Erdoğan'ın Katar'ı hedef alan 'üst akıl'ı açıklayamaması ile Bilal'in ne ilgisi var?

Belki yanılıyor olabilirim ama Erdoğan ilk kez çok ama çok önemsediği bir meselede, üstelik atıf yapmaktan keyif aldığı, içinde 'üst akıl' geçen bir konuda 'Biz biliriz bizzzz' diye salonu inletmedi.

Üst akıl... Katar... El Kaide... Düşman... Bilal...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinlerken kulaklarıma inanamadım.

AKP'nin büyükelçiler için verdiği iftarda konuşuyordu ve konu Katar'dı: 

“Burada farklı bir oyun oynanıyor. Bu oyunun arkasında kimler var şu anda henüz onu tespit edebilmiş değiliz."

Belki yanılıyor olabilirim ama Erdoğan ilk kez çok ama çok önemsediği bir meselede üstelik atıf yapmaktan keyif aldığı içinde 'üst akıl' geçen bir konuda 'Biz biliriz bizzzz' diye salonu inletmiyordu.

***
Ne çok duymuştuk kendisinden;

- Taksim Meydanı'nı iyi bilirim.

- Görevimiz nedir bunu çok iyi biliriz.

- Terörle mücadeleyi biz biliriz.

- Hor görülmenin ne demek olduğunu çok iyi biliriz.

- Biz biliriz, çok iyi biliriz, eziyeti biliriz.

- Biz biliriz bizzzz!..

Arşivler böylesi yüzlerce örnekle dolu.

*** 

Oysa herşey çok açıktı.

Süreç ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti ile başladı.

İslam ülkeleri liderleri Trump'la buluştu, kılıç dansı yapıldı. 

O zirveden bir kaç gün sonra Suudi Arabistan'ın başını çektiği yedi ülke “teröre destek verdiği” gerekçesiyle Katar'la ilişkileri kesme kararı aldı.

Erdoğan elçilerle buluşmasında Katar'a yönelik terör ithamını ağır bulduğunu söyledi.

"Katar’la ilişkilerimizi geliştirerek sürdüreceğiz" dedi.

Sorumluluk almaktan kaçınmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı, krizin aşılması için bazı telefon görüşmeleri yaptığını anlattı: 

"Öncecilikle Katar Emiriyle telefonda görüşerek yaşananlardan dolayı duyduğumuz üzüntüyü kendisine ifade ettim. Aynı şekilde Selman bin Abdülaziz ile de yine telefon ile uzun bir görüşmem oldu. Aynı şekilde kendisi ile bu sorunları dertleşerek paylaşma imkanım oldu. Yine dün akşam Rusya lideri Putin ile bir görüşmem oldu."

Erdoğan yaptığı telefon görüşmelerinden söz ederken bir başka görüşmesi hatırıma geldi.

17 Aralık süreciydi.

El Kaide Terör Örgütü'nün finansörü olduğu iddia edilen Yasin el Kadı ile dönemin Başbakan'ı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal ve Bilal’le Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen görüşmelerin ses kayıtları Başçalan adlı bir kullanıcı tarafından internete yüklenmişti.

Kayıtlarda El Kadı, Erdoğan’ın Mısır politikası nedeniyle Suudi Arabistan’ı eleştiren sözlerinden duyduğu rahatsızlığı telefonda Bilal’e iletiyordu. 

Telefonda Başbakan Erdoğan’ın Suudilere ‘ateş püskürmemesi’ gerektiğini belirten El Kadı, görüştüğünde bunun nedenlerini de anlatacağını belirtiyordu.

Yani konu yine El Kaide yine Suudi Arabistan yine Mısır'dı.

Görüşme gerçekleşmiş ve Erdoğan ne Mısır'dan ne Suudi Arabistan'dan söz eder olmuştu. 

Ama Bilal işte yine bir çuval inciri berbat etmişti.

Bilal görüşmeyle ilgili bir tweet atmış ve Erdoğan bunun Suudi Arabistan'la arasını açacağını düşünerek oğlunu aramıştı.

Devamını tapeden okuyalım:

- Oğum sen yani bütün ortalığı alt üst etmişsin rezil etmişsin. Böyle bir şeyi nasıl yaparsınız. Orada böyle bir şeyin çıkması bundan sonra bizim bütün Suudlarla olan şeylerimiz alt üst olur. Ben adama ülke ismi vermiyorum siz kalkıyorsunuz böyle bir şey yapıyorsunuz. Siz kalkıyorsunuz Suudi Arabistan'ı aşağılıyorsunuz. Bizde başka yerde düşmana arıyoruz meğerse düşman içimizdeymiş.

Size de Erdoğan'ın Katar'a oyun kuranların kim olduğunu henüz tespit edememesiyle Bilal'i düşman ilan etmesi arasında bir bağ var gibi geliyor mu?

Fatih Akalan

08 Haziran 2017 16:38
DİĞER HABERLER