Erdoğan’ın en yakın adamlarından biri olan eski Başbakan Binali Yıldırım, yine 15 Temmuz darbe tiyatrosu ile gündemde.

Gazeteci Levent Gültekin, yeni kitabı ‘Yaklaşan Kasırga’da 15 Temmuz ve Binali Yıldırım’a dair önemli bir anekdot aktardı.

Gültekin’in aktardığı bu bilgi, darbe tiyatrosuyla ilgili bir sis perdesinin daha aralanmasına gayet mühim bir katkı yaptı.

T24’ün Youtube kanalında açıklamalarda bulunan Gültekin’in sağlam kaynaklardan aktardığı bilgilere göre, dönemin başbakanı Binali Yıldırım, Erdoğan’a 15 Temmuz’la ilgili sorular sorunca şu cevabı alıyor: “Binali, birdaha 15 Temmuz’la ilgili bir soru sorduğunu duymayacağım. Bir daha 15 Temmuz’u karıştırdığını duymayacağım.”

Binali Yıldırım, 15 Temmuz 2016’da Başbakanlık koltuğunda oturuyordu.

Yürütmenin başı sıfatıyla yasal olarak devleti yöneten isimdi.

Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı gibi kilit konumdaki devlet kurumları kendisine bağlıydı.

Türkiye’nin en önemli icra makamında olmasına rağmen, kendi anlatımlarına göre, 15 Temmuz’dan hiç haberi olmamış ve kendisine bilgi verilmemişti.

Üstelik 15 Temmuz kronolojisine göre, o akşam Boğaz Köprüsünden köprünün kapatılmasından sadece 15 dakika önce geçmişti.

Köprüye çok öncesinde sniper yerleştirildiği, siyah transit minibüslerin bekletildiği, Erol Olçok ve oğlu Abdullah Olçok’un da aralarında bulunduğu insanların planlı bir şekilde infaz edildiği de daha sonra ortaya çıkmıştı.

Kendi ailesi hariç feda edemeyeceği kimse yoktu Erdoğan’ın o gece.

Hazırlanan senaryoyu çok az kişi biliyor ve kendi güvenlikleri için tedbirlerini alıyordu.

Ancak görünüşe göre Binali Yıldırım’ın olan bitenden haberi yoktu.

Belki 21.30 sularında değil de 22.00’yi biraz geçince hala köprüde olsaydı, sniperların hedefi olacak ve infaz edilecekti.

15 Temmuz’a “Allah’ın lütfu” diyen Erdoğan’a da hayatının en önemli istismar kozunu vermiş olacaktı.

Ancak senaryo bu şekilde işlemedi ve Yıldırım köprüden kapatılmasının hemen öncesinde geçti.

O gece 23.00’e kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşemediğini daha sonra açıkladı Yıldırım.

Ziya eniştesinden 20.30’da sözde darbe girişiminin haberini alan Erdoğan, nedense Binali Yılıdırım’la görüşmek için 23.00’e kadar bekledi.

Sadece o mu?

MİT Müsteşarı Hakan Fidan da görüşmedi bağlı olduğu başbakanla.

Hiçbir bilgi vermedi.

Binali Yıldırım daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamalarda, kafası basmaz bir şekilde kendisine haber ve bilgi verilmemesinden şikayet etti.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı açık açık eleştirdi.

Ancak her hikmetse şikayetlerine aniden son verdi.

15 Temmuz’a dair konuşmaktan vazgeçti, dilini tuttu.

Ta ki, 2018 yılı Temmuz ayında Anadolu Ajansı’nın Editör Masası’na konuk olana kadar.

Yıldırım, 'Sizi çok zorlayan bir proje oldu mu?' sorusuna yanıt olarak "Yani hoşuma gitmeyen proje 15 Temmuz" şeklinde yanıt verdi gülerek.

Yıldırım’ın proje itirafına Erdoğan’ın ve AKP’lilerin çıtı çıkmadı.

TBMM’nin 15 Temmuz’u karartmak maksadıyla hazırladığı raporunu sümenaltı ettiği biri, Yıldırım’ın proje itirafının tartışılıp konunun gündemde kalmasını istemedi.

Binali Yıldırım da sustu, AKP’liler de, seçmenleri de.

Kimse sormadı, ardını aramadı, 15 Temmuz gerçeklerinin ortaya çıkmasını istemedi.

Ağızlarını açtıklarında “250 şehidimiz” diyerek istismarın dibine vuran AKP’liler darbe tiyatrosunun gerçek failinin ve gerçek katilin ortaya çıkmasını istemedi.

O gece ölümle burun buruna gelen, belki de ölümü de senaryoda yer alan Binali Yıldırım da onlardan biri.

Erdoğan’dan “Bir daha 15 Temmuz’u karıştırdığını duymayacağım” fırçasını yiyince suspus olmuş, nutku tutulmuş.

“Hoşuma gitmeyen proje 15 Temmuz” sözü de boşuna değilmiş.

Canı üzerinden tezgah kurulan projeyi, bir de üstüne fırça yediği için sevememiş.