Askeri olarak taraksız olmasıyla bilinen İsviçre'de hükümetin ABD’li savunma şirketi Lockheed Martin’in ürettiği yeni nesil F-35 savaş uçağı almaya karar verdiği belirtildi.
5,5 milyar dolarlık anlaşmayla İsviçre, ABD ve müttefikleri tarafından kullanılacak olan birbiriyle bağlantılı ve tek motorlu savaş uçaklarını kapsayan en büyük silah projesine katılan 15. ülke oldu.
İsviçre yine ABD savunma firması Raytheon’ın ürettiği Patriot karadan havaya füze sistemini almak üzere de 2,1 milyar dolarlık anlaşma yaptı. Böylece İsviçre hükümeti savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere Avrupa yerine ABD savunma sanayi şirketlerini tercih etmiş oldu.
F-35 projesi çok sayıda bütçe sorunu, gecikmeler ve teknik sorunlar yaşadı ancak savaş uçağının satışı ivme kazanıyor. Trilyonlarca dolar değerindeki projeyi eleştirenler, projenin maliyetinin sürekli arttığını ancak kapasite bakımından hedefleri tutturamadığını iddia ediyor.
Tarafsız olarak nitelenen İsviçre’de hükümetin F-35 Şimşek II’nin A modelinden 36 adet alması bekleniyor.
İsviçre hükümeti, bu kararıyla Boeing’in F/A-18 Super Hornet uçağı, Fransız Rafale, Almanya üretimi Eurofighter, İspanya’nın desteklediği Airbus, İtalya’nın Leonardo ve İngiltere’nin BAE sistemlerini tercih etmemiş oluyor.
Sol partilerden eleştiri
İsviçre hükümetinin kararı, silahlanma karşıtı gruplar ve sol kanatta yer alan siyasi partilerin eleştirilerinin hedefi oldu. F-35 alımına karşı çıkanlar, referandum yapılmasını talep etti.
İsviçre’de seçmen yedi yıl önce İsveç’in Saab şirketinden Gripen savaş uçaklarının alınmasına karşı çıkmış; F-35 satın alınması kararıyla sonuçlanan 6,5 milyar dolarlık bütçe ise geçen yıl kılpayı kabul edilmişti.
İsviçre’nin F-35 satın almasına karşı çıkanlar ülkenin süpersonik bir savaş uçağının sadece 10 dakika içinde geçebildiği topraklarını savunmak için son teknolojiye sahip savaş uçaklarına ihtiyacı olmadığını savunuyor.
F-35 projesinin maliyetine ilişkin kaygılarını dile getiren Sosyal Demokrat Parti milletvekili Priska Seiler Graf, “Alınan karar anlaşılır gibi değil. Mesele sadece bu uçakların satın alınması değil, bu uçakların bakım ve işletim masrafları. Avrupalı bir çözüm aramalıyız. ABD’ye bağımlı olmak istemeyiz” sözleriyle hükümetin kararını eleştirdi.
İsviçre hükümeti Fransız-İtalyan ortaklığı Eurosam projesi yerine de ABD’nin Patriot füze sistemini tercih etti.
Savunma Bakanı kararın arkasında
İsviçre Savunma Bakanı Viola Amherd ise F-35’lerin en etkili savaş uçağı olduğunun ve fiyat açısından da en iyi teklifin verilmesinin değerlendirilmesinin ardından seçildiğini belirtti.
Günlük savunma ihtiyacında kullanılamayacağı gerekçesiyle Ferrari benzetmesinin yapıldığı F-35’lere ilişkin hükümetin aldığı kararın arkasında duran Bakan Amherd, “Volkswagen iş görecek olsaydı Ferrari almazdık. Ayrıca Ferrari üç kat daha pahalı olurdu” ifadelerini kullandı.
İsviçre Federal Meclisi’nin alım için bütçeyi onaylaması gerekiyor. Konuya ilişkin görüşmelerin gelecek yıl başında başlaması planlanıyor. Federal Meclis, maliyeti ve koşulları tartışabiliyor ancak model tercihini yeniden değerlendiremiyor.
Başkan Joe Biden Haziran ayı başında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le görüştüğü Cenevre’de İsviçreli yetkililerle yaptığı görüşmeler sırasında, ABD şirketleri lehine lobi yapmıştı.
Uzmanlar hem savaş uçağı hem de füze savunma sisteminde Avrupalı şirketler yerine Amerikan savunma şirketlerinin tercih edilmesi, Avrupa Birliği’ne bir tepki olarak değerlendiriyor. Bern ve Brüksel arasında ticaret ve diğer konulara ilişkin anlaşma konusunda yapılan görüşmelerin çökmesi nedeniyle ilişkiler bir süredir gergin seyrediyordu.
Silahlanma karşıtları ise en son yabancı bir düşmanla 200 yıl önce savaşan İsviçre’nin belirli bir düşmanının olmadığı, bu nedenle de son teknolojiye sahip savaş uçaklarına ihtiyacı olmadığı görüşünde.
Hükümetin kararına destek verenlerse İsviçre’nin başkalarına ihtiyaç duymadan kendisini koruyabilmesi gerektiği görüşünü savunuyor.