Eski bağımlıdan kritik uyarı: Gençleri uyuşturucudan ancak aileleri uzak tutar

Eski bağımlıdan kritik uyarı: Gençleri uyuşturucudan ancak aileleri uzak tutar
Lise birinci sınıfta esrarla tanışan ve kısa sürede eroin bağımlısı olan 24 yaşındaki Zeyd Üstün, bağımlılığa iten önemli faktörün 'aile' olduğunu dile getirdi. Aile içi iletişimin önemine dikkat çeken Üstün, "Gençler, yargılanmadan, küçük düşürülmeden, aşağılanmadan dinlenmeyi bekler. Bunu aile yapmazsa dışarıda yapanlar var." diye uyardı.

Yetiştiği ortamda devamlı baskı gördüğünü, baba otoritesi ile büyüdüğünü belirten Zeyd Üstün, kendi dünyasında aile içi iletişimin hiç olmadığını kaydetti. Ailesinin zoruyla gönderildiği bir yurtta lise birinci sınıfta esrarla tanıştığını, çatı katlarında tiner çektiğini anlatan Üstün, ağabeyinin de madde bağımlısı olduğunu vurguladı.

"Ağabeyim benim için örnekti." diyen Üstün, şunları dile getirdi: "O ne yapıyorsa ben tam tersini yapıyordum aslında. Çünkü onun yanlış şeyler yaptığını düşünüyordum, benim iyi bir insan olmam için onun yaptığının tersini yapmam gerekiyordu. Ama bir süre sonra bıktım, yoruldum, içimdeki öfke patlamalarını uyuşturucuya yönelerek dindirdim. O dönemde sporcu yada sanatla uğraşan arkadaşlarım olsaydı hayatımı farklı yönlere kanalize edebilirdim aslında. Ama çok geç fark ettim. Esrar içerken, 'ben hiçbir zaman eroin kullanmam diyordum' ama ona da başladım. 15 yaşından 23 yaşıma kadar madde kullandım. Eroin sayesinde yorgunluğum gidiyor sanıyordum. Akşamları günde bir kere kullanıyordum. Fiziksel bağımlılığından haberim yoktu. Krizler başlayınca günde iki kere üç kere kullanmaya başladım. İğneye kadar geldim."

YAN TUVALETTE AĞABEYİM EROİN ALIYORDU

Tedavi olmak için Ayık Yaşamla Buluşma Derneği'e (AYBUDER) ve orada kendisine, 'istersen sana yardımcı olmaya çalışırız, biz de bağımlıyız' dediklerini ifade eden Üstün, tedaviye karar verdiği olayı şöyle anlattı: "Evime döndüm 2 ay geçti. En son bir cami tuvaletinde sağ koldan ilk şırıngayı yaptım, ikinci şırıngayı sol koldan yaparken bayılmışım. Yan tuvalette de ağabeyim eroin alıyordu. 45 dakika beni kendime getirmeye çalışmış. En sonunda öldüğümü kabul edip ambulans çağıracağı sırada tuvaletin görevlileri geliyor. Ağabeyim olmasaydı muhtemelen orada ölürdüm ve beni alıp zaten camideyiz, direk musalla taşına götürürlerdi. O ara kendime geldim, uyanır uyanmaz da içtiğim maddenin geri kalanını arıyordum, 'acaba ağabeyim almış mı?' diye. Hemen ağabeyimin yakasına yapıştım, 'eşyam nerede?' diye. Sorduğum ilk şey eroin olmuştu."

ELİMDE TELEFONUM KALMIŞTI, O KARARI NASIL VERDİM BİLMİYORUM

"Elimde sadece telefon kalmıştı, ya telefonu satıp eroin alacaktım ya da AYBUDER'i arayıp tedaviye başlayacaktım." diyen Üstün, aldığı kararı şöyle anlattı: "Orada nasıl verdim o kararı bilmiyorum ama ilahi bir güç, 'senin gideceğin yolu gösterdim, sonu ölüm, Yavuz'la da (Yavuz Tufan Koçak) tanıştırdım, Yavuz'un yanına git' dedi. Ben Yavuz hocayı aradım ve böylece AYBUDER'e geldim. Burada da çok sıkıntılar yaşattım ama beni dışlamadılar, eski yaşantımı alıp artıya çevirme yeteneği verdiler bize. Birçok arkadaşımız için şimdi emek sarf ediyoruz. Yaklaşık 13 aydır temizim, bir şey kullanmıyorum. Geçmişim benim için ders oldu. Hayatımı onlara bakarak şekillendiriyorum. Sevgi adına hiçbir şey bilmiyordum mesela. İnsana, insan olarak değer vermeyi yeni öğrendim. Ayıklığın ne kadar güzel bir şey olduğunu öğrendim. Ağabeyim de benimle birlikte derneğe geldi ama devam edemedi."

ANNE BABAMIN GÖZLERİNDE İLK KEZ HUZUR GÖRDÜM

Ayıldıktan sonra doğduğundan beri ilk kez anne, babasının gözlerinde huzur gördüğünü belirten Üstün, şu ifadeleri kullandı: "Çünkü çocukluğumda da çok yaramaz bir çocuktum. Kırıp döküyordum her şeyi. Şu anda onlar da burada aile toplantılarına katılıyorlar. Onlar da nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğreniyorlar. Şunu öğrendim, her insan kendini ifade edebileceği bir ortam ister. Yargılanmadan, küçük düşürülmeden, aşağılanmadan dinlenmeyi bekler. Bunu aile yapmazsa dışarıda yapanlar var. Sevgi adına yaptıkları şeyler çocuğa baskı oluyor. 'Aman o arkadaşınla görüşme, aman onu yapma, bak dayının oğlu takdir almış, sen ne salaksın' dedikleri zaman özgüven kayboluyor, güven kayboluyor." CİHAN
10 Temmuz 2015 11:53
DİĞER HABERLER