Erdoğan’ın sözü, Ankara’nın bütün hesaplarını değiştirdi

Erdoğan’ın sözü, Ankara’nın bütün hesaplarını değiştirdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'de destek sözü vermesi Ankara'nın hesaplarını değiştirdi.

Türkiye, IŞİD’e karşı başlatılan savaşa müdahil olmayı insanî yardımla sınırlı tutmak isterken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’de askerî destek sözü vermesi, Ankara’nın hesaplarını değiştirdi. Dışişleri, Suriye’de oluşturulacak tampon bölge üzerinde çalışmaya başladı, Genelkurmay da planlarını savaş ihtimaline göre güncelledi. Suriye ve Irak tezkereleri 2 Ekim’de Meclis’e gelecek.

TSK, SURİYE’YE DÖNÜK MEVCUT HAREKÂT PLANLARINI SAVAŞ İHTİMALİNE GÖRE GÜNCELLEDİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ABD’deki temasları sırasında sürpriz bir kararla IŞİD’e karşı başlatılan savaşta Türkiye’nin askerî, siyasî her türlü desteği vereceğini açıklaması Ankara’yı hareketlendirdi. Başkent kulislerinde ABD ve Arap müttefiklerden oluşan koalisyona verilecek desteğin ayrıntıları tartışılıyor. Zaman’ın edindiği bilgilere göre, Türkiye’nin önceliği Suriye’de tampon bölge oluşturmak. Ankara bu şekilde hem mülteci akınını önlemeyi hem de Suriyeli ılımlı muhaliflerin eğitilmesini istiyor. Genelkurmay’da izlenecek yol haritası ve muhtemel seçenekler masaya yatırıldı. TSK, Suriye’ye dönük mevcut harekât planlarını savaş ihtimaline göre güncelledi. Suriye sınırları içerisinde uçuşa yasak bir ‘güvenlikli bölge’ oluşturulması halinde, Silahlı Kuvvetler de kara unsurlarıyla bölgede yer almayı planlıyor. Ancak komuta kademesi, yeni bir ‘Çekiç Güç’ vakası yaşamak istemiyor. Asker, daha önce Kuzey Irak’taki mülteci akınını önlemek için konuşlandırılan Çekiç Güç’ün, amacından saptığını, PKK’nın güçlenmesine zemin hazırladığını düşünüyor.

TÜRKİYE’NİN ÖNCELİĞİ SURİYE’DE TAMPON BÖLGE OLUŞTURMAK

Suriye ve Irak’ta terör estiren IŞİD’e karşı ABD ve Arap ülkeleri harekete geçerken gözler Türkiye’ye çevrildi. IŞİD’in elindeki 46 Türk rehinenin kurtarılmasının ardından Ankara’nın, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyona nasıl destek vereceği tartışılıyor. Ankara iki gün önceye kadar desteğinin insanî ve lojistik katkıyla sınırlı kalacağını ifade ederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York’taki Türkiye’nin askeri destek de sunabileceği yönündeki açıklaması ABD’de beklentileri yükseltti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “Türkiye, bu çabanın ön saflarında, işin çok içinde olacaktır.” dedi. Zaman’ın Dışişleri kaynaklarından öğrendiğine göre Türkiye’nin önceliği Suriye’de tampon bölge oluşturmak. Ankara bu şekilde hem mülteci akınını önlemek hem de Suriyeli ılımlı muhaliflerin eğitilmesini istiyor. Tampon bölge Suriye’nin sınıra yakın bir bölümünü havadan ve karadan kontrol ederek burada güvenli bölge oluşturmak demek. Bunun için de uçuşa yasak bölge (no fly zone) ilan edilmesi lazım. Uluslararası meşruiyet açısından da BM Güvenlik Konseyi’nden yetki alınması gerekiyor. Ancak bugüne kadar tampon bölgeye temkinli yaklaşan ABD’nin bu konudaki tutumu henüz net değil. Suriye içinde bir tampon bölge kurulması fikrine Washington’dan destek alınıp alınmadığı bilinmiyor.

GENELKURMAY KANADI, YENİ BİR ‘ÇEKİÇ GÜÇ’ VAKASI YAŞAMAK İSTEMİYOR

Erdoğan’ın askerî destek açıklaması sonrasında Genelkurmay Karargâhı’nda hareketlilik yaşandı. Komuta kademesi, izlenecek yol haritasını ve muhtemel seçenekleri masaya yatırdı. Askerî kaynaklardan edinilen bilgiye göre, TSK Suriye’ye dönük mevcut harekât planlarını güncelledi. Suriye sınırları içerisinde uçuşa yasak bir ‘güvenlikli bölge’ oluşturulması halinde, Silahlı Kuvvetler de mutlaka kara unsurlarıyla bu bölgede yer almak istiyor. Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan emekli olan Albay Mete Yarar’a göre önemli olan tampon bölgenin sınırlarının nasıl çizileceği. Yarar, Türkiye sınırından Suriye’ye doğru 40 km’lik bir hat çizilmesi halinde bir veya iki tugay askerin konuşlandırılabileceğini kaydediyor. Bu da  yaklaşık 5 bin askere tekabül ediyor. Yarar, tampon bölge oluşturulması halinde askerle birlikte karayolları personelinden su ve kanalizasyon işleriyle ilgilenecek birimlere kadar birçok sivil personele de ihtiyaç olacağını dile getiriyor.

Tampon bölge planları üzerinde çalışan Genelkurmay kanadı, yeni bir ‘Çekiç Güç’ vakası yaşamak istemiyor. Asker, daha önce Kuzey Irak’taki mülteci olayını önlemek için konuşlandırılan Çekiç Güç’ün amacından saptığını ve terör örgütü PKK’nın güçlenmesine uygun bir zemin meydana getirdiğini düşünüyor. Aynı şekilde Suriye’de oluşturulacak bir tampon bölgenin de benzeri sonuçlar ortaya çıkarmaması için, Türk askerinin mutlaka bölgede konuşlanması gerektiği değerlendirmesinde bulunuluyor. Fakat Ankara’nın, mülteci krizi ve terörle mücadele için hayati gördüğü güvenlikli bölgenin oluşturulabilmesi için öncelikle Amerika’nın onayı ve desteği gerekiyor.

TÜRKİYE NASIL KATKI SAĞLAYABİLİR?

Emekli Büyükelçi Deniz Bölükbaşı, Zaman’a yaptığı açıklamada, Ankara’nın IŞİD karşıtı koalisyona katılımı konusunda karar vermek için artık köşeye sıkıştığını söylüyor. “Türkiye, operasyona aktif bir şekilde katılacaktır. Operasyonda dışarıda kalmanın maliyeti, katılmaktan çok daha fazla.” diyen Bölükbaşı’na göre katkı İncirlik Üssü’nün kullanılması ve lojistik destek olabilir. Suriye muhaliflerinin çatı teşkilatı SMDK Başkanı Hadi el Bahri de ABD’nin Arap müttefikleriyle Suriye’deki IŞİD hedeflerini vurmaya başlamasının ardından “Öncelikle sivillerin güvenliğinin sağlanacağı uçuşa yasak bölge ilan etmek şart.” diye konuştu.

Siyasi gözlemcilere göre Ankara, IŞİD’le savaşan unsurların teçhizatlandırılması ve eğitilmesi konusunda yardımcı olabilir. Keşif uçaklarının ya da insansız hava uçaklarının topraklarında faaliyet göstermesine izin verebilir. IŞİD hedeflerini vuran uçakların yakıt ihtiyacının karşılanmasında ve uçuşların koordine edilmesinde rol alabilir. Türkiye, Suriye’ye yabancı savaşçı akınının önlenmesi konusunda da daha sıkı tedbirler alabilir.

Zaman’a konuşan kaynaklar, IŞİD karşıtı koalisyon güçlerine hava desteği verilip verilmeyeceği noktasında henüz net bir kararın olmadığının altını çiziyor. Fakat Türkiye’nin muharip güç olarak koalisyonda yer almasına pek ihtimal verilmiyor. Ankara, IŞİD’le mücadelede Suriyeli ve Iraklı yerel güçlere yapılan silah yardımının başta terör örgütü PKK olmak üzere bölgede başka grupların eline geçmesinden endişe ediyor. Diğer bir endişe de Suriye’deki  operasyonların Beşşar Esed’i güçlendirme ihtimali. Ayrıca Türkiye içinde hücresel yapılanma içinde olduğu ifade edilen IŞİD’in misilleme saldırıları düzenlemesinden korkuluyor. Türkiye, bu endişelerle koalisyonun askeri operasyonlarına mesafeli yaklaşıyordu.

IŞİD KOBANİ’DE İLERLEDİ, SINIRA OBÜS YERLEŞTİRİLDİ

Suriye’de IŞİD’e karşı operasyon başlatan Amerikan ordusu örgüt  hedeflerini dün de havadan vurdu. ABD savaş uçakları, Suriye-Irak sınırındaki stratejik Ebu Kemal şehrinde en az 13 IŞİD noktasını bombaladı. Fakat iki gündür süren operasyon, örgütün Türkiye sınırındaki Kobani’deki ilerleyişini durduramadı. Kobani’yi savunan YPG güçlerinin liderlerinden Öcalan Iso, Reuters’a yaptığı açıklamada IŞİD’in bölgeye takviye eleman ve tank gönderdiğini, bu takviyeyle şehrin güney kesimlerine 8 km kadar yaklaştığını söyledi. IŞİD’in sınır hattına çok yaklaşması üzerine Türk ordusu, Mürşitpınar Sınır Kapısı yakınlarındaki hakim bir tepeye uzun menzilli top atışları yapan obüsler yerleştirdi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü, Kobani civarındaki örgüt mevzilerinin vurulduğunu, uçakların da Türkiye yönünden geldiğini iddia etti. Fakat ABD ve bölgedeki Kürt kaynaklar, saldırıyı teyit etmezken, Ankara da, “Düzenlenen hava saldırılarında Türk hava sahası ya da İncirlik Üssü kullanılmadı.” açıklamasını yaptı.

25 Eylül 2014 08:12
DİĞER HABERLER