Fransa'nın Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'ndeki bilim insanları, bugüne kadar keşfedilmemiş evrenin maddesinin yüzde 40'lık bölümünü keşfetti. Yayınlanan çalışmaya göre keşif, 20 yıl önceki verilerin yardımıyla gerçekleşti.
İçinde bir kum tanesinden kat kat küçük bir yeri kapladığımız evren gizemleriyle şaşırtmaya devam ediyor. Bilim insanları, bugüne kadar evrenin görülebilir maddesinin yüzde 40'lık bir kısmının ortalıkta olmadığını ortaya koyuyorlardı. Bu madde, evrende gördüğümüz ve dokunabildiğimiz tüm şeylerden sorumluydu.
Yüzde 40'ının olmadığı söylenen maddenin bu kısmı bugüne kadar hiçbir şekilde tespit edilememişti. Fakat Fransa'daki Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'ndeki bilim insanları, maddenin bu kısmını bulduklarını iddia etti. Bilim insanlarının yaptıkları çalışma bugün Astronomy & Astrophysics dergisinde yayımlandı.
20 YIL ÖNCEKİ VERİLER İNCELENDİ
Fransa'nın Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'ndeki bilim insanları, yayınladıkları çalışmada bugüne kadar tespit edilememiş maddeyi nasıl tespit ettiklerini de açıkladı. Ancak bilim insanları bu keşfi olmasını beklediğiniz gibi son teknoloji ekipmanlarla yapmadı. Keşif, 20 yıl önceki verilerin incelenmesiyle yapıldı.
Bilim insanlarının açıklamasına göre kozmik ağı oluşturan gaz filamentleri, evrendeki galaksileri geniş ve hiçbir şeyin olmadığı boşluklar arasında bağlıyor. Bu filamentler zaman zaman yakın galaksiler veya kara delikler için de malzeme kaynağı olarak görev görüyor. Böylece kozmik ağ daha yıpranmış ve soluk hale geliyor.
İşte Fransız bilim insanların da bu ağın yıpranmış olmasının ve yaydıkları sinyalin çok zayıf olmasının ağın 20 yıl boyunca fark edilmeden kalmasını sağladığını düşündüklerini açıkladı. Araştırmacılar, keşfi ancak filamentlerin X ışını emisyonlarına 15 bin filamentin fiziksel düzeniyle birlikte bakarak yapabildi.
X ışınlarının incelenmesi sonucunda bilim insanları, filamentlerin daha önce gözden kaçan çok miktarda sıcak gaz içerdiğini doğruladı. Yani evrenin yüzde 40'ını kapladığı düşünülen madde bugüne kadar keşfedilememiş olsa da aslında gözümüzün önündeydi.