Evlilik döneminde yaşanan sorunların çözümünü sağlamak ve boşanmaların sayısını en aza indirgemek amacıyla başlatılan evlilik seminerlerinin, seminere katılan bazı kişileri evlilikten vazgeçirebildiği bildirildi. Isparta İl Sağlık Müdürlüğü Psikoloğu Şule Tola, seminere katılan bir kişinin, nikah tarihi belirlenmesine rağmen nişanlısının kendisine uygun bir eş olmadığını anlayarak evlilikten vazgeçtiğini söyledi.
Isparta Sağlık İl Müdürlüğü Ruh Sağlığı ve Sosyal Hastalıklar Şubesi'ne bağlı Psikolojik Danışma Merkezi'nde görevli psikolog Şule Tola, AA muhabirine yaptığı açıklamada, boşanmaları önlemek amacıyla ''Sev, değer ver, paylaş'' projesi kapsamında çiftlere bu yıl başından itibaren ''evlilik'' semineri vermeye başladıklarını söyledi. Tola, çiftlere, evlilik öncesi ve sonrasına yönelik iyi bir rehber olmayı hedeflediklerini söyledi.
Hayatta 3 grup insan bulunduğunu anlatan Tola, birinci gruptaki insanların hata yaparak hatalarından ders aldıklarını, ikinci gruptaki insanların hata yapmalarına rağmen aynı hatayı tekrarladıklarını, üçüncü grubun ise bilinçli grup olduğunu, başkalarının hatalarından ders çıkararak, kendileri aynı hatayı yapmadıklarını kaydetti. Seminerlerle insanların, başkalarının yaptığı hataları öne sürerek, kendilerinin aynı hatayı yapmalarını engellemeye çalıştıklarını dile getiren Tola, bu konuda oldukça başarılı olduklarını ve seminerlere katılımın oldukça arttığını fark ettiklerini bildirdi.
- BOŞANMALARI AZALTIYOR -
Seminerlere katılıp boşanmaktan vazgeçen çok sayıda çiftin bulunduğunu aktaran Tola, şunları söyledi:
''Çok sayıda çiftin yaşadığı problemleri, danışmanlık hizmetimizle çözdüğümüzü söyleyebilirim. Seminerimize katılanlar, evliliği düşündükleri kişinin kendileri açısından uyumlu olup olmadığını da değerlendiriyorlar. İleride yapacakları hatayı, bugünden önlemiş oluyorlar. Seminerimize katılan bir kişi, nikah tarihi belli olmasına rağmen, nişanlısının kendisine göre uygun bir eş olmadığını tespit etti ve evlilikten vazgeçti. Evlenirken, asla boşanmayı bir seçenek olarak görmemelisiniz. Ortada bir hata varsa bunu daha kısa zamanda çözmeye çalışmalısınız. Isparta'dan Ankara'ya giden kişi ile Isparta'dan İstanbul'a giden kişi aynı yolda yolculuk yapamayacakları gibi aynı yolda olmayan iki çift de evliliklerini sürdüremez.''
Seminerler sayesinde çiftlerde bir farkındalık oluşturduklarını belirten Tola, çiftlere ileride yaşayabilecekleri sorunları aktardıklarını ve böyle bir durumda nasıl mücadele ederek, başarılı olabileceklerini anlattıklarını söyledi. Tola, seminerlerde bilinçlenen çiftlerin boşanma yerine sorunu çözme yoluna gitme eğilimine girdiklerini, bunun da boşanmaları azalttığını dile getirdi.
- GERDEK FOBİSİ BOŞANMADA ETKİLİ -
Seminerde belirtilen sıkıntılar arasında gerdek fobisinin de bulunduğunu belirten Tola, ''Bize başvuran bir çift, iki yıl gerdek problemi yaşadıklarını, gerdeğe giremediklerini belirtti. Yanlış yaklaşımlar içine girmişler. Korkmuşlar, fiziksel çeşitli nedenlere bağlamışlar ama bu yaşadıklarını buraya gelmeden önce hiç kimseyle paylaşmamışlar. Sorun büyümüş, neredeyse evliliklerini bitirme aşamalarına gelmişlerdi. Müdahale ile evlilikleri kurtarıldı'' dedi.
- AİLE FAKTÖRÜ -
Evliliklerde yaşanan en büyük sıkıntılardan birinin de ailelerin genç çiftlere müdahale etmesi olarak nitelendiren Psikolog Tola, bu konuda çok şikayet aldıklarını söyledi. Türk toplumunun büyük aile yapısına sahip olduğunu, ancak günümüzdeki aile yapısının çekirdek aileye kaydığını aktaran Tola, ailelerin toplum değerlerini, geleneklerini, göreneklerini gençlere aktarmak istediklerini ancak bu konuda yanlış uygulamalara başvurduklarını kaydetti. Büyüklerin genç çiftlere toplum değerlerini aktarmalarının normal olduğunu ancak bunu müdahale ederek yapmamaları gerektiğini savunan Tola, ''Tavsiyelerde bulunmalılar, rehber olmalılar ama baskı metodu uygulamamalılar. Bu sorun başlangıçta çözülmediği zaman ileride büyük yaralar açıyor, aileler birbirine düşüyor, genç çiftler mücadele etmekte yoruluyor. (Senin annen, benim annem) gibi tartışmalar kalıcı izler oluşturuyor'' diye konuştu.
- NİŞANLILIK DÖNEMİ YANLIŞ ALGILANIYOR -
Tola, evlilik hazırlığının, çoğu kimse tarafından maddi hazırlık olarak yorumlandığını belirtti. Nişanlılık dönemini insanların yanlış algıladığını ifade eden Tola, nişanlılık sürecinin eve hazırlık değil, evliliğe hazırlık dönemi olduğunun iyi bilinmesi gerektiğini kaydetti. Çiftlerin bu dönemde birbirlerini tanımaları gerekirken ev eşyalarına ağırlık verdiklerini, ''koltuğun en güzeli olsun, halının en iyisi olsun'' anlayışını taşıdıklarını dile getiren Tola, ''Birbirlerini iyi tanımadıkları için evlenir evlenmez sıkıntı yaşamaya başlıyorlar. Evlilik sadece duygusal ve sosyal ihtiyaçların tatmin edilmesidir, maddi değerlerin tatmini değil'' dedi.
- EVLİLİĞİN SERMAYESİ SEVGİ -
Evliliği gül bahçesine benzeten Tola, dikilen gül fidanı ile ilgilenilirse gülün açmaya başlayacağını ve çevreye güzel kokular saçacağını, ancak ilgi gösterilmediğinde ise gülün solacağını, gül bahçesinin de yabani otlarla çevrileceğini kaydetti. Evlilikte çiftlerin karşılıklı sevgiye ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Tola, aksi takdirde evliliklerinin yabani otların eline geçeceğini belirtti. Tola, evliliğin daima gül gibi açması, gül bahçesi gibi güzel koku saçması için emek verilmesi gerektiğini vurguladı.
Evlilikte kavganın da olacağını, ancak her zaman sevgi dili ile hitap edilmesi gerektiğini savunan Tola, ''Evlilik bir yangına benzer, arada karıştıracaksınız ki ateş alevlenecek, kavga edilecek ama her zaman sevgi dili kullanılacak'' dedi.
Çağımızın en büyük problemin konuşmama olduğunu dile getiren Tola, çiftlerin sorunları konuşmak yerine susmayı tercih ettiklerini ve kendilerini sanal alemde tatmin ettiklerini ifade etti. Çocuklardan aldıkları en büyük şikayetin annelerin ve babalarının bilgisayar başında zaman geçirmeleri olduğunu aktaran Tola, böyle bir ailedeki çocuğun da çeşitli problemlerle yetiştiğini kaydetti.
Evliliğin en büyük sermayesinin sevgi olduğunu vurgulayan Tola, ''Evlilik, sermayesi sevgi olan ve iki ortağı bulunan bir projedir, sermayede sevgi azalırsa ortaklık yok olur, artarsa ortaklık büyük. Çiftlere en büyük önerimiz evliliğe bu gözle bakmalarıdır'' dedi.
(HÖ-FAL-ÜNS)12.08.2011 11:39:54