Konya’nın yerel televizyonu Konya 42 yayınında konuşan Davutoğlu, daha önce sessizliğini koruduğu ‘Pelikan dosyası’yla ilgili şunları söyledi: “Pelikan dosyası diye bir şey yayınlandı. Herkes biliyor kimler olduğunu ama kimse sahiplenemiyor. Çünkü onu yazanlar bile insani bakımdan kabul edilemez gayriahlaki bir şey yaptıklarını biliyorlar. Ama herkes kimin yazdığını, hangi yalıda yazıldığını biliyor.”

Olayın bir itibar suikasti olduğunu ve o dönem buna parti içinde de kimsenin sesini çıkarmadığını ima eden Davutoğlu, “Mesele belli şahsiyetlerin yıpratılarak bu davaya emek dökmüş vicdanlı insanların itibarsızlaştırılarak devre dışı bırakılması. Troller zaten meçhul de o trolleri kullanan, kendi gerçek isimleriyle bu olayı organize edenlerin bu davaya zerre katkısı olmamıştır” dedi.

Eski başbakan, AKP içindeki suskunluğun da üzücü olduğunu kaydederek, “Trollere kızmıyorum ama susanlar beni üzüyor. Beni üzdüğü gibi, eminim Mehmet Görmez’i de, Abdullah Gül’ü de Hakan Fidan’ı da üzüyordur. Esas bizleri üzen trollerin saldırmaları değil, F.. irtibatlı saldıranlar değil, bunları zaten doğal görüyorsunuz” diye konuştu.

Davutoğlu, ‘itibar suikasti’ yöntemlerinin partide ‘virüs’ gibi yayıldığını, bunun da AKP’nin değerlerine zarar verdiğini, yapılan işin ‘bereketi’ni kaçırdığını söyledi.

“Dostlarınız mı?” sorusu üzerine, “Tabii” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: “Küsmek diye Nazım Hikmet’in bir şiiri vardır. En kötüsü Küsmek’i unuttuk. Susanlar normalleşiyor. Bir makamı bırakmanın en güzel yanı, tüm maskeler düşer, hakikat ortaya çıkar. Önemli olan onurla girdiğiniz yerden onurla çıkmanız. Hiç kimseye nefretim olmadı ama yapılanları da insan hafızası kolay kolay unutmaz.”