Video: Arşiv

Euro 2016’ya 1-0’lık Hırvatistan yenilgisiyle başlayan A Millî Futbol Takımı’mız, D Grubu’ndaki ikinci maçını İspanya ile oynayacak. Yarınki kritik karşılaşma öncesi sohbet toplantısı gerçekleştiren Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, çarpıcı açıklamalar yaptı. Ay-Yıldızlı ekibin Fransa dönüşü 2018 Dünya Kupası hazırlıklarına başlayacağını hatırlatan deneyimli hoca, toplu fotoğraf çekiminde kullandığı sözlerle şaşırttı. “Bu süreç ya benli ya da bensiz devam edecek.” dedi. Kasım 2013’te, Federasyon’la 5+2 senelik sözleşme imzalayan Terim, gazetecilere seslendiği sırada, “Arkadaşlar bu resme girin, bir daha bulamazsınız!” cümlesini 2 kez tekrarladı. Marsilya kentine bağlı Saint-Cyr-Sur-Mer bölgesindeki kamp otelinde konuşan deneyimli hocadan satır başları şöyle:

Hırvatistan önünde neticeden çok kötü oyuna üzüldüm. Skoru 1-0’dan çok çevirdik. Ancak kabullenmişlik vardı, isyan göremedim. Hayal kırıklığı yaşadım. Reaksiyon gösteremedik. Kulüp takımı havasından bu kez uzaktık. 13 maçlık yenilmeme serisinde araya İngiltere’deki 2-1’lik kayıp girince tezler doğru konulamadı. Karadağ ve Slovenya, galibiyete karşın uyarı niteliğindeydi. Tercihlerimle ilgili hiç pişmanlık duymadım. Kadroyu, aylarca süren çalışmalardan sonra belirledik. Sorunlarımız mevcut. Oyunculardan transfer süreci devam eden, özel hayatında problem yaşayan ve az süre alanlar var. Ama burası podyum gibi. Futbolcularıma, ‘Çıkın ve en iyi yürüyüşü siz yapın’ dedim. Buradan büyüklere 3-5 oyuncu daha vermek beni mutlu eder.

Ozan Tufan’ın saçı, Emre Mor’un, Hırvat Luka Modric ile fotoğraf çektirmesi gündem oluyor, bunu anlamıyorum. Sosyal medya öyle bir mecra ki birisi kuyuya taş atıyor, hadi uğraşın işiniz yoksa! Yalandan kabadayılığa gerek yok. Ozan ile bu konuyu (Modrid’in attığı golde eliyle saçını düzeltmesi) konuşmadım bile. Biz Ozan’a saçını önden biraz kestir mi diyelim?

İspanya ile baş etmek için üst seviyede bir performans ortaya koymak zorundasınız. İstenilen Türkiye sahada olacak. Topun İspanya’da kalmasını önlemek zor, bunu başarabilen var mı? Eforumuz, gücümüz yeter, yetmez. Yılmayacağız. Bireysel anlamda dalgalanmayı kabul ediyorum. Cevap verme, rakiple düello… Bunlara evet; lakin genele bakacağız.

Bu grubun birçoğu son 11-12 müsabakayı birlikte oynadı. Yerleri de belli fakat dünyada mevki kavramı kalmadı. Arda Turan’ı ortaya sahaya bir yıl önce koydum. Hakan Çalhanoğlu’nun kenar oyuncusu olmadığını ben de biliyorum. Toplara iyi vurduğu için bazen içeriye çekiyorum. Caner Erkin’in, Cenk Tosun’un mücadele eksiği var. Hata ararsak binlercesini tespit ederiz. Bazılarının pres tarafı yok. Fiziki ve mental zafiyetlerimiz ortada.

Selçuk İnan, Ozan ve Oğuzhan Özyakup ileri destek veriyor. Kovalayan değil, bütün bir ekibiz. Oğuzhan’a güveniyorum. Santradan hücuma doğru her tarafta oynayabilir. 18’in içinde, dışında her şeyin üstesinden gelebilecek bir oyuncu topluluğuna sahibiz. Herkesi nasıl zinde tutabileceğimi hesaplıyorum.

“Keşke biz de Fransa’da olsak, bayrağımız Eyfel’de dalgalansa.” diyorduk. Daha ilk mağlubiyette saldırıya uğruyoruz. Kazanınca güzel, kaybedince! Bir oyuna geldik ve Eyfel Kulesi’nde Türk bayrağını görüyoruz, bu çok anlamlı. Tadını çıkaralım. Bu turnuvada her sonuçta milat olacak. Diyelim ki 1., 2. olduk ve ülkeye döndük. Her şey yerli yerinde mi olacak. Sahalar düzgün mü? Kavganın bini bin para. Taraftar stada gelmiyor. Futbolun daha iyi oynanması için elbirliğiyle hareket ettiği bir ortama mı döneceğiz? Değişim için neticeler bazen yeterli olmuyor maalesef.