Fakat “17-25 Aralık” olarak bilinen o hadise de yetmedi. “15 Temmuz”da farklı bir senaryo oluşturdular; birilerini iğfal ettiler. Belki bazı gafil Müslümanlar da o işin içine girdi. Gâfil Müslümanlar!.. Doğrudan doğruya, yapılan o işin mantığına kat’iyen uygun olmayan bir senaryo idi. Dünya gülüyor buna.. ve hiç kimse böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermiyor. Bu defa onu değerlendirdiler, darbeyi şiddetlendirdiler. Binlerce insana ve dolayısıyla da milyonlarca ferde -aynı zamanda- acı çektirdiler. Zira bir insanın içeriye atılması, bir aile demektir; belki akraba ve taallukatı da nazar-ı itibara alınınca, “aileler” demektir. Binlerce insan… Elli bin insan, yüz bin insan için bu mezâlim, bu haince planlar uygulanıyorsa şayet, milyonlarca insana zulmediliyor demektir. Bunca insandan “Hakkınızı helal edin!” deyip helallik almayınca, câmiye de gitseler, oruç da tutsalar, Cehenneme gitmeleri mukadderdir onların. -Cehennemlik, kâfir sıfatıyla muttasıf; “kâfir” demiyorum.- Çünkü bu yapılan şeyler, kâfir sıfatı, mü’minde bulunmaz böyle bir şey.