Üçüncü havaalanı inşaatının bitiminin ardından ilk uçuşun Tayyip Erdoğan'ın doğum gününde yapılmasının planlanması süratle çalışmayı gerektiriyor. Çok sayıda işçinin bu yüzden hayatını kaybettiği öne sürülüyor.
İş cinayetleri ile gündeme gelen 3. havalimanı inşaatında her şey hız üzerine kurulu. Çünkü inşaatta hız para demek. Hafriyat kamyonları taşıdıkları hafriyat kadar para alırken, 15 kilometre uzaklıktaki kampta kalan işçiler de otobüslerle şantiyeye aynı hızda getiriliyor. İş yapımı sırasında görülen eksiklikler ise inşaat durmasın diye görmezden geliniyor. Evrensel gazetesinin haberine göre, buna bir de inşaatın, Cumhurbaşkanının katılımıyla 29 Ekim’de yapılacak açılışa yetiştirilmesi baskısı eklenince ölümler de kaçınılmaz oluyor. Açılışın yanı sıra ilk uçuş tarihi de dikkat çekiyor. İlk uçuşun da Tayyip Erdoğan’ın doğum günü olan 26 Şubat’ta yapılacağı gündeme gelmişti.
Evrensel gazetesinden Vedat Yalvaç ve Fırat Turgut’un haberine göre; inşaatta çalışan İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Uzmanı gelinen noktayı şu sözlerle anlatıyor:
“Trafik kontrolü hiç yok. Haftada bir kamyon ya da otobüs devriliyor. İnsan alışıyor artık. İş güvenliği ekipleri kendi işini düzgün bir şekilde yapmak istiyor. Ancak patronların baskısı karşısında sınırlı kalıyor.”
‘PARAMIZI PATRONLARDAN ALIYORUZ’
29 Ekim 2018 tarihinde açılışının yapılacağı söylenen 3. havalimanı için Ulaştırma Bakanlığı’nın da firmalara, “Acele edin 2019 seçimlerinden önce hazır olsun” baskısı yaptığı iddia ediliyor. Çalışma koşullarına ve iş güvenliği önlemlerine ilişkin bilgi aktaran ve işten atılma tehlikesi nedeniyle ismi yayımlanmayan İSG Uzmanı Evrensel gazetesine şunları söylüyor:
“İş güvenliği genel olarak Türkiye’de sorun. Teorik olarak da pratik olarak da gördüğümüz için pek çok iş güvenliği uzmanı patronların yanında değil, patronlara karşı bir tavır içinde. Uygunsuzluğu gördüğümüzde kapatmaya çalışıyoruz. İş güvenliği anlamında iş güvenliği ekipleri kendi işini düzgün bir şekilde yapmak istiyor. Ancak patronların baskısı karşısında sınırlı kalıyor. Çünkü paramızı patronlardan alıyoruz.”
‘İŞÇİLERİN KORUNMASI İŞİN BİR PARÇASI DEĞİL’
İşçilerin korunması ve uygun donanım sağlanmasının işin bir parçası olarak görülmediğine dikkat çeken İSG Uzmanı, “Emniyet kemeri, korkuluk iş güvenliğine ilişkin pek çok önlem göz ardı edilmek isteniyor. İlk başlarda daha güvenliymiş. Ancak işin hızlandırılması ile birlikte göz ardı ediliyor.”
‘SOSYAL MEDYA EKİBİ VAR’
Havalimanı inşaatında bilginin dışarı sızmasının da büyük sorun oluşturduğunu söyleyen iş güvenliği uzmanı şöyle devam ediyor: “Ana yüklenici firmanın inşaat dışında sosyal medyayı ekibi var. Yorum yapan, paylaşımda bulunan biri varsa tespit ediliyor. O yüzden kimse sosyal medyaya bir şey yazamıyor. Yazanları da gönderiyorlar.”
İSİG: YARI AÇIK CEZAEVİ GİBİ
Üçüncü havalimanı inşaatının yarı açık cezaevi gibi olduğunu söyleyen İşçi Sağlı İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Genel Koordinatörü Murat Çakır ise, uzun süre inşaat alanından hiç fotoğraf gelmemesine dikkat çekerek, “işçilerin çalışma koşullarını bunun üzerinden düşünmek lazım” diyor.
‘HÜKÜMETİN UTANMASI LAZIM’
İktidarın 3. havalimanı projesinin en büyük proje olması ve Avrupa’nın en büyük havalimanı olması ile övünmesini hatırlatan Çakır şöyle devam ediyor:
“Şu çalışma koşullarına bak. Hükümetin bu durumdan utanması gerekiyor. Bakanlığa sormak gerekiyor; bu 27 işçi ölümüne dair ne oldu, bu işçiler öldükten sonra iş güvenliği önlemleri alındı mı bir daha tekrarlanmaması için, yaşanan iş cinayetine ilişkin ceza davası açıldı mı, tazminatları ödendi mi? Açlık var, barınma sorunu var, ısınma sorunu var, uzun çalışma saati var, 1500 taşeron var, sürekli bir işçi sirkülasyonu var… Yani ortada böyle bir keşmekeş durum var.”
ÇALIŞMALARA HIZ VERİLDİ
Şubat sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. havalimanına gitmeyi planladığını ve bu nedenle de belli kısımların bitirilmesi için çalışmanın iyice hızlandırıldığını belirten Çakır, “3. havalimanının açılışı 29 Ekim 2018 tarihine yetiştirilmek isteniyor. Bunun için de hızlandırılmış çalışmalar. Hiçbir işçi ölmesin 29 Ekim’e yetişmesin de 2 sene sonrasına yetişsin kardeşim. Ama hem siyasi hem de maddi amaçlar insan canından daha ön plana çıkıyor” diyor.