Eski Nissan CEO’su, Japonya’dan nasıl kaçtığını anlattı

Eski Nissan CEO’su, kutunun içinde Japonya’dan nasıl kaçtığını anlattı
Japonya’da ev hapsindeyken İstanbul üzerinden Lübnan’a ulaşmayı ‘başaran‘ Nissan’ın eski CEO’su Carlos Ghosn enstrüman kutusunda kaçış hikayesini anlattı.

Ghosn Japonya’da gelirini eksik beyan etme ve şirket fonlarını kötüye kullanma gibi suçlamalardan yargılanmayı beklerken, Japon adalet sisteminin ‘esiri‘ olmayacağını söyleyerek Lübnan’a kaçmıştı.

Herkesin merak ettiği, film senaryolarını aratmayacak kaçış hikayesi hakkında Ghosn ilk kez BBC’ye konuştu.

Diken'in aktardığına göre eski CEO, Tokyo’da Kasım 2018’de gözlatına alınışını otobüs çarpmasına benzetti:

“O ana dair tek hatırladığım şok ve travma.”

Ghosn cezaevi kıyafetleriyle bir hücreye kapatılmıştı:

“Bir anda saat, bilgisayar, telefon olmadan, haberleri duymadan, bir kalemim bile olmadan yaşamayı öğrenmek zorunda kaldım.”

1,5 yıldan fazla süreyi gözaltılarda ve sonrasında ev hapsinde geçirdi Ghosn. Davanın ne zaman görüleceği belli değildi. Yıllar sürebilirdi. Suçlu bulunursa 15 yıl hapis cezası alabilirdi.

Eşiyle iletişime geçmesine izin verilmeyeceğini öğrenen Ghosn bir çıkış yolu bulmaya karar verdi:

“Plan yüzümü gösteremeyeceğimden bir yerlerde saklanmam üzerineydi. Bunun tek yolu ise bir kutuya ya da geniş bir bavula saklanmamdı. Böylece kimse beni göremeyecek, tanıyamayacaktı.”

O dönemde Japonya’da çok konser olduğu için büyük bir enstrüman kutusuna saklanmanın en mantıklı fikir olduğuna kanaat getirmiş Ghosn.

Ama o zamanlar Japonya’da çok ünlü olan biri, başkentteki evden çıkıp kaçışını gerçekleştirmek için havaalanına nasıl gidebilirdi?

Ghosn o gün mümkün olduğunca normal davranmalıydı. Normal kıyafetleriyle, normal tavrıyla normal bir güne devam etmeliydi.

Ancak sonrasında tanınmamak için kendini değiştirmesi gerekti. Dünya otomativ sektöründe üst düzey bir yönetici olarak yıllarca giydiği takım elbislerini çıkarıp jean ve sweatshirt gibi ‘normalde asla giymediği’ şeyler giymeliydi.

Tokyo’dan trenle Osaka’ya geçti. Burada bir havaalanında özel jet onu bekliyordu. Ama önce o meşhur enstrüman kutusuna girmeliydi. Yakınlardaki bir otelde kutu onu bekliyordu:

“Kutuya girince geçmişi düşünmüyorsunuz, geleceği de… Tek düşünebildiğiniz o an oluyor. Korkmuyorsunuz. Sadece ‘Bu senin tek şansın eğer başaramazsan hayatınla ödersin, Japonya’da esir geçecek bir hayatla’ duygusuna konsantre oluyorsunuz.”

Ghosn müzisyen gibi davranan baba-oğul Michael ve Peter Taylor tarafından havalanına getirildi.

Toplamda 1,5 saat kadar kutuda kaldığını tahmin ediyor. Ancak o 1,5 saatin ona 1,5 yıl sürmüş gibi geldiğini anlatıyor. Özellikle uçağın içinde kalkışı beklediği 30 dakika hayatında deneyimlediği en uzun bekleyiş olmuş.

Özel jetin havalanmasıyla Ghosn artık ‘özgürdü‘. Gece boyunca süren uçuşun ardından İstanbul’da uçak değiştirerek Beyrut’a geçti.

Lübnan ile Japonya arasında iade anlaşması olmadığı için Ghosn’un kalmasına izin verildi.

Ghosn şimdi Lübnan’da ‘hapis‘, avukatları aracılığyla adını temize çıkarmak için uğraşıyor.
14 Temmuz 2021 14:13
DİĞER HABERLER