“FBI bastı” denilen okulun başarı hikâyesi, Amerikalılara bile parmak ısırtıyor
- 'FBI bastı' denilen Kenilworth Ortaokulu'nun başarısı büyük takdir topluyor.
- Okul, bütün eyalet eğitim kurumları içinde en çok ilerleme kaydeden ilk 5 okul arasına girdi.
- Okul Müdürü Hasan Süzük: "Yerel kaynaklardaki taraflı yayınların Türk basınında konunun ilgilileriyle hiç görüşülmeden aynen tekrarlanması üzücü.
Bazı yayın organlarında "FBI, Fethullah Gülen Cemaatinin Okulunu Bastı" gibi başlıklarla verilen yalan haberlere konu olan ABD'deki okulun sıra dışı hikâyesi herkesi şaşırtıyor. Kenilworth Ortaokulu'nun görülmemiş başarı hikâyesi ve yaşanan olaylar, benzer okullarla ilgili ABD içinde ve dışında yapılan "kara propaganda" haberleri konusunda da oldukça aydınlatıcı nitelik taşıyor.
Okul Müdürü Hasan Süzük ise Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada Türk basınına sitem ediyor: "Yerel kaynaklardaki taraflı yayınların Türk basınında konunun ilgilileriyle hiç görüşülmeden aynen tekrarlanması üzücü. Herkesin takdirini kazanan böyle bir kurum hakkındaki asılsız iddiaları sayfalara taşımanın arkasındaki niyeti anlamakta zorlanıyoruz."
SIFIRIN ALTINDAN ZİRVE YOLUNA GİREN OKUL
Kurucu heyetinde Türk-Amerikalıların da bulunduğu Pelikan Eğitim Vakfı, Louisiana eyaletinin Baton Rouge şehrinde faaliyet gösteren Kenilworth Ortaokulu'nu devraldığında bu okul, eyaletin en kötü eğitim kurumlarından biriydi. Akademik başarı düzeyi en alt seviye olan F'e çakılı kalan okulun öğrencileri eyaletteki en düşük test skorlarını alıyordu. Öğrencilerinin yüzde 90'ı düşük gelirli siyahi ailelerin çocuklarından oluşan Kenilworth Ortaokulu'nda her gün başka bir şiddet olayı meydana geliyordu. Eyalet Eğitim Bakanlığı 2009 yılında duruma el koydu ve Kenilworth Ortaokulu'nu şehir yönetiminden alarak benzer durumdaki diğer 8 okulla birlikte 'devlet destekli charter okulu'na çevirdi.
Kenilworth'un o andan itibaren yalnız statüsü değil, başarı durumu da dikkat çekici bir şekilde değişti. Üst üste 4 yıl aralıksız gelişme kaydeden okul, bu atılımla tüm eyalet eğitim kurumları içinde en çok ilerleme kaydeden ilk 5 okul arasına girdi. Dört sene önce 'mutlak başarısızlık hali' nedeniyle Eğitim Bakanlığı tarafından şehir yönetiminden devralınan Kenilworth Ortaokulu, yeni ismi ve eğitim kadrosuyla akademik başarı düzeyini C seviyesine yükselterek şehirde en iyi ikinci charter okulu haline geldi. Eğitim uzmanları okulun birkaç yıl içinde A seviyesine yükseleceğini düşünüyor.
AMERİKALI VELİ: EĞİTİM ÇOK İYİ, ÖĞRETMENLER ÇOCUĞUMA YAKIN İLGİ GÖSTERİYOR
Kenilworth Bilim ve Teknoloji Okulu, kurulduğundan bu yana yalnızca bilimsel başarısıyla değil güvenli eğitim ortamı ve öğrenci davranışlarındaki gelişimle de dikkat çekti. Oğlunun Kenilworth'ta çok iyi bir eğitim aldığını söyleyen Sandra Ashley, öğretmenlerin öğrencilere yakın ilgi gösterdiğini ifade etti. Ashley, öğretmenlerin gerçekleştirdiği ev ziyaretlerinin kendilerini de çocuğun eğitim sürecine dahil ettiğini anlattı.
Aynı zamanda Kenilworth Bilim ve Teknoloji Okulu yönetim kurulu üyesi olan Southeastern Louisiana Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Dr. Karen Fontenot'a göre bu başarı idareci ve öğretmenlerin özverili çalışmasının yanı sıra ailelerin de işin içine katılmasından kaynaklanıyor: "Bir zamanlar hayata dair hiçbir umudu olmayan öğrencilere hep birlikte güven ve çalışma azmi aşılıyoruz."
AMERİKALI VEKİLİ, "OKUL GÖNÜLLÜSÜ" YAPAN SÖZLER…
Kenilworth Bilim ve Teknoloji Okulu'nun ilgi çekici gelişiminin yankıları kısa sürede eyelet sınırlarını aştı. Okul, ABD Deniz Kuvvetleri'ye ortak bilim ve teknoloji projelerine imza attı. Bilim alanında başarı gösteren iki öğrenci Mayıs ayında ABD Eğitim Bakanı Arne Duncan tarafından kabul edildi. Louisiana federal milletvekili Bill Casidy, okulu ziyaret edip öğrenci ve öğretmenlerle bir araya geldi. Bu ziyaret sırasında yanına yaklaşan bir kız öğrencinin kendisine söyledikleri, milletvekili Cassidy'yi bir Kenilworth gönüllüsü haline getirdi: "Bu okula gelmeseydim şimdi ya hamile kalmıştım ya da ölmüştüm!"
Kenilworth'un parmak ısırtan başarısı Eyalet Eğitim Bakanlığını da memnun etti. Bakanlık kısa bir süre önce okulun çalışma iznini 5 yıl süreyle uzattı. Buna göre Pelikan Eğitim Vakfı 2019 yılına kadar Kenilworth Bilim ve Teknoloji Okulu'nu işletmeye devam edecek.
EĞİTİM BAKANLIĞININ MEMNUNİYETİ, BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ
Bakanlığın bu kararı öğrenciler, veliler ve okul yönetimini sevince boğarken okulun kısa sürede gösterdiği büyük başarıdan rahatsız olan birtakım çevrelerde rahatsızlık oluşturdu. Bazı velilere göre bu çevrelerin yetkilileri yanlış yönlendirmesiyle geçtiğimiz çarşamba günü bir grup FBI görevlisi okulu ziyaret ederek bazı evrakları incelemek üzere aldı.
Konuyla ilgili detaylı açıklama yapmayan FBI yetkilileri "okul idaresinin kendilerine her konuda yardımcı olduğunu ve öğrencilerin güvenliğiyle ilgili bir durum olmadığını" söyledi.
BİR BAŞKA VAKADA, VAKFIN ELİNDEN ALINAN OKUL YİNE DİBE VURDU
Kenilworth Bilim ve Teknoloji Okulu'nu işleten Pelikan Eğitim Vakfı, benzeri bir tecrübeyi birkaç yıl önce de New Orleans'ta yaşamıştı. Yine eyalet yetkililerinin bütün takdir ve desteğine rağmen New Orleans Abramson Charter Okulu'nun işletme izni asılsız gerekçelerle iptal edilmişti. Okulun statüsü eğitim müdürlüğü tarafından yeniden 'devlet okulu'na dönüştürülmüş, bu noktadan itibaren öğrencilerin akademik başarısı hızla düşerken okulda yaşanan şiddet olaylarında büyük artış meydana gelmişti. Okula dolu silahla gelen 15 yaşında bir öğrenci tutuklanmış, kısa süre sonra okulda patlak veren bir kavgada ise 11 öğrenci gözaltına alınmıştı.
Yaşananlar üzerine okul yönetimini arayan Louisiana eyaleti Eğitim Bakanlığı yetkilileri, Kenilworth Bilim ve Teknoloji Okulu'na verdikleri iznin arkasında olduklarını yineleyerek okul yönetimine destek verdi.
TÜRK MEDYASINDAKİ YALAN HABERLER VE KOMİK İDDİA: CİNSEL TACİZ!
Olay medyaya taşınınca gerçek ve yalan iç içe girdi. Amerikan medyasında Kenilworth'a düzenlenen FBI ziyareti haber olurken Türk medyasında Louisiana ve New Orleans'te yaşananlar birbirine girdi. Abramson Charter Okulu'nun izin iptalini 'cinsel taciz' iddiasına bağlayan Türk medyası olayın detaylarını araştırma ihtiyacı hissetmedi.
'Cinsel taciz' iddiasının fazlasıyla komik olduğunu ifade eden Pelikan Eğitim Vakfı yetkilileri, olayın tuvalet sırasında birbirini iten iki anaokulu öğrencisi arasında gerçekleştiğini söyledi. Velilerden birinin çocuğu itildiği gerekçesiyle okul idaresine şikâyette bulunduğunu aktaran vakıf temsilcisi, iki velinin barıştırılmasıyla olayın kapandığını anlattı.
RÜŞVET YAFTALAMASI YAPAN EYALET GÖREVLİSİ İŞTEN ATILDI
Yine Türk medyasında yer alan yanlış bir iddiaya göre okul yetkilileri çalışma izninin uzatılmaması sürecini rüşvet yoluyla etkilemeye çalışmıştı. İddiayı şiddetle reddeden vakıf yetkilileri, bahsi geçen kişinin okulla herhangi bir ilgisinin olmadığını, okula servis hizmeti veren bir şirkette çalıştığını hatırlatırken iddiayı ileri süren eyalet görevlisinin herhangi bir kanıt ortaya koyamadığını ve işinden uzaklaştırıldığını söyledi.
Kenilworth Bilim ve Teknoloji Okulu'nun hem finansal açıdan hem de resmi prosedürler açısından hiçbir sıkıntısı bulunmadığını ifade eden müdür Hasan Süzük ise yakın bir zamanda okulu bağımsız bir firmaya denetlettirdiklerini ifade etti.
TEFTİŞ DE BAŞARIYLA SONUÇLANDI
Denetimin başarıyla tamamlandığını söyleyen Müdür Süzük, kısa süre önce okulun çalışma iznini 5 yıllığına uzatan Eyalet Eğitim Bakanlığı'nın da mali tablolarını detaylı olarak inceledikten sonra böyle bir karara vardığını söyledi. Süzük, okul yönetimi adına velilere kısa bir mektup göndererek yaşananlar hakkında bilgi verdi ve okulda eğitimin aksamadan devam edeceğini duyurdu.
Müdür Hasan Süzük, ayrıca Türk medyasının asılsız iddiaları sayfalarına taşımadan önce kendileriyle görüşmesinin habercilik ilkeleriyle bağdaşan daha doğru bir davranış olacağını da hatırlattı. Süzük, "Yerel kaynaklardaki yabancı aleyhtarı ve charter okul sistemi karşıtı taraflı yayınların Türk basınında konunun ilgilileriyle hiç görüşülmeden aynen tekrarlanması üzücü. Öğrenci velisinden eyalet yetkililerine, oradan ABD Eğitim Bakanı'na kadar herkesin takdirini kazanan böyle bir kurum hakkındaki asılsız iddiaları sayfalara taşımanın arkasındaki niyeti anlamakta zorlanıyoruz." diye konuştu.
CİHAN