Samanyoluhaber.com yazarı Akademisyen Esra Büyükcombak bu haftaki yazısında, okuyucularına 'Renklerin dili ve sağlığımız ' konusunu anlattı
ESRA BÜYÜKCOMBAK
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)
Çevremiz mevsimler boyunca değişir, daha sıcak havalar genellikle daha fazla rengi ortaya çıkarır. Renk diye bir kavramın var olması bile büyük bir mucize iken, doğada bulunan renklerin çok güzel ve uyumlu bir şekilde yaratılmış olması Allah’ın insanlara lütfettiği büyük bir nimettir. Yapılan araştırmalarda, renklerin insanların düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını ve hatta fiziki sağlığını etkilediği tespit edilmiştir.
Alışveriş seçimlerini ve hatta hatıraları etkilediği düşünülen renklerin, çeşitli hastalıkları tedavi etmek için de araştırmalara konu olması ne kadar etkili kullanılabildiklerini gösterir. Renkler; parlaktan mata, sıcaktan soğuğa değişebilir; ama tüm renkler insan hayatında hem fiziksel hem de ruhsal anlamda önemli rol oynar. Etrafımızı saran renkleri, mevsimlere uygun ve psikolojik etkilerini de bilerek kullanmak daha iyi olabilir.
Renkler UV’ye Karşı Nasıl Kullanılır?
Giysinizin rengi, güneşe karşı ne kadar iyi korunduğunuzu etkileyebilir. Büyürken hepimize güneşli, sıcak havalarda açık renkler giymemiz söylendi. Ancak bilimsel çalışmalar koyu renklerin bizi güneşin zararlı UV (UltraViyole) ışınlarından korumada daha etkili olduğunu kanıtladı. Tıpkı yoğun dokumanın bu ışınların cildimize ulaşarak zarar vermesini engelleyebilmesi gibi, bazı renkler de bariyer görevi görebilir. Melanom gibi cilt kanserlerini önlemeye yardımcı olmak için giyilecek en iyi renklerin daha koyu tonlar olduğunu yapılan çalışmalar göstermiştir. Koyu veya parlak renkler, UV ışınlarını açık veya pastel renklerden çok daha iyi emer. Bunun anlamı, UV ışınlarının cildinize ulaşma olasılığının daha düşük olması, bu da hastalık riskinizi önemli ölçüde azaltır.
Yıllarca yaz aylarında koyu renklerden uzak durmamız teşvik edilirken bu durum nasıl oluyor da değişiyor? Aslında sıcaklamak istemiyorsanız açık ve pastel tonlar doğru tercih olabilir. Ama niyetiniz güneşin zararlı ışınları olan UV’den korunma ise koyu ve parlak renkler doğru tercih olacaktır. Bunun nedeni, güneş ışığı koyu renkli giysiye çarptığında, ışık enerjiye ve ısıya dönüştürülür. Giysiniz ışığı emip sizi biraz terletecek olsa bile, UV ışınlarının kalıcı hasar vermesini engeller. Bir başka kural da kumaşın arkası görülebiliyorsa (ki bu daha açık renkli giysiler için geçerlidir), UV ışınları cildinize ulaşabilir. Bu yüzden UV etkilerinden korunmak için açık renklerden kaçınmak daha sağlıklı olabilir.
Renkler Davranışları Nasıl Etkiler?
Renkler, günlük hayatınızı tahmininizden daha çok etkiler. İnsanların renkler hakkında farklı fikirleri ve tepkileri vardır ve bu yüzden renk algısı kişiseldir. Renk algısını etkileyenler arasında yaş, cinsiyet, kültür gibi faktörler vardır. Örneğin bazı coğrafyalarda beyaz, mutluluk ve saflıkla ilişkilendirilirken başka yerlerde beyaz giyinmek üzüntü anlamına gelebilir. Bunun sebebi, bu kültürlerde beyazın keder ve ölümle ilişkilendirilmesi olabilir. Renklerin insan duyguları, dolayısıyla da davranışları üzerinde etkileri vardır. Renklerin etkileriyle birlikte çağrıştırdıkları bazı genel özellikleri şunlardır;
Kırmızı, dikkat çeken bir renktir ve aşk, öfke gibi güçlü duygularla ilişkilendirilir. Güç, cesaret ve tehlikeyi simgeleyen evrensel renktir. Kırmızı, canlı, uyarıcı ve heyecan verici bir renktir.Bu yüzden iştah açma gibi ilginç bir özelliği de vardır.
Mavi, sakinliği veya huzuru çağrıştırır. Genellikle huzurlu, sakin, güvenli ve düzenli ruh halinin rengidir. Reklam ve pazarlamada güven duygusu yansıtmak için genellikle mavi kullanılır.
Sarı, akıl, mantık ile ilişkilidir; analitik düşünmeyi geliştirme yeteneğine sahiptir. Aynı zamanda neşe, mutluluk, iyimserlikle bağlantılıdır. Umut, coşku verir. Sarı, olumlu düşünmeye ilham verir. Hayal kurmayı teşvik etmek yerine düşüncelerimizi sorunlara çözüm bulmaya yönlendirir.
Yeşil, uyumu, huzuru, barışı sembolize ederek, yatıştırıcı ve rahatlatıcı bir etki oluşturur. Kararlılıkla dayanıklılığı artırırken, iyimserliği, umudu ve dengeyi çağrıştırır.
Turuncu, keder veya hayal kırıklıklarında, rahatlamayı teşvik eden renk olarak karşımıza çıkar. Bu renk yorgunluğu giderir, pozitifliği ve iyimserliği teşvik eder. Cesareti ve motivasyonu arttırır.
Mor, gizem, yaratıcılık, asalet ve zenginlik ile ilişkilidir. Bu renk, bilinmeyen, merak ve gizem duygusu vermek için tasavvufta kullanılabilir. Zihin ve beden üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahiptir. Bazen aşırı kullanımı kibir olarak algılanır.
Siyah, kasvet, güvenlik, soğukluk ve boşluk kavramları ile ilişkilendirilmesi kullanım alanlarından dolayıdır. Genellikle hüznü ve matemi temsil eden siyah; gücü, otoriteyi, ciddiyeti ve bağımsızlığı da temsil ettiği için ergenler tarafından çok tercih edilir.
Beyaz, narinliği, saflığı, mükemmelliği, temizliği ve iyiliği çağrıştırır. Yine asil renk olarak bilinir. Doğu kültürlerinde beyaz, keder ve ölümle ilişkilendirilirken batı kültürlerinde saflığı, masumiyeti ve temizliği temsil eder. Beyaz aynı zamanda maneviyat ve inanç uygulamalarında da kullanılan renktir.
Sonuç olarak, renkler sadece düşüncelerinizi değil aynı zamanda hareketlerinizi, tepkilerinizi, ifadelerinizi ve hatta sağlınızı da etkileyebilir. Araştırmalar, tonlarının bile farklı etkilere sahip olduğu renkleri doğru kullanmanın önemini gösteriyorsa, ben de size enerjisi bol renkli günler diliyorum.