2009-2010 sezonunun başında UEFA Başkanı Michel Platini'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılım şartlarını değiştirmesinin ardından, Fenerbahçe'de ilginç bir fobi baş gösterdi; BERABERLİK FOBİSİ

UEFA'nın yeni prosedürünün ardından, Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için 2010 ve 2011 yıllarında 3. Ön Eleme Turu'nda mücadele etmek durumunda kalan Fenerbahçe, söz konusu iki sezonda da Şampiyonlar Ligi macerasına beraberlik ile başladı ve bu iki sezonda da Devler Ligi'nde gruplara kalma başarısı gösteremedi.

Bu ilginç tesadüfün ardından Salzburg beraberliği ile başlayan Fenerbahçe'de gözler Şükrü Saraçoğlu'nda oynanacak olan rövanş maçına çevrildi.

Fenerbahçe'nin yeni UEFA kararının ardından yakalandığı beraberlik fobisi, Aykut Kocaman döneminde yaşanan Young Boys şoku ile başladı. Deplasmanda oynanan ilk maçtan 2-2'lik beraberlik ile dönen F.Bahçe, rövanş maçında Kadıköy'de rakibine 1-0 mağlup oldu ve hem play off turuna hem de gruplara kalamadı.

Fenerbahçe'nin Vaslui beraberliği ile başladığı bir diğer Şampiyonlar Ligi macerası ilk etapta başarılı geçse de, play-off turunda Spartak Moskova ile eşleşen sarı lacivertli ekip gruplara kalma başaraması gösteremedi.

Moskova ekibine elenen ve yoluna UEFA Avrupa Ligi'nde devam eden F.Bahçe, Avrupa'nın iki numaralı turnuvasında yarı finale kadar yükselmeyi başardı fakat bu seviyede Portekiz ekibi Benfica'ya elenen sarı lacivertli ekip finale yükselme başarısı gösteremedi.