Türkiye'deki hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri gündemdeyken, Türkiye'nin kontrolünde bulunan Kuzey Suriye'de de gizli hapishaneler olduğu ve burada pek çok kişinin herhangi resmi bir suçlama olmadan tutularak işkenceye maruz bırakıldığı öne sürüldü.
İsrail'de yayın yapan Jarusalem Post'tan Jonathan Spyder'ın haberine göre, bu hapishanelerde tutulan ve sonrasında serbest bırakılan kişilerin ifadeleri tutanak altına alındı. Spyder kendisine gönderilen dosyada ifade ve fotoğrafların yer aldığını, aynı dosyanın ABD'ye de sunulduğunu ayrıca iki ayrı insan hakları grubunun uzmanlara incelettiği belgelerin doğruluğundan emin olduklarını belirtti.
Bu hapishanelerden birinde tutuklu kalan Nadia Hassan Suleiman, kocasının kaybolduktan iki ay sonra, Haziran 2018'de Afrin'de kendisini kocasına götüreceklerini söyleyen kişilerin arabasına alındığını, ardından da korkunç günlerin başladığını aktardı.
Suriye vatandaşı olan Suleiman bu şekilde iki yıl tutulduktan sonra serbest bırakılmış. Ardında da insan kaçakçıları vasıtasıyla ülkeden ayrılmış.
Nadia Suleiman Suriye'nin kuzeyinde resmi olmayan sayısız hapishane bulunduğunu, kendisi ile birlikte 11 kadının daha tutulduğunu açıkladı. Buraların Türk askeri istihbaratı tarafından yönetildiğini düşünen Suleiman, Türkçe konuşan yetkililer tarafından defalarca sorgulanmış.
Kendisine Esad yönetimine ve PKK'ye yardım suçlaması yönelttiğini aktaran Suliman her gün sistematik işkenceye maruz kaldığını ve defalarca tecavüze uğradığını ifade etti.
Diğer kadın mahkumların da aynı kötü muameleleri yaşadığını aktaran Suleiman, bu gayri resmi hapishanelerde tutulan çocukların da kötü muameleden ayrı tutulmadığını belirtti. Naida Suleiman kendilerine uyuşturucu haplar verildiğini, elektroşok verildiğini, kışın soğuk sular ile sürekli ıslatıldıklarını anlattı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'na da teslim edilen ifadeleri inceleyen Violations Documentation Center ve Zaytouna Project isimli iki insan hakları grubu bu gayri resmi hapishanelerde 2018 yılından beri 8590 kişinin tutulduğuna inanıyor. Bu kişilerden 1500'ü ise kaybolmuş durumda ve akıbetleri bilinmiyor.
Haberde Türkiye'nin NATO üyesi olduğu ve Suriye'nin kuzeyini kontrol altında tuttuğu, bu merkezlerden haberinin olmamasının mümkün olmadığı aktarıldı.