Eski AKP Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan, iktidara çok sert eleştiriler yöneltti. Partideki çürümüşlüğün artık çığırından çıktığını ve dinin kirli işleri meşrulaştırmak için kullandığını belirten Ocaktan "Bir gerçek var ki AK Parti ile birlikte yolsuzluk işleri daha da derinleşti ve sıradan bir olay haline dönüştü" dedi.
AKP Genel Merkezi’nde büro elamanı olarak çalışan Kürşat Ayvatoğlu’nun lüks bir araç içindeki kokain alemi ve kumar görüntülerine ilişkin tartışmalar sürüyor.
Eski AKP Bursa Milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, ‘Hedef buysa eserinizle övünebilirsiniz’ başlıklı yazısında, “Son dönemde AK Parti bağlamında yaşanan çarpık güç ilişkileri ve ahlaki çürüme özellikle dindarlar açısından hüzün verici bir tabloya işaret ediyor” yorumunda bulundu.
Ocaktan, esas sorgulanması gerekenin; dini ve ahlaki hassasiyetleri önemsediğini sandıkları bir partinin artık yolsuzluklara, usulsüzlüklere ve ahlaki yozlaşmalara ilişkin söyleyecek bir sözünün olmaması olduğunu belirtirken, “Bu çürüme, aynı zamanda bütün dindarları töhmet altında bırakan bir durumdur” ifadelerini kullandı.
“YOZLAŞMA İBRET VESİKASI”
Cuma günkü yazısına, “İşin başında “pudra şekeri” diyen, sonra kokain çektiğini itiraf eden, lüks arabalarda dolaşıp etrafa para saçan bu “becerikli Kürşat”ın bize gösterdiği yozlaşma resmi kelimenin tam anlamıyla bir ibret vesikası niteliğindedir. ” sözleriyle devam eden Ocaktan şunları söyledi:
“Peki bu duruma şaşırdık mı? Elbette hayır, çünkü hukuku, hakkaniyeti, liyakati ve ahlaki ilkeleri çoktan temel ilkeleri arasından çıkaran bu parti, ne yazık ki epey bir süredir yolsuzluk ve çürümüşlükle birlikte anılır hale gelmiştir.”
“ÇÜRÜMÜŞLÜK ÇIĞRINDAN ÇIKTI”
AKP’deki çürümüşlüğün çığırından çıktığının altını çizen Ocaktan, “Bir gerçek var ki AK Parti ile birlikte yolsuzluk işleri daha da derinleşti ve sıradan bir olay haline dönüştü. Hatta öyle ki “eskiden de yolsuzluk ve rüşvet vardı” benzeri fetvalarla bu kirli işler bir bakıma meşrulaştırıldı.” dedi.
Ocaktan yazısını şöyle tamamladı:
“Çok dramatik bir durum ama “becerikli Kürşat” örneğinde olduğu gibi AK Parti iktidarından nemalanmak isteyenleri engelleyen bütün hukuki yaptırımlar, ahlak ve liyakat kriterleri buharlaştığı için haksız kazanç elde etmek isteyenlerin önü sonuna dek açıldı. Öyle ki hakka-hukuka riayet etmek bir beceriksizlik göstergesi haline geldi. Ve doğal olarak parti içinde yer alan önemli bir kesim pastadan pay kapma yarışına girdi.
“İSLAMCILAR DEVLETİN VE GÜCÜN PARÇASI HALİNE GELDİ”
Hemen belirtelim, eğer dindar kesimler güce, iktidara, yozlaşmaya ilişkin esaslı bir sorgulama ve özeleştiri yapamazlarsa yarın ayaklarını sağlam basabilecekleri bir zemin de kalmayacaktır.
Aslında dindar-İslamcı kesimlere mensup siyasal ve kültürel elitler geçmişte, yani iktidardan uzak oldukları dönemlerde yolsuzluk, rüşvet ve özellikle de ahlaki değerler konusunda ciddi iddialara sahiptiler ve bu konuda bir gelecek tasavvurları vardı. En azından öyle görünüyorlardı. Oysa bugün artık böyle iddiaları kalmadığı gibi yaşanan hukuksuzluklar ve yozlaşma konusunda da susmayı tercih ediyorlar. Çünkü iktidar, eleştirel tavır sergileme ihtimali olan İslamcı entelektüelleri de, muhafazakar sivil toplum kuruluşlarını da devletin ve gücün bir parçası haline getirdi. Şimdi onlar ‘itaat’ edip kendilerini mutlu ve huzurlu hissediyorlar…”