Erdoğan'ın hedef gösterdiği 15 Boğaziçiliden 9'u tutuklandı

Tayyip Erdoğan'ın hedef göstermesinin ardından gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi'nin 15 öğrencisi, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Öğrencilerden 9'u tutuklandı, 6'sı adli kontrolle serbest bırakıldı

Soruşturmayı yürüten savcılık, 15 öğrenciyi 'PKK, KCK, YPG silahlı terör örgütünün propagandasını yapmakla' suçladı.

Savcılığın hazırladığı mahkemeye sevk yazısında, Boğaziçi Üniversitesi'nde İslam Araştırmaları Kulübü organizesinde, Suriye'nin Afrin bölgesinde gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı'nın tamamlanmasının ardından insani duygularla lokum dağıtımı etkinliği düzenleyen öğrencilere 'zanlıların saldırarak fiziksel şiddet uygulamaya çalıştıkları' ileri sürüldü. 'Bunun neticesinde meydana gelen arbede üzerine savcılıkça soruşturma başlatıldığı' ifade edildi.

'Zanlıların' olay gününde ''Saray savaş, halklar barış istiyor'', ''Savaşa hayır, barış hemen şimdi'' gibi sloganlar attıkları, ''İşgalin, katliamın lokumu olmaz'' ifadesini taşıyan pankart açtıkları ve ''Kürdistan faşizme mezar olacak'', ''Okulumuzda ÖSO'cu istemiyoruz'' yazılı afişleri duvarlara astıkları kaydedilen sevk yazısında, 'zanlıların sözkonusu olaya karışmadıklarını, oradan geçtiklerini söyledikleri, ama görüntü tespit tutanaklarına göre suçtan kaçmak için yalan beyanda bulundukları' dile getirildi.

''Şüpheliler, PKK, KCK, YPG silahlı terör örgütlerinin genel tavrı ve stratejisi doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa ve terörle, terörist faaliyetlerle mücadele haklarını kullanan bir devlet değil de, bölgede işgal gerçekleştiren, şiddet uygulayan, bu suretle gayrimeşru faaliyette bulunan gayrimeşru bir güç olarak gösterme çabası içindeler'' denilen sevk yazısında, öğrencilerin bu örgütlerle organik bağ içerisinde oldukları savunuldu.

'EĞİTİM HAKKI GASP EDİLEMEZ'

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde savcılık işlemleri tamamlananmasının ardından tutuklama talebiyle mahkeme sevk edilen öğrencilerin aileleri ve arkadaşları, basın açıklaması gerçekleştirdi. "Eğitim hakkı engellenemez. Gençliğe, üniversiteye, Boğaziçi'ye özgürlük" pankartı açan grup, yine ellerinde üzerinde gözaltındaki öğrencilerin fotoğraflarının bulunduğu "Sosyalistler baş eğmez", "Eğitim hakkı gasp edilemez" ve "Sosyalist öğrencilere özgürlük" yazılı dövizler taşıdı.

Boğaziçi Üniversitesi'nde 19 Mart'ta 'Afrin lokumu' dağıtanlara "Katliamın lokumu olmaz" tepkisini gösteren öğrenciler, ardından Erdoğan'ın mitinglerinde ''Terörist öğrencileri, komünist öğrencileri okutmayacağız, gereğini yapacağız, hadlerini bildireceğiz'' açıklamalarıyla karşılaşmışlardı.

'ÜNİVERSİTELERE OPERASYON'

Bunun üzerine gözaltına alınan öğrenciler için bugün İstanbul Adliyesi önündeki açıklamayı Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Tilbe Akan yaptı. Akan, 'Boğaziçi Üniversitesi'ndeki muhalif öğrenciler kadar onlarla dayanışma içinde olan öğretim görevlilerinin de iktidarın hedefinde olduğunu, daha önce ODTÜ, İstanbul ve Ankara üniversiteleri üzerinden operasyona girişen elin bir kez daha Boğaziçi Üniversitesi'ne uzandığını' dile getirdi.

'PROTESTO, DEMOKRATİK HAK'

Demokratik protesto hakkını kullanan arkadaşlarının gözaltına alınmasının hukuksuzluklarla dolu olduğunu ifade eden Akan, şunları söyledi:

'EĞİTİM, EN TEMEL ANAYASAL HAK'

''Bizzat iktidarın en tepesi, Boğaziçili öğrencilerin en temel anayasal hakkı olan eğitim hakkını tartışma konusu yapmakta. Erdoğan'ın kendisinden olmayan herkese yönelik düşmanca tavrı üniversiteleri sindirme hırsıyla bir kez daha ayyuka çıkmaktadır. Üniversiteleri, iktidarına payanda yapma gayreti içinde olanlar arkadaşlarımızı hedef haline getiriyor. Çünkü dertleri, bu ülkede halen susturulamayan gençlik dinamizminin üniversitelerdeki varlığını bitirmek. Bu hiç hoşlanmadıkları gerçeği üniversite gençliği olarak bir kez daha vurguluyoruz: Üniversitelerde özgür düşünceyi savunmaya devam edeceğiz."

'ÜNİVERSİTELER ÜZERİNDEKİ BASKILAR SON BULSUN'

Üniversitelerin düşünce ve ifade özgürlüğünün en önemli merkezlerinden biri olma görevini üstlendiğini belirten Akan, şöyle konuştu:

"Her alanda topluma karşı sorumluluk sahibi olan ve eleştirel bireylerin yetiştirilmesinin hedeflendiği akademi, bu özgürlükler olmadan düşünülemez. Üniversiteleri, demokratik hakları, bilimsel düşünceyi bitirme gayreti içinde olan otoriter, tekçi anlayış bizi daima karşısında bulmaya devam edecektir. Biat etmek, her sesi kısmak, korkuyla teslim olmuş bir toplum yaratma gayretinin karşısında bildiklerimizi savunmaya devam ederken, üniversitelerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkenin eşitlik, özgürlük, bilim, laiklik, demokratik üniversite ve kardeşlikten yana olan seslerini üniversitelerde bitirmeye uzanan her ele karşı üniversiteleri savunacağız. Boğaziçi Üniversitesi'nin yanındayız. Gözaltılar derhal serbest bırakılsın, üniversiteler üzerindeki baskılar son bulsun.''

AİLELER: ÇOCUKLARIMIZ BARIŞI SAVUNDU

Açıklamanın ardından söz alan aileler, çocuklarının gözaltında tutulmalarına gerekçe olabilecek hiçbir anayasal maddenin olmadığını belirtti. Çocuklarının barışı savundukları, düşünce ve ifade özgürlüklerini kullandıkları için gözaltına alındığını ifade eden aileler, burada aslında çocuklarının okuma özgürlüklerinin yargılandığını vurguladı.

FARUK BİRTEK: BU GÜNLERİ ATLATACAĞIZ

Boğaziçi Üniversitesi'nden emekli sosyoloji profesörü Faruk Birtek, yaptığı konuşmada, gözaltındakilerin pırıl pırıl öğrenciler olduğunu belirterek, "Burada Boğaziçi Üniversitesi'ndeki birçok hocanın hissini yansıtmaya geldim. Aileler, yetiştirdikleri çocuklarıyla iftihar etsinler. Bu günleri atlatacağız" dedi.

03 Nisan 2018 20:31
DİĞER HABERLER