Mudurnu’da şato tipi mimarisiyle dikkat çeken Burj Al Babas’ın da içinde bulunduğu Sarot Gruop bünyesindeki üç şirketin iflasıyla ilgili İstanbul 3. Ticaret Mahkemesi verdiği iflas kararının gerekçesini açıkladı. Kararda konkordato talebinde bulunan şirketin mali durumunu iyileştirme, geçmişte olan ve gelecekte oluşacak borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı belirtildi.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, Bolu’nun Mudurnu ilçesinde şato tipi mimarisiyle dikkat çeken Burj Al Babas projesini de içinde bulunduran Sarot Gruop, Haziran ayında bünyesindeki üç şirket için konkordato talebiyle İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuruyu değerlendiren mahkeme şirketin mali tablolarının incelenmesi için geçtiğimiz temmuzda üç aylığına geçici komiser heyeti atadı. Heyet, şirketlerin mali durumunun ayrıntılı incelemesi için biraz daha zaman istedi. Mahkeme de heyete 13 Kasım’a kadar süre tanıdı. Çalışmalarını 30 Ekim’de tamamlayan heyet nihai raporunu mahkemeye sundu. Mahkeme 9 Kasım’daki duruşmasında tarafları tekrar dinledi ve komiser heyetinden gelen raporlar doğrultusunda konkordato talebini red ederek üç şirket hakkında iflas kararı verdi. Mahkeme gerekçeli kararını 30 Kasım’da açıkladı.

Kararda geçici komiser heyeti tarafından hazırlanan nihai rapora atıfta bulunuldu. Kararda, komiser heyetinin raporunda belirttiği, “şirketin sunmuş olduğu konkordato ön projelerinin uygulamasının mümkün görünmediği, bu aşamada kesin mühlet yönünde hüküm kurulmasının alacaklar bakımından yararlı olmayacağı” yönündeki görüşüne yer verildi. Geçici komiser heyetinin hazırladığı raporu dikkate alan mahkeme, gerekçeli kararında konkordato talebinde bulunan şirketlerle ilgili verdiği iflas kararının gerekçesini, “mali durumunu iyileştirme, önceden doğmuş ve gelecekte doğacak borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı, konkordato ön projelerinin uygulamasının mümkün görülmediği” ifadesiyle belirtti.

Sarot Group Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Yerdelen, mahkemenin iflas kararından sonra alacaklarını tahsil etmeleri durumunda borçlarını ödeyebilecek durumda olduklarını ve karara itiraz edeceklerini söylemişti.