Samanyoluhaber.com yazarı Akademisyen Esra Büyükcombak bu haftaki yazısında Ramazan ayında beslenme tavsiyesinde bulundu.
ESRA BÜYÜKCOMBAK
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)
Uzun süreli açlık dönemlerinden sonra vücudumuz bizi yüksek karbonhidratlı kaynaklara, yani tatlı yiyeceklere yönlendirir. Kan şekerimiz hızla normal seviyelerine dönebilir ve boşalan besin depolarını doldurabilir. Ama bu durum kilo alımını ve kan şekeri ile ilgili düzensizlikleri tetikler. Yapay tatlılar yerine hurmanın doğal şeker içeriğiyle bu düzensizlikler önlenebilir ve kriz sağlıklı yollarla çözümlenebilir.
İftara hurma ile başlamayla ilgi hem dini hem de tıbbi dayanaklar olsa da Ramazan dışında da tüketilmesi yaygınlaşan besinler olan hurmalar süper yiyecekler kategorisindedir. Süper yiyecekler; vitaminler, antioksidanlar ve lifler açısından zengin olan besinlerdir. Yine de değişik çeşitleri olan hurma alırken dikkatli olmak gerekiyor. Doğal meyve şekeri olarak früktozu içeren hurmayı daha da tatlandırmak için glikoz şurubunda bekletip daha sonra satışa sunulması faydadan çok zarara neden olabiliyor. Bu nedenle hurma alırken “içindekiler” kısmını incelemeniz ve içeriğinde glikoz olan hurmalar yerine doğal ve katkısız ürünler tercih etmeniz daha sağlıklı tercih olacaktır.
Peki içeriği yazmıyor veya bilgilendirmeler anlaşılmıyorsa glikoz şurubu içerip içermediği nasıl anlaşılabilir? Daha ıslak görünümlü ve yapışkanlıklarının daha fazla olması ekstra şurupta bekletildiği konusunda fikir verebilir. Hurmaların farklı boyutları doğal şeker içeriğini değiştirecektir. Bu yüzden doğru porsiyon adedi sağlıklı beslenmenizi destekleyecektir. Yaklaşık dört adet hurma, bir porsiyon meyve ile eşdeğerdir ve ortalama altmış kaloridir. Her ne kadar vitamin ve minerallerden zengin olsa da hurmayı da bu nedenle kontrollü tüketmek gerekir.
Ramazan’dan sonra da tüketmeye devam edebileceğiniz hurmanın faydaları;
Besin deposudur
Hurma, harika lezzetinin yanı sıra protein, vitamin ve mineraller içerir. Vücudumuzun potasyum, magnezyum, demir ve manganez gibi temel besin maddeleri ihtiyacını da giderir. Ayrıca oluşabilecek enflamasyondan (iltihaplanmalardan) koruyan antioksidan bileşikleri (polifenol) açısından da zengindirler; Hurma, diğer meyve ve sebzelerin çoğundan daha fazla polifenol içerir. Vücut geliştirme amino asitleri, A, B ve C vitaminleri, kalsiyum, sodyum, demir, çinko, bakır ve selenyum gibi birçok mineral açısından zengin olan hurma, gerçekten bir besin deposudur.
Kabızlığı önler
Kabızlığı önlemek için diyetisyenler günde en az yirmi ila otuz gram lif tüketmeyi tavsiye ediyor. Çalışmalar, besinlerle lifi alımınızı artırmanın sindirimi rahatlattığını ve bağırsak geçiş süresini kısalttığını, böylece kabızlığı önlemeye yardımcı olduğunu göstermiştir. Ramazan ayında ve sonrasında hurmanın zengin lif içeriğinden yararlanarak hazmı kolaylaştırabilir ve bu dönemde az yemek ve su tüketiminin sık ve talihsiz bir yan etkisi olan problemi önleyebilirsiniz.
Kalbi korur
Araştırmalara göre, potasyum açısından zengin beslenme kan basıncını düşürür, kardiyovasküler sağlığı korur ve felç riskini azaltır. Aynı zamanda potasyum, nabız ve kan basıncımızı düzenleyerek sinir iletimini sağlamada önemli rol oynar. Hurma, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini korumaktan sorumlu temel bir mineral olan mükemmel bir potasyum kaynağı olarak bilinir.
Göz hastalıklarına karşı korur
Hurma, göz dokusunda bulunan ve antioksidan özelliklere sahip karotenoid türleri olan zeaksantin ve luteinin bakımından oldukça zengindir. Yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesini durdurmaya yardımcı olan bileşikleri de içerdiğinden dolayı katarakt ve makula dejenerasyonu (makula: retinanın orta kısmı) oluşumunu önlemede faydalıdır.
Sinir sistemini destekler
Günlük B vitamini ihtiyacımızı karşılamamıza yardımcı olan hurma karbonhidratlardan, proteinlerden ve yağlardan enerji elde edilmesinde rol oynar. Ayrıca sinir sisteminin sağlıklı işleyişinde önemli görevleri vardır. Enerji seviyelerinde dalgalanma ve azalma; halsizlik, yorgunluk ve konsantrasyon problemlerine neden olur ve bu şikayetleri önlemede hurma iyi bir destekçidir.
Kemik sağlığını destekler
Kemik sağlığı denilince akla ilk gelen mineral kalsiyumdur. Kalsiyum ve fosfor, kemik sağlığını korumak için birlikte çalışan iki mineraldir ve birlikte alındığında emilimi artar. Hurma fosfor, potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi çeşitli mineralleri aynı anda içerir ve bu minerallerle güçlü kemik oluşumunu destekler. Kemik erimesi (osteoporoz) gibi çeşitli vitamin ve minerallerin eksikliklerinden dolayı gelişebilecek kemik hastalıklarının önlenmesinde etkili olur.
Taze veya kurutulmuş hurmayı yıl boyunca tüketin
Hurmanın besin değeri türüne, taze veya kuru olmasına, olgunluk derecesine ve yetiştirme koşullarına bağlı olsa da, hurma beslenmenin süper besinlerindendir. Taze hurmanın protein ve fenolik bileşikler açısından daha zengin olmasına rağmen,kurutulunca bazı antioksidanları çok az kaybedebilir. Bunun yanı sıra olgunlaşıp kurutulduğunda daha yüksek karbonhidrat içeriğine sahip olur. Her iki şekilde de hurma sağlığımız için çok faydalıdır. Bu yüzden bu meyveyi sadece Ramazan’da değil, yıl boyunca hem taze hem kuru olarak tüketmek önemlidir. Hurmayı şifa niyetiyle tüketeceğiniz sağlıklı ve mutlu bir Ramazan geçirmeniz dileğiyle!