PKK'nın açılım sürecinde döşediği bombaları patlatmasıyla gelen şehit haberleri Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, terörün faturasını bürokratlara kesmesi ise ‘sorumlu kim' tartışması başlattı. İdare hukukçusu Prof. Ethem Atay, sorumlunun hükümet ve Cumhurbaşkanı olduğunu, valilere de soruşturma açılması gerektiğini belirtti.

Terör örgütü PKK'nın 2 yıllık süreçte stokladığı silah ve bombaları 7 Haziran'dan sonra kullanmaya başlamasıyla gelen şehit haberleri ‘Terörün sorumlusu kim?' tartışması başlattı. “Valilere, PKK'ya operasyon yapmayın talimatını ben verdim.” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, sorumluluğu bürokrasiye yüklemesi tartışmaları alevlendirdi. İdare hukukçusu Prof. Ender Ethem Atay, asıl faillerin hükümet ve Cumhurbaşkanı olduğunu söyledi, “Operasyonlara izin verilmeyerek anayasal düzeni silahla değiştirme ve görevi kötüye kullanma suçu işlendi.” dedi. Kanunsuz emrin yerine getirilmeyeceğini, valiler hakkında da soruşturma açılması gerektiğini belirten Atay şöyle konuştu: “Hukuka aykırı emri alan, bunun mevzuata uygun olmadığını emri verene bildirir. Emri veren, bunu yazılı olarak bildirirse emre uyulur. Bu takdirde kamu görevlileri sorumlu olmaz. Ancak konusu suç teşkil eden bir emir verilirse hem emri veren hem de yerine getiren sorumlu olur.” Prof. Dr. Metin Günday da, “Konusu suç olan emir uygulanmaz, burada tartışma yok. Uygulanırsa emri verenle birlikte kamu görevlisi de doğrudan sorumlu olur.” diye konuştu.

Prof. Ender Ethem Atay: “Asli fail hükümet, ilgili bakan ve bu işe doğrudan müdahil olan cumhurbaşkanıdır. Bu kişilerin yasal dokunulmazlıkları bulunduğu için yasal dokunulmazlıklarının kalkmasına müteakiben cezai sorumlulukları bahse konu olacaktır. Yargı harekete geçmelidir. Savcılar bu anlamdaki fezlekelerini hazırlamak suretiyle Adalet Bakanlığı marifetiyle TBMM'ye bildirmelidirler. Operasyonlara izin verilmeyerek anayasal düzeni silahla değiştirme ve görevi kötüye kullanma suçu işlendi. Valiler hakkında da soruşturma açılmalıdır. Zira kanunsuz emir yerine getirilmez. Hukuka aykırı emir verildiği zaman, emri alan makam, verilen emrin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olmadığını emri veren makama bildirir. Emri veren makam bunu yazılı olarak bildirdiği durumlarda emre uyulur. Bu takdirde kamu görevlileri sorumlu olmaz. Ancak konusu suç teşkil eden bir emir verilirse hem emri verenin hem de emri yerine getirenin sorumluluğu olur.”

Prof. Dr. Metin Günday: “Okullara, dershanelere, şirketlere baskınlar, vergi incelemesi adı altında Aydın Doğan ve İpek Grubu'na hukuksuzluk söz konusuysa ki -olduğu çok güçlü seslerle de iddia ediliyor- bu hukuksuzluğu uygulayan kamu görevlileri, bu işe bulaşıyor. Burada kamu görevlilerinin sorumluluğu ortaya çıkıyor. Anayasa madde 137 kanunsuz emri düzenliyor. Ast, üstünden aldığı emri anayasa, kanun, tüzük ve yönetmeliğe aykırı bulursa bu emri yerine getirmez ve üstünden bu emrin yazılı olarak kendisine verilmesini bir kez daha talep eder. Üst yazılı olarak emir verdiği takdirde ast o emri yerine getirmek mecburiyetindedir. Bu takdirde sorumluluk emri veren üste ait olur. Konusu suç olan emir uygulanmaz, burada tartışma yok. Uygulanırsa emri verenle birlikte kamu görevlisi de doğrudan sorumlu olur.”