[Esra Büyükcombak] Nisan Yağmurlarının Şifası

Samanyoluhaber.com yazarı Akademisyen Esra Büyükcombak bu haftaki yazısında Nisan Yağmurlarını yazdı

ESRA BÜYÜKCOMBAK - Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)

Her şeyin bir mevsimi vardır ve her mevsimin kendine özgü güzellikleri vardır. Hele hepimiz için bahar bir başkadır. İlkbahar doğuşun en canlı ve coşkulu zamanıdır. Toprak, yeni bir yaşama doğru hızla ilerlerken, ağaçların uçlarındaki tomurcuklarla her köşesinde bir umut fışkırır. İşte bu mevsimde, gökyüzü yerde özlemle bakar ve sevinçle, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında, bulutların yumuşak dokunuşuyla dolup taşar. Bahar yağmurları, depolama susuzluğunu giderirken, her damlasıyla bir yenilenme vaat eder.

  Baharın en değerli ayı Nisan olarak kabul edilir. Özellikle Orta Asya, Balkan ve İslam coğrafyalarında Hızır ile İlyas peygamberlerinin 6 Mayıs'ta (Rumî takvime göre 23 Nisan) buluştuğuna inanılır. “Hıdrellez” (Hızır-İlyas) adı verilen bu günde yağan yağmura bağlı olarak bolluk ve bereketin sembolü olan Hızır Peygamber'in evleri ziyaret inancıyla, bazı hala kapların yağmur suyuyla doldurulması geleneği yaşatılmaktadır.

Selçuklu döneminde Konya'da bulunan Mevlâna Dergâhı'nda, “nisan taşı” adı verilen kaplara topladıkları nisan yağmurlarının ikram edilme geleneği vardı. Mevlana Müzesi'nde bulunan ve 1396 yılında yapılan 43 kilogramın değişimiki Nisan taşı, nadide eserler arasında sergilenmeye devam ediyor. Bu yüzyıllardır Anadolu'da Nisan yağmurları toplama geleneğinin başlangıcı olarak kabul edilir.

Eğer siz de toplamaya planlıyorsanız, Rumi Takvime göre Nisan ayının ikinci yarısından 13 Mayıs'a kadar toplayabilir ve şifa niyetiyle kullanabilirsiniz.

Nisan yağmurları neden faydalıdır?

Sahra Çölü'nden gelen tozlar, atmosferde taşınarak yağmurlara karışır. Bu tozların % 5'i demirdir. Demir bu şekilde canlılar tarafından kullanılamaz. Tabiatta bulunan demirlerin sayısı +3 değerlidir. Ancak metabolizmada kullanılan demir +2 değerlikli olandır. Çöl tozları içinde bulunan +3 demir, bulutlarda Güneş ışığının içeriği +2 hale indirgenir. İndirgenmiş demir, yağışlar sonucu yere vardığında bitki, toprak ve su kaynakları için önemli işlevleri görür. Kur'an-ı Kerîm'de demirin gökten indirilişi ile ilgili ayetlerde aynı zamanda yükseltilmesinden de bahsedilmesi (Hadid/4 ve 25), bu döngüler açısından da çok düşündürücüdür.
Çöl tozlarının taşınma döneminin Nisan ayı olması, değişen demir mineralinin bu dönemde dönüşmesi, yağmur suyuna atfedilen şifa ve bereketi anlamlandırır. Çiçek polenleri, reçine, eterik yağlar ve nemlendirici yağlarla birlikte özellikle laktik asit yapıları gibi sağlıklı mikroorganizmalar bu dönemde; rüzgar, arı ve sineklerin yardımıyla atmosfere karışır. Nisan yağmurlarıyla birlikte taşınan bu maddeler içme ve kullanma sırasında tüm bu özellikleri nedeniyle çok önemlidir. Ancak hava yasağının fazla olduğu, çeşitli karbon ve kükürt hastalıklarıyla çok sayıda zararlı kimyasal madde yağmur sularına karışılabilir. Bu nedenle havası kirli olan yağmur suları faydadan çok zarara verilebilir.



Nisan yağmurlarının faydaları nelerdir?

Nisan ayındaki yağmurların, zindelik ve enerji çıkışı, mevcut demir minerali içermesinden ve en güvenli sudan çıkması. Mevlana'nın "Bahar yağmuru nasıl tabiatı canlandırıyorsa seninde dimağını ve dağılımını o şekilde canlandırıyor" ifadesini tam da durumu ifade eder. Nisan yağmurlarıyla, kış boyunca en alt seviyede inen demir, en doğal şekilde geri kazanılabilir form şeklinde bölgeye iner. Demir eksikliği bulunan demir seviyesi arttırılabilir. Stres ve yorgunluğu azaltıcı etkisi vardır. Nisan yağmurları saç ve cilt sağlığının iyi gelmesiyle bilinir.

Nisan yağmuruyla Anadolu'da yoğurt mayalama geleneği de vardır. Normal şartlar su ile yoğurtlanamaz. Ama nisan yağmurunda laktik asit özellikleri bulunur ve bu özellikler sayesinde mayalanma sağlanır.

Bu günlerde çevremizin yeşillenmesinin ve ağaçların tomurcuklanmasının çok daha hızlı olduğunu fark ederiz. Nisan yağmurları içeriğiyle büyüme sürecini azot ve minerallerle destekleyerek ve köklenmeyi hızlandırır.

Yağmur ve toprak kokusu

Şakır şakır yağan yağmurun ardından pek çoğumuz yayılan o hoş kokuyu derin derin içimize çekeriz. Koklamayı en sevmemiz ve en rahatlatıcı kokulardan olan bu yağmur ve toprak miktarının nasıl oluştuğunu merak ediyor musun?

Yağmur toprakla bir araya geldiğinde ortaya çıkan kimyasal bir karışım ortaya çıkar. Yağmurun ardından kokuya neden olan ve içindeki bitkisel yağlardan minerallere kadar pek çok kimyasalı barındıran karşıma Petrikor denir. Petrikor; verilerde bulunan yağlar, ozon ve toprakta bulunan bitkilerde toprak nemliyken gelişmeler ve toprak kuruduğunda sporlar üreterek çoğalmasıyla oluşur. Yağmur yağdığında, içindeki bu sporlar yağmur damlalarının depoları havalanır. Topraktaki bitkiler nemliyken gelişir ve toprak kuruduğunda sporlar üreterek çoğalmaya başlar. Yağmur yağdığında ise içindeki sporlar yağmur damlalarının bileşimi havalanır ve aromatik koku olarak burnumuza ulaştırır.

Bazen de “yağmur yağacak gibi” deriz, bu algıya da rüzgarla bulutlardan taşınan ozon kaydının neden yapıldığını yazdı. Nisan yağmurları, bereket dolu yağmurlardır. Bu mevsimsel hediyeyle yeniden canlanan doğanın, bizde sağlık, zindelik ve huzur getirmesini dilerim. 

Yazıyı dinlemek isterseniz:

https://on.soundcloud.com/iwdZUERJUCVWQyzk8
https://spotifyanchor-web.app.link/e/AIBHrypq2Ib

24 Nisan 2024 15:36
DİĞER HABERLER