'Evde yada kaçak göçek özel ders verme işi denetlenmeli, sonlandırılmalı'

Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, dershanelerin temel liselere dönüştürülmesiyle
piyasada yeni bir sektör oluştuğunu belirterek, "Evde yâda kaçak göçek özel ders verme işi denetlenmeli, sonlandırılmalı." dedi.

'ÖZELLİKLE DE DEVLET OKULLARINDA GÖREV ALANLARIN BU İŞİ YAPMALARI SON DERECE YAKIŞIKSIZ'

Mustafa Göktaş, eğitim öğretim yılı açılışıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Evde veya boş gözüken belirli ofis ve işyerlerinde özel ders verme başladı. Yani kaçak, göçek, merdiven altı tabir edilen, hiçbir vergilendirmeye ve kanuni şartlara haiz olmadan çocuklarımıza dersler veriliyor. Yurdun her yerinde bu durum mevcut. Özellikle üniversiteye hazırlanan gençler açısından sınavlarda başarılı olmak adına özel ders alma furyası başlamış durumda. Özellikle de devletin okullarında görev alanların bu işi yapmaları son derece yakışıksız ve hukuksuz durumda. Bu bağlamda hem ortaya haksız kazanç çıkmakta hem de yasal olmayan nahoş bir ortam gelişerek, öğretmen camiasını ve öğrencileri yolsuzluğa, arsızlığa, huysuzluğa, haksız kazanca yönelten bir durum söz konusudur." uyarısında bulundu.

"657 SAYILI KANUNUN 28. MADDESİ İLE 625 SAYILI KANUNUN 21. MADDESİ AÇIKTIR"

ÇETKODER Genel Başkanı Mustafa Göktaş açıklamasının devamında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 28.nci maddesine atıfla şunları kaydetti:
"Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır. Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler' amir hükmünü kapsamaktadır. Hal böyle iken, Devlet memuru olup, resmi okulda görev alan bir öğretmenin hangi branştı olursa olsun evinde yada kendine ait başka bir alanda öğrencilere özel ders vermesi kanuni ve hukuki değildir. Çünkü gelir elde etmektedir ve tacir yada esnaf durumuna düşmektedir. Yani bir yerde serbest meslek kapsamına giren bir iş olmaktadır. Oysa onlar devlet memurudur."

"HAKSIZLIĞIN VE HAKSIZ KAZANCIN ÖNÜNE GEÇİLSİN"

Genel Başkan Mustafa Göktaş, öğretmenlerin de kendi mesleğini icra edeceklerini ve bu yolda para kazanacaklarına işaret ederek, ancak mesleki faaliyetleri sürdürürken yasalarca belirlenmiş yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduklarını belirtti.

Yürürlükteki mevzuat ve yasal yükümlülüklerin her tür mesleki faaliyetin çerçevesini oluşturduğuna dikkat çeken Göktaş, "Yasal çerçevelerin dışında kalan her türlü faaliyet, mesleki şöhret ve vakarı ayrıca işlevi olumsuz etkiler. Nasıl ki Sağlık alanında doktor evinde yada başkaca bir kayıtsız alanda belirli bir para karşılığında ilgili alanda öğrenim gören öğrencilere yada hastalara hizmet veremiyorsa 657 tabi öğretmen de bunu yapamaz. Yapmaya hakkı yok. Kaldı ki özel ders verilir denerek, etüt vs. adı ile hiç bir yasal dayanağı olmaksızın ve vergi mükellefiyeti olmayan, çok sayıda öğrencisi olan, bunlardan azımsanmayacak paralar elde edenlerin varlığı da ortadadır. MEB ve maliye el ele verip, ortaklaşa olarak mevcut sistemde görev alan tüm öğretmenlerin mali durumlarını, mal beyanlarını, kredi kartı harcamalarını, kullandıkları banka kredi miktarlarını, yaşam tarzlarını takibe aldıklarında gelirin büyüklüğü ortaya çıkacaktır. Ortada haksız, usulsüz, kanunsuz, bu hususlardaki örf ve âdete uygun olmayan bir kazanç söz konusudur. Elbette ki yasal çerçeveler dâhilinde kişiler üzerlerine düşen mükellefiyetleri yerine getirmek sureti ile mesleki icrada bulunma hakkına sahiptir. Ama bunların yasal bir zemini mevcuttur. Bu bağlamda ilgili ve yetkililerin geçmişten bu yana giderek artan bu tür HAKSIZ uygulamanın önüne geçmesi gerekir." düşünceni paylaştı. CİHAN
28 Eylül 2015 11:23
DİĞER HABERLER