Ankara’da Dışişleri Bakanlığı eski çalışanlarından 249 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmış, 78 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan eski diplomatlara Ankara Emniyet’inde işkence yapıldığı Ankara Barosunun raporu ile ıspatlanmıştı. Buna rağmen emniyet yetkilileri işkenceyi inkar etti.

Baronun raporuna rağmen insanlık suçu sayılan işkenceyiyapılan kolluk görevlileri hakkında hiçbir işlem yapılmaması tepki çekmişti.  Fox News’ten Hollie McKay imzalı haberde, eski diplomatların gördükleri işkenceyi detaylarıyla anlatmasına rağmen iktidarın bunu reddettiğine dikkat çekildi.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun duyurduğu işkenceyi, Ankara Barosu da raporuyla teyit etti. Raporda, gözaltında olan altı kişiyle yapılan görüşmede bu kişilerin itirafçı olmaya zorlandıkları, beş kişinin işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldığı ifade edildi. Yaşadıkları işkenceyi anlatan beş kişi gözaltında tutuldukları koğuşlardan çıkarılarak birinin kelepçesiz, dördünün de ters kelepçeli olarak Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’na götürüldüklerini, burada karanlık bir odaya sokulduklarını anlattı.

Anlatımlarına devam eden beş kişi kendilerini önce duvara yasladıklarını, gözlerini bağladıklarını, sonrasında diz çöktürüldüklerini, bir süre süründürüldüklerini, cop ile kafalarına vurulduğunu, konuşmazlarsa copu makatlarına sokulmakla tehdit edildiklerini ve karanlık odadaki kişilerin copu vücutlarında gezdirdiklerini ifade etti.

McKay imzalı haberde olayla ilgili şu detaylara yer verildi: “Giderek artan sayıda insan hakları aktivisti ve uluslararası kurum, gözaltında Türk diplomatlara yönelik cinsel, fiziksel ve psikolojik işkence iddialarının araştırılması çağrısında bulunuyor.”

Haberde şu ifadelere yer verildi: “İsminin açıklanmasını istemeyen diplomatlardan biri yaşadıklarını şöyle anlattı: ’20 Mayıs’ta sivil kıyafetli polis memurları gözaltı için evime geldi. Kimse bana neden gözaltına alındığımı bile söylemedi. Sadece ‘Fetö’ denildi. Sonra, üç görevli tarafından alındım ve Ankara’ya götürülmek üzere bir polis aracına konuldum. Hakkımda çok sayıda suçlama olduğu ve belki çocuğumun düğününü görebileceğim söylendi.”

Fox News’a konuşan diplomat, birdenbire ve tuhaf bir şekilde bakanlık sınavlarında hilenin yanısıra terörizm ile suçlandığını söyledi. Bununla birlikte, sınav kağıtları imha edildiği için kendini temize çıkarma imkanının da ortadan kalktığını belirtti. Görevden atılan diplomat, ‘cezaevine zihinsel hazırlık eziyetin sadece başlangıcıydı’ yorumunu yaptı.

Diplomat şunları anlattı: “Bir geceyarısı, polis memurları beni ve meslektaşlarımı hücreden aldı. Kollarımızdan sürüklenerek, karanlık bir koridora girdik. Ellerimiz arkadan kelepçeliydi ve gözlerimiz bağlıydı. Yüzlerimizi plastik poşetlerle kapattılar ki yüzlerini göremeyelim. Ardından da copla cinsel saldırıya uğradık. Tüm bu süreç boyunca bizi, ‘itiraf etmeye’ zorlamak için tehdit ettiler ve aşağıladılar. Böylesi bir ‘itiraf’ı yapmayı reddetmemiz halinde ise tecavüzle tehdit edildik.”

Diplomak şunları dili getirdi: “Sadece benim için değil tüm ailem için travmatikti. Hala tehdit altındayız. İşkence görenlerden bazıları akıl sağlığını kaybetme aşamasında. Bazıları şartlı salıverildi ve hem polis hem de istihbaratın katı gözetimi altındalar.”