Türkiye'nin ilk ve tek uçak gemisi olan TCG Anadolu Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi, geçtiğimiz haftalarda suya indirilmişti.İmalatı büyük bir hızla devam eden gemi, su testlerinin ardından tekrar kuru havuza alınacak. Geminin 2021’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda hizmete girmesi hedefleniyor.
Gemi, F-35’in kısa kalkış, dikey iniş yapabilen versiyonu olan F-35B savaş uçaklarına göre inşa ediliyor. Gemide ilk etapta 6 adet F-35B savaş uçağı yer alacaktı. Operasyonun içeriğine göre gemideki dikey iniş yapabilen F-35B savaş uçaklarının sayısı artırılabilecekti.
Türkiye TCG Anadolu ve yakın gelecekte inşa edilmesi beklenen TCG Trakya'da kullanılmak üzere bu uçaklardan 16 adet almayı planlıyordu. Ancak S-400 krizi nedeniyle Türkiye, F-35 projesinden atılma riskiyle karşı karşıya.
ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi, 750 milyar dolarlık savunma politika tasarısını açıkladı. Tasarıya göre Ankara'nın Rus yapımı S-400 füze savunma sistemi satın alma planını sürdürmesi durumunda F-35 programındaki ortaklığı sonlandırılacak.
Demokratlar tarafından kontrol edilen ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi gelecek haftalarda Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'na (NDAA) ilişkin kendi versiyonunu açıklayacak. Bu tasarı geçmeden önce Cumhuriyetçilerin kontrolündeki ABD Senatosu'ndaki tasarıyla uyumlu hale getirilmesi gerekecek.
Kongre üyeleri defalarca Türkiye'yi S-400 satın almaktan vazgeçirmeye çalıştı. ABD Temsilciler Meclisi'nin bütçe komisyon geçen hafta, F-35 savaş uçaklarının Türkiye'ye teslimini engelleyecek düzenlemenin de içinde bulunduğu bir kanun taslağı yayımlamıştı.
S-400 krizinin büyümesi ve Türkiye'nin F-35 projesinden atılması halinde inşası devam eden TCG Anadolu da atıl hale gelebilecek, deyim yerindeyse 'çöp olacak.'
SavunmasanayiST sitesine göre de S-400 krizi, Türk Hava Kuvvetleri içerisinde bir kaosa yol açacak:
"Eskiyen F-4 uçaklarını F-35’lerle değiştirmeyi planlayan Türkiye, Hava Kuvvetleri için 100 adet gibi yüksek bir miktarda F-35 savaş uçağı alacak. Bu alımın gerçekleşmemesi halinde ise Türkiye, yalnızca uzun yıllardır ihtiyacı olan savaş uçaklarını alamamış olmayacak. Aynı zamanda oldukça uzun bir zaman da kaybetmiş olacak."
National Interest’in Robert Farley imzasıyla yayınladığı haberde Türkiye’nin TCG Anadolu isimli uçak gemisi projesi ele alınmıştı.
2021’de kullanılabilir olması planlanan geminin Türkiye’ye özellikle Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de avantaj sağlayabileceği belirtilen yazıda, geminin beklenen faydayı sunmasının siyasi tercihlere ve başta ABD olmak üzere ile ikili ilişkilerin seyrine bağlı olduğu vurgulanmıştı.
Geminin taarruz amaçlı kullanılabilmesi için F-35B savaş uçakları dışında seçenek olmadığına işaret eden Farley, Türkiye’nin bu uçakları edinebilmek için ABD’yle ilişkilerini iyi tutmak zorunda olduğunu savunuluyordu.
Yazının Türkçesi şöyle:
"İki yıl içinde Türk donanması, son yüzyıl içinde donanmaya katılmış en büyük ve heybetli savaş gemisi olacak TCG Anadolu’yu teslim alacak. Ancak Anadolu’nun geleceği büyük ölçüde Ankara ile Washington arasındaki ilişkilerin gücüne bağlı, bu ilişkilerin geleceği ise son zamanlarda şüpheli bir hal aldı.
Anadolu, Juan Carlos tasarımıyla üretilen dördüncü gemi. Juan Carlos I 2010’da İspanya’nın hizmetine girdi. HMAS Canberra ve HMAS Adelaide Avustralya donanmasına sırasıyla 2014 ve 2015’te katıldı.
İspanyol gemi inşaat firması Navantia inşaat ihalesini Türk firması Sedef Shipbuilding Inc. ile birlikte aldı. Navantia tasarımın temel yapısını ve gemi inşaatındaki uzmanlığını sundu, Sedef ise geminin Türkiye’de inşası için gerekli tesisleri sağladı.
Sedef ayrıca çoğunlukla Türk malı olan muharebe ve destek sistemlerinin satın alımını da ayarladı. 2018’de kızağa konulan Anadolu’nun 2021’de denemelere hazır olması bekleniyor.
Anadolu’nun hafif uçak gemisi veya amfibi hücum şeklinde iki farklı konfigürasyonla işlemesinin beklendiği bildiriliyor. İkinci seçenekte, helikopterler ve çeşitli amfibi teçhizat taşıyacak. Birinci seçenekte ise, Anadolu’nun kaç adet F-35B taşıyacağına dair farklı haberlerde verilen en yüksek rakam 12. Türkiye’nin F-35B’leri alıp alamayacağı konusunda ise belirsizlik mevcut.
Türkiye’nin eski Harrier uçaklarını almak istemesi olası görünmüyor, o nedenle Anadolu’nun uçak gemisi rolü tümüyle F-35B’lerin edinilmesine bağlı. Türkiye F-35 projesinde üçüncü kuşak ortak ve uzun zamandır F-35B’leri edinme beklentisinde. Donanmanın B modeline ilgisi ise büyük ölçüde Anadolu’yu hafif uçak gemisi olarak kullanma isteğinden geliyor.
Türkiye’nin F-35 projesine katılımındaki sorunun kaynağı Ankara ile Birleşik Devletler arasındaki giderek artan gerilim. 2016’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı düzenlenen darbe girişiminden kaynaklanan siyasi sıkıntılar ve Suriye’de beklenen siyasi sonuçlar konusundaki ayrılıklara ilave olarak, Türkiye Rus yapımı S-400 hava savunma sistemini satın almaya yönelik güçlü ilgisini ifade etti ki, böylesi bir girişim ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarının ihlali anlamına gelecek.
Birleşik Devletler bu türden yaptırımlar konusunda muafiyet tanıyabilir (Hindistan için muhtemelen tanıyacak), ancak bu türden bir muafiyet büyük ölçüde Birleşik Devletler’le söz konusu ülkenin ilişkisinin niteliğine bağlı olacaktır. Yukarıda değinilen nedenlerden ötürü, Birleşik Devletler şu an itibariyle Türkiye’nin sefer gücünü ciddi oranda artırmak isteyip istemediği konusunda kararsız.
Nitekim, Lockheed Martin ve ABD Hava Kuvvetleri Türkiye’nin F-35 projesinden dışlanması konusunda yatıştırıcı sesler çıkararak, bunun maiyet eğrisine ciddi etkisi olmayacağını savunuyor.
Anadolu, 1914’te dramatik bir şekilde Türkiye’ye devredilen eski Alman muharebe kruvazörü TCG Yavuz’dan sonra en büyük Türk savaş gemisi olacak. Türk donanmasına Karadeniz’de ve Doğu Akdeniz’de daha önce görülmedik amfibi hücum imkanları sunacak.
Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler son dönemde ciddi gelişme kaydetse de, Anadolu F-35’ler olsun ya da olmasın, Karadeniz’de NATO’ya ciddi bir avantaj sağlayacak. Türkiye aksi yönde gider ve NATO ile (ve özellikle Yunanistan’la) gerginlikler artacak olursa, Yunanistan’ın askeri planlaması için Anadolu çok ciddi bir sorun oluşturacaktır. Her durumda, Anadolu Türkiye’nin bölge çapında insani yardım/afet kurtarma kapasitesi için bir odak sunuyor.
Türkiye’nin Anadolu’yu muharebe kapasitesinde destekleme imkanları sınırlı; Türkiye’nin hizmetindeki en önemli refakat gemileri Aegis hava savunma sisteminden yoksun üç bin tonluk firkateynler. Türkiye daha büyük hava savunma gemileri edinmedikçe, Anadolu en iyi ihtimalle başka NATO donanmalarıyla birlikte ortak görev gücü olarak hizmet edebilir. Ülkeye daha yakın görevlerde, Anadolu karadan destek alma imkanına sahip olacaktır.
Sonuçta pek çok şey F-35 konusundaki karara bağlı. Modern bir VSTOL gemisi için eldeki tek seçenek F-35B. Rus ve Çin kaynakları yeni bir VSTOL gemisi ya da belki de 1980’lerin süpersonik VSTOL gemisi Yak-141’in yeniden canlandırılması hakkında söylentiler yaydılar. Ancak bu tür planlar, eğer gerçekten mevcutsa bile, daha başlangıç aşamasındadır. Yeni uçak gemisinin imkanlarını azamiye çıkarabilmesi için Türkiye’nin, Birleşik Devletler’le arayı iyi tutması şart.
Türkiye F-35B’lere kavuşsun ya da kavuşmasın, Anadolu Türk donanmasının şimdiye kadar kullandığı en önemli gemilerden biri olacak. Hangi görevleri üstleneceği ise Birleşik Devletler’e ne kadar yakın kalınacağı, Yunanistan’la gerginliklerin nasıl idare edileceği ya da Rusya’yla ilişkilerin nasıl götürüleceği gibi konularda Ankara’da verilecek siyasi kararlara bağlı olacak büyük ölçüde. Her durumda, Anadolu bu sorunların her birinde önemli bir katkı yapabilecek ölçüde kullanışlı bir platform.