Fethullah Gülen Hocaefendinin kardeşi Kutbettin Gülen, 15 Temmuz sözde darbe girişiminden kısa bir süre sonra cemaat soruşturmaları çerçevesinde tutuklandı, yargılandı ve mahkûm edildi. Yargıtay mahkumiyetini onadı. Siyasi davaların bir kurbanı olan Gülen, sırf Fethullah Gülen ile akrabalığı yüzünden Denizli Cezaevinde adeta bir rehine gibi tutuluyor. 

Tutuklanmadan önce de bir çok rahatsızlığı vardı ve onu tanıyanlar her şeye rağmen umutlu, neşeli ve sağlıklı göründüğünü söylerdi. Dışa çok belli etmese de kendisinin böbrek rahatsızlığı, kalp damar tıkanıklığı ve kalp duvar kalınlaşması, bel ağrısı ve yüksek tansiyon rahatsızlıkları bulunuyordu.  Hapishanede defalarca bel ağrısı ile mücadele etti. Hapishane arkadaşları birkaç yıldır kendi zaruri ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığını ifade ettiler. Tek başına kaldığı koğuşta yetersiz beslenme ve hastalıklarla mücadele ederken çok zayıfladığını bedeni rahatsızlıklarının yanı sıra mental rahatsızlıkların da baş gösterdiğini söyleyen yakınları Gülen’in göz göre göre ölüme mahkum edildiğini ifade ettiler.  

Kutbettin Gülen 3 Ocak Pazartesi günü uzun yıllardır rahatsızlığını çektiği göbek fıtığı sebebiyle hastaneye kaldırıldı. Doktorlar fıtık ameliyatını gerçekleştirdikten hemen sonra, üzerinden 24 saat geçmeden Gülen’i hapishaneye geri gönderdiler. Ameliyat sırasında nabzı neredeyse sıfıra dayandı, yani ölümden döndü ve nekahet döneminin bile hastanede geçirmesine izin verilmedi. Ameliyat sonrası kendisini ziyaret etmek, hiç olmazsa kapıdan görüp el sallamak ve moral vermek isteyen ailesine izin verilmedi. Aile hastane çıkışı onlarca polis ve askerin sözüm ona korumasından sıyrılıp el sallayıp selam verebildi. Kutbettin gülenin bakımsızlıktan iyice çöktüğü, yürümek zorluğu çektiği, hatta tekerlekli sandalyeden zırhlı ring aracına binemediği gözlendi. 6 sene önce evinden yürüyerek çıkartılıp gözaltına alınan Kutbettin Gülen 72 Yaşında bir ihtiyar olarak yürümekte zorlanıyor, ailesini tanımakta zorluk çekiyor ve sağlıklı bir bakım görüm olmadığı için ölümle burun buruna yaşıyor. 

Ailesi ve yakınları şimdi tek başına, ameliyatlı ve hasta bir insan olarak tek kişilik koğuşuna geri gönderilen Gülen’in hayatından endişe ediyorlar. Bir an önce tahliye edilip iyi bir sağlık taramasından ve bakımdan geçmezse kalıcı hasarlar bırakacağından hatta daha ağır sonuçlarla karşılaşmaktan korkuyorlar. 

Ailesi ‘devlet bile bile, göz göre göre masum bir insanı ölüme sürüklüyor. Maalesef hükümet, kanunlara aykırı olarak, tedavi görmesi gereken bir hastayı hapishanede tutuyor, yeterli bakım ve sağlık hizmetlerini vermeyerek bir cinayete ortak oluyor’ diye gözyaşlarıyla babalarının eve döneceği günü, adaletin tecelli edeceği günü sabırsızlıkla bekliyorlar.