Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Utah eyaletinin ücra bir bölgesinde 18 Kasım’da bulunan ve 27 Kasım'da aniden ortadan kaybolan esrarengiz monolitin akıbeti belli oldu.

Tur rehberliği yapan Sylvan Christensen, Instagram sayfasında paylaştığı bir videoda, 3 kişiyle birlikte monoiliti bir el arabasına bağlayıp götürürken, gruptan başka birinin "En güvenli kelime koş!” diyerek şaka yaptığı duyuluyor.

Christensen mesajında 3,6 metre uzunluğundaki esrarengiz yapıyı kaldıran dört kişiden biri olduğunu belirtti. Diğer kişilerin kimliği ise henüz bilinmiyor.

TikTok’ta 100 binden fazla seyredilen videoda, “Eğer sizden alınmasını istemiyorsanız, kişisel eşyalarınızı kamusal arazilerde bırakmayın.” ifadelerine yer verildi.

DailyMail.com'a konuşan Christensen, "Biz Utah Monoliti'ni kaldırdık, çünkü kamusal alanlarımızı, tabii vahşi hayatımızı, yerli bitkilerimizi, tatlı su kaynaklarımızı ve bunların üzerindeki insan etkilerini nasıl paylaştığımıza ve standartlaştırdığımıza dair açık emsaller var.” dedi.

“Gizem bir tutkunluktu ve bunu insanların gerçek sorunların arkasında birleştirmek için kullanmak istedik. Kendi kamusal alanlarımızı kaybediyoruz ve böyle şeyler de yardımcı olmuyor.” diyen Christensen, monolitin sökülmesini "trajik" olarak nitelendirdi.

Christensen şöyle devam etti: “Eğer gurur duyduğumuzu düşünüyorsanız, hayır. Hayal kırıklığına uğradık. Üstelik çok geç kaldık.”

Christensen, "İşaretli yollar yok, çöp kutuları yok ve bu bir kullanıcı grubu alanı değil. Belirlenmiş kamp alanları yok. Kamu alanında bulunan ve o alanı kullanan herkesin bu bilgilerin öneminin ve onlarla ilgili kanunların farkında olmalı. Çünkü eğer yaparsan bunun suç olduğunu bileceksin yoksa herkes dışarı çıkıp monoliti videoya kaydedecek ve arazinin kullanımı için izin almadan para kazanacak.” dedi.

Yapının kim tarafından ne zaman çöle yerleştirildiğine dair sorular cevapsız kalırken, monolit haberleri meraklı kaşiflerin bölgeye akın etmesine sebep olmuştu.

Monolitin bulunduğu bölgenin Şerifi Ofisi'nin Facebook sayfasında, "Monolitin ortaya çıkmasını ve ardından kaybolması ya da çalınmasını araştıracak uygun kaynaklara sahip değiliz." ifadelerini kullanmıştı.