F klavyenin mucid hayatını kaybetti

F klavyenin mucid  hayatını kaybetti
F klavyenin mucidi İhsan Sıtkı Yener hayatını kaybetti
F klavyenin mucidi olarak bilinen İhsan Sıtkı Yener, 91 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir hastalığı nedeniyle tedavi gören Yener, bugün evinde hayata gözlerini yumdu. 

Yener, pazar günü Şişli Camii'nde ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Ayazağa Mezarlığı'na defnedilecek. 

İhsan Sıtkı Yener kimdir?

1925’te Afyonda doğdu.

1942’de İzmir Ticaret Lisesini bitirdi.

1946’da İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebini (İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi) bitirdi.

1957’de Amerika Birleşik Devletleri New York Üniversitesi, Business Administration BölümündeÖlçme ve Değerlendirme konularında Master;

1958’de aynı Üniversitenin Business Education bölümünde Eğitim Metotları, Araştırma-Geliştirmekonularında Doktora yaptı.

Eğitim-Öğretim Görevleri (Resmî): 1946’da Sultanahmet Ticaret Lisesi’nde Stenografi, Daktilografi ve Meslek Dersleri Öğretmenliğine başladı. Sonra Beyoğlu Ticaret Lisesi, Eyüp Ticaret Lisesi, Deniz Kuvvetleri Levazım Okulu, Kara Kuvvetleri Levazım Okulu, Galatasaray Lisesi Ticaret Bölümü, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü, Florance Nightingale Yüksek Hemşire Okulu ve İstanbul Sekreterlik Okulunda öğretmenlik yaptı.

1955 – 1956 yıllarında Ticaret (ve Turizm) Yüksek Öğretmen Okulunun, 1959 – 1965 yıllarında Ticaret Liseleri ile sekreterlik okullarının Yönetmelik ve Müfredat Programlarını hazırlayarak kuruluş ve geliştirme faaliyetlerine katıldı.


 
1977 yılında İstanbul Sultanahmet Ticaret Lisesindeki Resmî Görevinden emekli oldu. Halen Şampiyon Kursları’nda Öğretmenlere Rehberlik göreviyle, Eğitim Metotları Araştırma Geliştirme çalışmalarıyla, öğrencilere meslek edindirme ve üstün yetenekli ve çalışkan gençlere, Dünya rekorları kırdırma alanında aktif eğitimcilik yaşamını sürdürmektedir.

Askerlik: 1950 – 1951 yıllarında Ankara ve Devrek’te askerlik görevini Yedek Subay olarak yaptı.

Standart Türk Klâvyesi: 1930’lu yıllardan başlayarak, Türk dilinin özelliklerine göre yapılmamış, standart olmayan, değişik harf dizinleriyle oluşturulmuş çeşitli yabancı daktilo klâvyeleriyle çalışmanın sıkıntılarını giderme isteklerini, 1946 yılından itibaren Öğretmen çabaları olarak sürdürdü. Türk Dil Kurumu verileriyle Eğitim Kurumlarında 10 yıl süren çalışmalar ve denemeler sonucunda oluşturduğu Klâvye dizinini Millî Eğitim Bakanlığına sunarak, Türkçe harfler için de ideal olabilecek bir Millî Klâvye ihtiyacını anlatıp en üst düzeylerde ele alınmasını ancak 1955 yılında sağlayabildi. Yöneticiliğini ve sözcülüğünü yaptığı “Yabancı uzmanlarla da pekiştirilmiş İhtisas Komisyonu”nca oluşturulan “Onparmak yöntemi ile Türkçe için ideal Klâvye”yi 20 Ekim 1955’te “Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi”ne “Standart Türk Klâvyesi” olarak kabul ettirdi. Türkiyedeki tüm daktilo makinelerinin bu bilimsel Klâvyeye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanununa bir madde eklenmesi ve 1974 yılında “Türk Standardları Enstitüsü” tarafından “Zorunlu Standart” olarak kabul edilmesiyle kesinleşti. Daha sonraki yıllarda rasgele klâvyelerle ithaline başlananBilgisayarların da Standart Türk Klâvyesi ile ithal ve montajı giderek yaygınlaşmakta ve kurallara uyulması oranında bu klâvyenin verimliliğinden yararlanılmaktadır.
02 Eylül 2016 23:33
DİĞER HABERLER