Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı

Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler: Sadece ampuller ile motorların değişmesiyle Türkiyede 7 Keban Barajı karımız oldu -Türkiyenin enerjide dışa bağımlılığı hem cari açıktaki enerjinin olumsuz katkıları hem de iş
KOCAELİ (A.A) - Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Sadece ampuller ile motorların değişmesiyle Türkiyede 7 Keban Barajı karımız oldu dedi.
     Enerji Verimliliği Derneğince (ENVERDER) İzmitteki bir restorantta düzenlenen toplantıda konuşan Güler, Enerji Verimliliği Projesinin toplumun en önemli dönüşüm çalışmalarından biri olduğunu söyledi.
     Sadece ampuller ve motorların değişmesiyle Türkiyede 7 Keban Barajı karımız oldu diyen Güler, insanların evlerindeki ampulleri değiştirmesinin büyük katkılar sağladığını kaydetti.
     Güler, her bir ampulün değişmesiyle 2 yetişkin ağacın dikilmesine eş değer olduğunu ifade ederek, söz konusu elektriği üretmek için kömür ve doğal gaz santrallerinin kullanıldığını bildirdi.
     Güler, 6,5 yıllık bakanlığı döneminde birçok baraj ve boru hattı yaptıklarını dile getirerek, Enerji Verimliliği Projesi, sosyal sorumluluğu açısından önemli. Bu konuda bilinç oluşturulmalı. Enerjide dışa bağımlılığı gidermek için 2 şey yapabiliriz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı adını, Tabii Kaynaklar ve Enerji Bakanlığı diye değiştirmek. Bu da rüzgar, jeotermal ve kömür kaynaklarımızla bunu oluşturmak, diğeri de enerji de verimliliğe ağırlık vermek diye konuştu.
    
     -Ucuz beyaz eşya yerine, az enerjili olanlar tercih ediliyor
    
     Beyaz eşya üretiminde Enerji Verimliliği Projesinin büyük dönüşüm yaptığını belirten Güler, artık vatandaşların aldığı beyaz eşyaların, enerji tüketiminin A, B veya C grubunda olduğunu kaydetti.
     İnsanların artık ucuz beyaz eşya yerine az enerji harcayan eşyaları tercih ettiğini ifade eden Güler, bu durumun ekonomiye de katkı sağladığını söyledi.
     Güler, enerji verimliliğine önem verdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
     Türkiyenin enerjide dışa bağımlılığı, hem cari açıktaki enerjinin olumsuz katkıları hem de işsizlik konusundaki önemli sorunlar, enerji verimliliğiyle büyük ölçüde azalacak. Sadece yalıtım konusuna ağırlık vermiş olsak, Türkiyedeki binaların yüzde 12sinin yalıtımı var, yüzde 88inin yalıtımı yok. Dolayısıyla yalıtım yapsak, kendi kaynaklarımızı aslında daha iyi değerlendirebiliriz. Türkiyedeki yalıtımı olmayan binaların yalıtımı yapılmış olsa, birçok insana ekmek parası çıkar. Bu emek yoğun iş olduğu için Rusyaya ve İrana vereceğimiz parayı cebemizde kalması böylece mümkün olur. Termal kamerayla Türkiyeyi dolaştık o zaman. Dışı güzel olan binaların enerji yalıtımının çok iyi olmadığını gördük.
    
     -Binanın durumuna göre enerjinin yüzde 25i ile 50si dışarıya atıyoruz-
    
     ENVERDER Genel Başkanı Erkan Gürkan da kaynakları etkin kullanabilmenin bir yaşam biçimi olduğuna dikkati çekerek, insanların rahatı bulduktan sonra çabuk tüketme alışkanlığının olduğunu kaydetti.
     Sanayinin getirdiği olanakların doğru kullanılmaması halinde problem olarak hayatın önemli bir parçasını oluşturabileceğini ifade eden Gürkan, yeşil büyüme denilen kavramın bütün yaşam alanlarını etkileyebileceğini anlattı.
     Gürkan, ülke ekonomisinin güçlü olması isteniyorsa insanların bu duruma nasıl katkı yapacağını düşünmesi gerektiğini dile getirerek, petrolün varil fiyatının son dönemde 100 doların üstüne çıktığını bildirdi.
     Değişen her bir rakamın insanların cebinden giden ekonomik değeri tanımladığını belirten Gürkan, Bu parayı ne ile yaşıyorsak onunla ödüyoruz. Fosil yakıtlarda doğal gazda yüzde 97 civarında, petrolde de yüzde 91-92 civarında ithal eden ekonominin fertleriyiz. Birçok zorlukla yapılan boru hatlarından geçen enerji kaynaklarını, binanın durumuna göre, yüzde 25 ile 50sini duvardan dışarı atıyoruz dedi.
    
     Muhabir: Kadir Yıldız
     Yayıncı: Murat Paksoy
01 Aralık 2012 13:49
DİĞER HABERLER