türkiye'ye getirildi. Bunun fakına varan ABD ve özellikle ve yabancı şirketler Türkiye'ye baskı yapmaya başladılar. İşte o baskı yapmaya başladıkları tarih de artık ekonomi yönetiminin değiştiği tarihti. Ekonomi yönetiminin değiştiği o süreçte önce bakan atamalarını etkilemek için bir saldırı yapıldı. Ama kesin bakan atamaları yapıldıktan sonra döviz kurları biraz durdu çünkü bir strateji değişikliği yapmaları gerekiyordu." diye konuştu.

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'ın 2020'nin son günlerinde önce Erdoğan'ı ardından da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ı ziyaret etmesi ittifak iddialarını gündeme getirmişti. 

Öte yandan Aksakal'ın o zaman yaptığı bir açıklama, DSP'nin gündemdeki seçimler ve "ittifak" tartışmaları üzerinden ikbal aradığına işaret etse de, siyasal ortamın bu konuda çok vaatkar olmadığını düşündürüyor.

Aksakal, "Bugünden yarına ne olacağı belli değil. Millet İttifakı içinde yaşananları görüyorsunuz. Cumhur İttifakı'nın kendi düzleminde yaptığı çalışma veya niyetleri üç aşağı beş yukarı yorumlayabiliyoruz. Üçüncü ittifak yapısı çıkar dördüncü itifak yapısı çıkar. Bunların hiçbirisi belli değil" derken, "Yarın seçim barajı kalktı dendiğinde ne olacak mesela? Aşağı çekilse de herhangi baraj olması yine ittifakları zorlayabilir. Sıfırlandığında, herhangi bir parti ittifaka girmez seçime girer, milletvekilini seçtirir" demişti.