Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski metin yazarı ve eski AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal, Yeni Şafak'ta yayımlanan yazısında iktidar partisinin geçtiğimiz cumartesi günü belirlenen yeni yönetimini değerlendirdi.

Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda (MKYK) değişiklikler yapılan 4. Olağanüstü Kongre'de çizik yiyen isimler dikkati çekmiş, Binali Yıldırım, Mustafa Şentop, Özlem Zengin, Metin Külünk ve Şamil Tayyar gibi isimler liste dışı kalmıştı.

Önceki yazılarında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte lider ve partinin ayrıştığını, seçmenin Erdoğan'ı ayrı, AKP'yi ayrı değerlendirmeye başladığını, 14 - 28 Mayıs seçimlerinde oluşan makasın da bu mesajı net bir şekilde verdiğini dile getiren Ünal, "Bu ayrışmanın da AK Parti için yeni bir politika, yeni bir dil, yeni bir misyon ihtiyacına işaret ettiğini söylemiştim" hatırlatmasında bulundu.

Aydın Ünal, partinin yeni oluşan MYK'sının çok değişmediğini, ancak MKYK'da büyük oranda değişim yapıldığına dikkati çekerek şunları kaydetti:

"MYK'da tecrübenin ağır basması kuşkusuz olumlu ancak MKYK'daki değişimin AK Parti'nin ortaya çıkan yeni ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu görülüyor. Görünen o ki, yakın gelecekte AK Parti'nin politika, dil ve misyonunda çok değişiklik olmayacak. Bunun önce yerel seçim için riskli olduğu kanaatindeyim."

"Yeni MKYK, AK Parti'deki köklü istişare mekanizmasının bu dönemde de geçmişe nazaran zayıf kalacağına işaret ediyor. MKYK üye sayısı 50'den 75'e çıkarılmıştı; bu sayı korundu. MKYK toplantılarının yedek üyeler dâhil geniş katılımlı yapılması, güncel meselelerin etraflıca tartışılmasını önlüyor. Yeni dönemde de AK Parti'nin bu imkândan mahrum kalacağı görülüyor.

MKYK'nın yapısı da 'atılıma' işaret etmiyor. Geçmişte defalarca seçim kaybetmiş ya da kamuoyu nazarında imajı hasar almış isimlerin 'vazgeçilmez' olarak tekrar görev almalarını, dil, politika ve misyonda 'istikrar' olarak yorumlamaktan başka seçeneğimiz yok."

"Olağanüstü kongre öncekiler gibi kalabalık, renkli, heyecanlı, coşkulu olsa da bir 'rutini' yerine getirmiş oldu. Görünen o ki yerel seçimlerde yük yine Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Erdoğan'ın omuzlarında olacak. Bölgemizin epeyce ısındığı bir süreçte Erdoğan bir yandan dış politikayla, bir yandan iç politikayla çok yoğun meşgul olmak zorunda kalacak. Allah yardımcısı olsun."