Havuz gazetesinin manşet haberine bakın:
“Paralel yapı, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi’ni ele geçirip Ergenekon operasyonlarını başlatabilmek için Hrant Dink suikastına göz yumdu...”
Şimdi bu haberin neresini düzelteyim.
Bir defa, Ergenekon operasyonlarını Hrant Dink suikastı başlatmadığı gibi, Hrant Dink dosyası daha sonra Ergenekon davasına hiç dahil edilmedi.
Hatta Dink ailesinin avukatları ısrarla mahkemeye şu talepte bulundular:
“Agos Gazetesi’nin önüne gelerek Hrant Dink’i tehdit edenler, mahkeme çıkışında Dink’i linç etmeye kalkışanlar ve duruşma salonunda ona bağırıp bozuk para atanlar Ergenekon davasında yargılanan kişiler. Davayı genişletin ve Ergenekon davası ile birleştirin.”
Ama Hrant Dink davasına bakan mahkeme her seferinde bu talepleri reddetti ve dava, 17 yaşındaki Ogün Samas’ta suikast emrini veren örgüt aydınlatılmadan bitirildi.
Birkaç tarihle dikkatinizi çekeyim:
Hrant Dink’in İstanbul’da Agos Gazetesi’nin önünde öldürüldüğü tarih: 19 Ocak 2007.
Ergenekon davalarını başlatan, Ümraniye’deki 27 el bombası ile ilgili ihbarın tarihi 12 Haziran 2007.
Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in bu bombalar sebebiyle gözaltına alındığı tarih 19 Haziran 2007.
Doğu Perinçek ve Veli Küçük’ün gözaltına alındığı ilk büyük Ergenekon dalgasının tarihi ise 22 Ocak 2008...
Ve bu olayların hiçbirinde Hrant Dink suikastı geçmiyor. Daha sonra belki 20’ye yakın Ergenekon dalgası yaşandı. Binlerce sayfalık iddianameler hazırlandı. Birçok dava dosyası birleştirildi. Ama Hrant Dink dosyası bunlar arasında yoktu.
Mesela Danıştay suikastını yapan Alparslan Aslan’ın davası da Ergenekon’la birleştirildi. Alparslan Aslan Ergenekon davasında yeniden yargılandı. Ama Hrant Dink’i vuran Ogün Samast, hiçbir şekilde Ergenekon davasına dahil edilmedi.