Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı’nın kızı TEOG'da tercih yapmayınca, evine 94.5 kilometre uzaklıktaki imam hatip lisesine kaydedildi.
Köşe yazısında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve TEOG sistemini ağır bir dille eleştiren Fatih Altaylı, kızının TEOG sınavı sonrası tercih yapmadığını söyleyerek, sistemin kızını otomatik olarak Şile'deki bir 'imam hatip lisesine' kaydettiğini yazdı.
“Nereden tutsan elinde kalıyor” denir ya, memleketin hali gerçekten bu.
Nereden tutsan elinde kalıyor.
Tıp fakültelerindeki profesör arkadaşlarım arıyor, “Tıp eğitimi Allah’a havale. 10-15 sene sonra ne özelde ne devlette kaliteli doktor bulamayacaksınız” diyor.
Ciddi ciddi işini yapmaya çalışan kurumlar ve şahıslar, üç otuzluk danışmanların Twitter’daki oyuncağı olmuş, işin kötüsü bunlar ciddiye alınıyor, kurumların içi boşaltılıyor.
Her yerden türlü rezaletin kokusu geliyor.
Yazmaya kalksak bu gazetenin sayfaları yetmez, zaten gazetenin de hoşuna gitmez.
Ama Milli Eğitim’deki rezalet o boyutta ki, bugün Habertürk’te de manşette.
"Yapboza dönüştürülen ve giderek kalitesi yerle yeksan olan milli eğitim sistemimizde geçen yıl yeni bir sınav sistemine geçildi.
Adı TEOG.
Ne yazık ki benim kızım da TEOG rezaletine yakalanacak yaştaydı.
SBS sistemi devam etse sınava bile girmeyecekti; çünkü okulunda devam etmek istediğini söylemişti.
TEOG olunca mecburen sınava dahil oldu. Ama kararlı olduğu için tercih falan yapmadı.
Birkaç hafta önce öğrendik ki, tercih yapmayan öğrenciler Milli Eğitim Bakanlığı tarafından evinin en yakınındaki okula otomatik olarak yerleştirilecekmiş.
Ben de başladım kızımla dalga geçmeye.
"Tercih yapmadın, şimdi bizim mahalledeki imam hatip okuluna kaydedecekler" diye.
Pazar günü bir de baktık ki bizim şaka gerçek olmuş.
Ama bir farkla.
Okul bizim mahallede değil.
Bizim semtte değil.
Bizim ilçede değil.
Komşu ilçede de değil.
Hatta İstanbul'un bizim oturduğumuz yakasında da değil.
Hatta hatta İstanbul il sınırları içinde olduğu bile şüpheli.
TEOG, bizim kızı Şile'de bir okula kaydetmiş.
Daha doğrusu bir imam hatip lisesine.
Durumu öğrenince Google'ın haritasına yazıp bizim evden okula olan mesafeyi ölçtüm.
94.5 kilometre.
Şaka değil tam doksan dört buçuk kilometre.
Google'a göre "trafik sıkışıklığı yokken" yol tam 1 saat 32 dakika sürüyor.
Bu arada okurlardan şikâyetler yağmaya başladı.
"Kaydettikleri okul ile evimiz arasında 45 kilometre var. Ne yapacağız?" diyen.
Hepsine yanıt yazdım.
"Rekor bizde" diye.
Gazeteye geldim dün.
Bizim grafik ekibinden Naci benim rekoru kırdı.
Onun çocuğunu 125 km uzaktaki okula yazmış Milli Eğitim Bakanlığı.
Eğer bu iş düzelmezse İstanbul trafiğinde bayağı bir hareketlenme olacak."