Kendisi de KHK ile işinden edilen bir hekim olan Eski Mazlumder Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kocaeli'nde yüzde 98’i engelli iki çocuğun babasının eski Kocaeli Savcısı Seyfullah Çakmak’ın tahliye edilmesi gerektiğini yazdı.
Eski Mazlumder Başbakanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kocaelinde yüzde 98’i engelli iki çocuğun babasının eski Kocaeli Savcısı Seyfullah Çakmak’ı tekrar gündeme getirdi. Cezaevinde olan babaya 2 engelli çocuğun muhtaç olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, savcı babanın Silivri’de tek kişilik hücrede tutulduğunu ve mektup alıp-vermesinin de yasaklandığını söyledi.
Gergerlioğlu, “Çakmak’ın 8 yaşındaki 3. çocuğu sağlıklı fakat onda da babasının görememe endişesi var. Yapılması gerekenler ise şöyle; engelli çocuklar için bakım ücreti alınsa bile engelli aylığıyla ilgili bir engelleme olmamalıdır. 5 aydır bir dilekçeye cevap verilmemesini izah etmek mümkün değildir. Savcı Çakmak çocuklarının ileri derecedeki engelliliği ve bakım ihtiyacı nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmelidir.” dedi.
Gergerlioğlu’nun T24’deki yazısı şöyle;
Babaları eski Kocaeli Savcısı olan 2 engelli çocuğu yazmıştım. Yüzde 98 engelli iki çocuğun babası eski Kocaeli Savcısı Seyfullah Çakmak 17 Temmuz'dan beri tutuklu. "FETÖ" soruşturması çerçevesinde tutuklanan Çakmak çocuklarının özel durumundan dolayı defalarca tutuksuz yargılanma talebinde bulunmasına rağmen 9 ay sonra iddianame hazırlanmış ve 2 Ekim'e ilk duruşma tarihi verilerek tutukluluğu devam ettirilmişti.
Geçtiğimiz hafta ailenin durumuyla ilgili makalemi yazdıktan sonra eşimle birlikte ailenin evine giderek durumu yakından gözlemlemek istemiştim. Biz eve ulaştığımızda annenin henüz cezaevi ziyaretinden dönmediğini anlayıp bir müddet dışarıda bekledik. Biz aylık konusunu eleştirirken ve iyi yönde gelişme beklerken anneyi iki gözü iki çeşme ağlarken bulduk. Aile engelli çocuklar için uğraşırken tutuklu Silivri'ye nakledilmiş.
Birlikte eve girdiğimizde annenin kimsesi olmadığı için yatalak çocuklarını evde bırakarak cezaevi ziyaretine gittiğini anladık. Savcı çalışırken bakıcı tutarak baktıkları ve savcının mesai dışında ikinci bir anne gibi baktığı çocuklar bunlar. 3. çocuk 8 yaşlarında kız o, sağlıklı ama ziyaretimizde çok mutsuz olduğu her halinden belli bir çocuktu. Babasını tekrar görememe endişesiyle doluydu. Baba bu çocukların her şeyi, "tutuksuz elektronik kelepçeyle beni yargılayın" diye çok dilekçe vermiş, kabul edilmemiş. Nakil sonrası Savcı bu sefer "ne olur beni Kocaeli T Tipi'ne geri gönderin" dilekçesi vermiş ama nafile...
Babanın tutuksuz elektronik kelepçeyle yargılanması gerekirken ve aylardır dilekçe üstüne dilekçe vermesine rağmen bir de Silivri'ye nakledilmesi faciası var. Niye facia? Zira anne yapayalnız bir kadın ziyaretimizde o cezaevinden döndü biz de birlikte eve girdik 2 engelliyi yatakta bırakıp Kocaeli T Tipi'ne gitmiş, çocuklar kusmuş, kötü durumdaydı, babanın iyi derecede yapabildiği özel postüral drenaj tekniğini annenin yapamamasından dolayı büyük kız enfeksiyon kapmış, sürekli öksürüyordu; bu durumda babayı Silivri'ye nakletmek bu aileye verilecek en büyük ceza zira bu anne için çok zor bir durum Silivri'de de savcıyı Kocaeli Üniversitesi psikiyatri kurul raporuna rağmen yine tek kişilik hücreye koymuşlar.
Anne, Silivri Cezaevi’ne gittiğinde yeni bir sürpriz ile karşılaşıyor. Tutuklunun cezaevinden mektup gönderme ve alma hakkı da elinden alınmış durumda. Silivri Cezaevi’ndeki yetkililer bile çocukları engelli bu tutuklunun Silivri'ye nakledilmesine şaşırmışlar. Anne Hacer Hanım görüşmede depresyondaki eşinin ağlamaktan konuşamadığını, çok zayıflamış ve perişan halde olduğunu aktarıyordu.
Bu arada bakım ücreti alması gerekçe gösterilerek 5 aydır engelli aylığı talebi yönündeki dilekçesine cevap verilmeyen ailenin durumuna Kocaeli Barosu avukatları el koydu. Kocaeli Barosu engelli hakları masasından bir avukat, şahsi vekalet alarak idare mahkemesine engelli aylığının engellenmesi ile ilgili bir dava açtı. Bu arada Başiskele Kaymakamlığı, Sosyal Dayanışma Vakfı Müdürlüğü'nü arayıp 5 aydır dilekçeye niye cevap verilmediğini sorduğumda bu işlemin önceki müdür zamanında yapılan bir işlem olduğu ve konunun aylar önce Ankara'daki genel müdürlüğe sorulduğu ve cevap beklendiği söylendi.
Basit bir cevabın neden aylardır gelmediğini sorduğumda "O Ankara'nın işi, bir şey diyemem" cevabıyla karşılaştım, ama konunun medyaya yansımasından dolayı telaşla hemen Ankara'ya tekrar sorulduğunu anladım, bir hafta içinde Ankara'dan olumlu veya olumsuz bir cevabın geleceğini ifade ettiler.
Sonuçta olması gerekenler şunlardır:
Engelli çocuklar için bakım ücreti alınsa bile engelli aylığıyla ilgili bir engelleme olmamalıdır. 5 aydır bir dilekçeye cevap verilmemesini izah etmek mümkün değildir.
Savcı Çakmak çocuklarının ileri derecedeki engelliliği ve bakım ihtiyacı nedeniyle tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmelidir.
Tutuksuz yargılanma olmayacaksa bile tutuklu Silivri'den Kocaeli T Tipi Cezaevi’ne nakledilmelidir. Zira engelli çocuklu ailenin cezaevi ziyareti büyük zorluklar içinde olmaktadır.
Konunun takipçisi olacağız. Medyaya yansımasından sonra farklı illerdeki birçok KHK’lı da bana ulaşarak engelli aylığı alamamaları konusundaki benzer şikayetlerden bahsetti. KHK’lılar her alanda inanılmaz mağduriyetlere uğruyor. Eski okulunun kapısından içeri bile alınmayan akademisyenlerin olduğu bir yerde anlaşılan daha çok mağduriyeti gündem edeceğiz.