Fazla heyecanlandırmayın artık!

Samanyoluhaber.com yazarlarından Kadir Gürcan yeni köşe yazısında güncel siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
Siyasi gerginlik bayrama rağmen yumuşamadı. Ramazan'ın son haftasında başlayan gaz sıkışması, muhalefetin başlattığı demokratik talepler doğrultusunda beklenenden fazlasını verdi. Halkın yeni arayışlara bu denli eğilim göstereceğini herhalde kimse beklemiyordu. Havuz medyası boykot çağrılarına gösterilen ilginin farkında ve küçük göstermek için elinden geleni yapıyor, ama nafile. Boykot ve direnişi onlar yapınca kahramanlık destanı, muhalifler yapınca vatana ihanet ve işbirlikçi olunuyor.

 

İktidar ve ortağının, sebebi, zamanlaması ve motivasyonları bir türlü netleşmeyen açılım senaryolarının, meydanları dolduran demokrasi talebi ile buharlaşıvermesi gayet normal. Ayrıca, iktidar ortağının vekaleten dahil olduğu oyunda maçın ilk çeyreğinde ani bir sağlık problemi ile oyun dışı kalması açılım görüşmelerinin fişini çekiverdi. Neredeyse bir aydır banttan ya da arşiv görüntülerinden yayın yapan iktidar kanadının beklenmedik durumlara hazırlıksızlıkları hiç sürpriz olmadı.

 

Bu tür iç siyasi işlerde yabancı oyuncuya izin var mı acaba? Hani Fransa'nın aşırı sağcı ve faşist, siyasi lideri Le Pen hazır açığa çıkmışken bizim açılım sürecine bir el atsa fena olmaz. Le Pen aşırı sağ oluşumların yaygın ve kronik hastalığı, illegal harcamalardan dolayı şu an mahkemelerle uğraşıyor. ABD'li ruh ikizi Steve Bannon da benzer suçlardan hüküm giymiş ve hapis cezası almıştı. Nedir bu muhafazakar ve aşırı sağcı eğilimlerin yolsuzluk tutkuları bir türlü çözemedim? Dolayısıyla Le Pen'in Türkiye siyasetine adaptasyonu sorun olmaz.

 

Hatırlayacağınız üzere biz, açılımın başladığı günlerde iktidar kanadında bir kadın temsilcinin işin bütün rengini değiştireceğinde ısrar etmiştik. Hala aynı kanatteyiz. Elaine olmazsa, Le Pen olsun! Bu manevra ile Saray'ın belalısı Macron'a da nanik yapmış olurlar.

 

Muhalefet liderinin sağlığı sebebiyle oyun dışı kalmasından memnun olduğumuz düşünülmesin. Siyasi ekosistem açısından mevcut ve potansiyel aktör yoğunluğunun siyaset piyasasının olmazsa olmazı olduğu kanaatimizi buraya kaydedelim de, ölüler üzerine yatırım yaptığımıza dair dedikodulara malzeme olmayalım. Zihni işleyişlerini Hakk'ın tecellisi ile oyun dışı kalacak aktörlere göre belirleyen işportacı yazar-çizer takımı ile aynı safa düşmek gibi bir yanılgıya asla prim vermeyiz.

 

İktidar ve ona bağlı oluşumlar, Türkiye'deki siyasi hayatı kendilerine endeksli götürmekte ısarlılar. İktidar ortağı muhalefet liderinin sadece kendi istediği gazeteci, yazar ya da iktidar yandaşı kimselerle, telefon, sosyal medya veya kısa hasta ziyaretleri ile işi götürüyor olması garip. Hele hasta yatağındaki liderin kendi ağzından yapıldığı söylenen basın açıklamaları, operasyon geçirmiş birinin ağzından çıkabileceğine ihtimal vermiyoruz. Herhalde yakın çevresi “Hazret, bu olaya gösterse gösterse böyle tepki gösterir!” diyerek arşivden topladıkları metinleri birleştirip servis ediyorlar. En son boykotlara gösterilen tepki “Vatan hainliği ve dış mihrakların oyunu!” ile karşılık buldu. Gündemin yoğunluğundan dikkatlerden kaçtı ama, milliyetçi-muhafazakar parti lideri daha geçen yıl CHP liderine bizzat “Siyaseten bazen ağır şeyler söylüyoruz, incinmiyorsunuz değil mi?” dememiş miydi?

 

Açılım görüşmelerinin İmralı kanadı diken üstünde. İktidar cephesindeki küçük bir değişimin bütün emekleri silip götüreceğinden endişeliler. Hasta yatağından durumu idare etmeye çalışan muhalefet liderinin tansiyonunu yükseltmemek için, şimdiye kadar gösterdikleri adalet, insanlık ve eşitlik ilkelerini beklemeye alıp Anamuhalefet'in düzenlediği gösterilerden uzak durmayı tercih ettiler. “Injustice anywhere is a threat to justice everywhere!”, bir yerdeki hukuksuzluğun her yerde adalet için bir tehdit haline gelebileceğini bu kadar çabuk unutuvereceklerini düşünmezdik. Hani nerede kaldı “Halkların kardeşliği!” sloganı?

 

Neyse ki, uzun bir süredir kameralardan köşe-bucak saklanan milliyetçi muhalefet lideri, bayram günlerinde gerçekleştiremediği geleneksel kabir ziyaretini ifa etti. Aslında partide hala akli melekelerini kaybetmeyenlerin, hastalık nekaheti devam eden hazret'i kabir ziyaretinden önce, moral pompalayacağı bir mekana götürmelerini beklerdik. Kötü niyetli insanların aklına “İyi sıyırdın. Az daha seni burada seni ziyaret edecektik!” türünden şeytani espriler düşmesi kuvvetle muhtemel.

 

Olgunluk yaşını çoktan aşmış olan milliyetçi parti liderinin  bundan sonraki siyasi hayatında biraz vites küçültüp ağır ve ani adrenalin yüklemelerinden uzak kalacağını ümit ediyoruz. Aksi halde etrafın dolduruşuna gelip “Cömertsin deyip maldan, yiğitsin deyip candan ederler!” tuzağına düşmek herkes için sözkonusu.
07 Nisan 2025 12:54
DİĞER HABERLER